Hukuk Genel Kurulu'nun 2024/256 E., 2024/257 K. sayılı kararı

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 15.05.2024 tarihli, 2024/256 E., 2024/257 K. sayılı kararı
T.C.
Yargıtay
Hukuk Genel Kurulu
2024/256 E., 2024/257 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/79 E., 2023/443 K.
1. Taraflar arasındaki tasarruf yetkisinin sınırlanması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Isparta 2. Aile Mahkemesi tarafından davanın kabulüne dair verilen 21.01.2021 tarihli ve 2019/665 Esas, 2021/50 Karar sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hükmün davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 07.12.2022 tarihli ve 2022/8312 Esas, 2022/10116 Karar sayılı kararı ile bozulmuş, İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucunda önceki kararda direnilmiştir.
2. Hukuk Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonrasında gereği düşünüldü:
3. Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen bozma kararı üzerine mahkemesince verilen direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4. Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 297 nci maddesinde belirtilmiştir. Hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
5. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 294 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında ise “Hükmün tefhimi herhalde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur” hükmüne yer verilmiştir.
6. Ayrıca, bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini yitirdiğinden ona atıf suretiyle hüküm tesisinin yukarıda açıklanan kurallara uygun düşmeyeceği de aşikârdır.
7. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.03.2019 tarihli ve 2019/13-113 Esas, 2019/248 Karar; 04.02.2021 tarihli ve 2021/4-100 Esas, 2021/41 Karar; 31.01.2024 tarihli ve 2023/1-43 Esas, 2024/68 Karar sayılı kararları da aynı yöndedir.
8. Somut olayda ise direnme kararına esas gerekçeli kararın hüküm kısmı usulüne uygun olmasına rağmen, direnmeye esas kısa kararda yukarıda açıklanan mevzuata uygun hüküm fıkrası oluşturulmamış, kısa kararda önceki karara atıf yapılarak sadece; “1-Mahkememizin 2019/665 esas 2021/50 karar sayılı kararında direnilmesine” denilmekle yetinilmiş, dosya kapsamı dikkate alınarak taraflara yüklenen borç ve tanınan hakkın sıra numarası altında belirtildiği açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı niteliklere haiz kısa karar kurulmamıştır.
9. Bu durumda, yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde usulün öngördüğü anlamda oluşturulmuş bir hüküm bulunmadığı gibi direnme kararlarını denetleyen Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenebilecek nitelikte teknik anlamda bir direnme hükmü de bulunmadığı her türlü duraksamadan uzaktır.
10. O hâlde mahkemece yapılacak iş; dosya kapsamı dikkate alınarak taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında belirtildiği, açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı niteliklere haiz kısa karar ve buna uygun gerekçeli karar oluşturulmasıdır.
11. Mahkemenin, yukarıda ayrıntılarıyla açıklanan biçimde usulün öngördüğü niteliklere haiz bulunmayan kısa kararı usule uygun değildir.
12. Direnme kararının bu nedenle bozulması gerekmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Direnme kararının yukarıda gösterilen usuli nedenden dolayı BOZULMASINA,
Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,
15.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.