ADALET HABERLERİ

ADALET HABERLERİ

Hukuk Genel Kurulu'nun 2024/240 E., 2024/610 K. sayılı kararı

Hukuk Genel Kurulu'nun 2024/240 E., 2024/610 K. sayılı kararı
1 Okunma

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 04.12.2024 tarihli, 2024/240 E., 2024/610 K. sayılı kararı

T.C.

Yargıtay

Hukuk Genel Kurulu

2024/240 E., 2024/610 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/838 E., 2023/1866 K.

KARAR : Davanın kabulüne

ÖZEL DAİRE KARARI : Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 21.06.2023 tarihli ve

2022/10634 Esas, 2023/6589 Karar sayılı BOZMA kararı

Taraflar arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti ve terkin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.

Direnme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan gündem ve dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; davalılara ait Diyarbakır ili Kulp ilçesi Akbulak Mahallesi 228 ada 5 parsel sayılı taşınmaz hakkında idare tarafından kamulaştırma kararı alındığını, taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığını ileri sürerek kamulaştırma bedelinin tespitine ve taşınmazın müvekkili idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; özellikle bölgedeki sulu tarım arazilerinden yılda iki kez ürün alındığı hususu dikkate alınarak taşınmazın değerinin belirlenmesini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 25.05.2018 tarihli ve 2017/298 Esas, 2018/426 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulü ile 228 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin 61.255,04 TL olarak tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 26.06.2020 tarihli ve 2019/223 Esas, 2020/591 Karar sayılı kararıyla; ilk derece mahkemesince dava konusu taşınmazın üzerindeki tüm ağaçlarının sayısı, yaşı, cinsi, dikim sıklığı, aralığı, yaş ve özellikle verim çağında olup olmadıklarının net bir şekilde belirlenmesi gerektiği, ipek böceği kozasını esas alarak dut ürününe net gelir hesaplanmasının doğru olmadığı, bilirkişi raporunda değerlendirmeye alınan münavebe ürünlere ilişkin Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğüne ait ayrıntılı veri cetveli getirtilip bilirkişi raporunun denetlenmediği, davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği, terkin kararı verilmemesinin hatalı olduğu, DSİ Genel Müdürlüğü yargı harçlarından muaf olmasına rağmen peşin alınan harcın davacı idare üzerinde kalacak şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmediği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

V. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 20.01.2021 tarihli ve 2020/332 Esas, 2021/111 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulü ile 228 ada 5 parsel sayılı tapu kaydının iptali ile tapudan terkinine, dava konusu taşınmazın davalıların hisseleri oranında hesaplanan kamulaştırma bedelinin toplam 57.984,08 TL olarak tespitine karar verilmiştir.

VI. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 17.06.2022 tarihli ve 2021/2045 Esas, 2022/2097 Karar sayılı kararıyla; cevizin dekara maliyetinin cetvelde 1.451,15 TL olması gerekirken 706,20 TL alındığı, böylece net gelirin 4.218,85 TL olması gerekirken 4.963,80 TL, kayısının üretim masrafı cetvelde dekara 1.254,18 TL iken 368,70 TL olduğu, böylece net gelirin 3.555,82 TL olması gerekirken 4.441,30 TL, kirazın cetvelde üretim maliyetinin 1.152,78 TL olması gerekirken 337,40 TL olduğu, böylece net gelirin 2.697,22? TL olması gerekirken 3.512,60 TL, bağın cetvelde maliyetin dönüme 1.113,72 TL olması gerekirken 397,97 TL, böylece net gelirin 1.586,28? TL olması gerekirken 2.302,03 TL alındığı, narın dönümünün maliyeti cetvelde 1.367,03 TL iken 524,70 TL alındığı, böylece net gelirin 2.307,97 TL olması gerekirken 3.150,30 TL, eriğin cetvelde 1.325,39 TL olması gerekirken 525,70 TL alındığı, net gelirin 1.974,61? TL olması gerekirken hesaplama hatası sonucu 486,20 TL alındığı, ayvanın 2017 cetvelinde bulunmadığı, yukarıda yapılan tespitler neticesinde karışık meyve bahçesinde her bir meyve ağacının araziye oranlanması neticesinde cevizin net gelirinin 1.917,47 TL, kayısının 517,37 TL, kirazın 98,18 TL, bağın 259,52 TL, narın 42,00 TL, eriğin 287,31 TL olduğu, ayvanın 2017 cetvelinde bulunmadığı nazara alındığında heyet raporuna itibar edilerek kamulaştırılan alan 631,30 m² olduğundan arazi değerinin toplamda 50.569,65 TL olduğu, arazi üzerinde iki adet verim çağında olmayan 4-5 yaşlarında badem ve 5 adette verim çağında olmayan 4-5 yaşlarında dut ağacının toplam bedelinin 898,50 TL olduğu göz önüne alındığında netice olarak toplam kamulaştırma bedelinin 51.468,15? TL olduğu, ayrıca depo edilen fazla bedelin davacıya iade edilmesi ve faiz ile ilgili bölümün düzeltilmesi gerektiği gerekçesiyle davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile 228 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile tapudan terkinine, dava konusu taşınmazın davalıların hisseleri oranında hesaplanan kamulaştırma bedelinin toplam 51.468,15 TL olarak tespitine karar verilmiştir.

VII. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

''...1. Davalılar vekilince ilk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmadığı gözetilerek Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince yeniden kurulan hükümde davalılar aleyhine düzeltilen hususlarla sınırlı olarak temyiz incelemesi yapılmıştır.

2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin ve davalılar vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Kapama karışık meyve bahçesi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak ve üzerinde bulunan ağaçlara ise maktuen değer biçilmesi yerindedir.

4. Ancak yapılan incelemede; 2017 yılı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü resmî verileri (verim, fiyat, ayrıntılı masraf) getirtilip, bilirkişi raporu denetlenerek ve Türkiye ortalamasına göre, üretim masraflarının brüt gelirinin 1/3'ünden az olamayacağı gözetilerek karar verilmesi gerekirken daha yüksek oranında masraf düşülmek suretiyle hesap yapan bilirkişi kurulu raporuna göre fazlaya hükmedilmesi doğru görülmemiştir.

5. Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT) uyarınca vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yürürlükten kalkan tarifeye göre davalılar vekiline vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.

.." gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; aynı kamulaştırma planı kapsamında, davaya konu taşınmaz ile aynı köyde bulunan ve benzer özelliklere sahip taşınmazlar yönünden tarafların temyizi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesince kapama bahçe niteliğindeki taşınmazlarda masrafın 1/7 olarak uygulanmasının kabul edildiği, bu nedenle hakkaniyete aykırı bedellerin ortaya çıkmasının önüne geçilmesi amacıyla davaya konu taşınmaz için de masrafın 1/7 olarak tespit edilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

VIII. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili; bilirkişi raporunda verim miktarlarının yüksek üretim masraflarının ise düşük alındığını, üretim masraflarının neye göre ve nasıl hesaplandığının belli olmadığını, taşınmaz tapu kaydında ve fen bilirkişi raporunda susuz tarla olarak belirlendiği hâlde bilirkişiler tarafından sulanabilir tarım arazisi niteliğine göre değerlendirme yapıldığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Uyuşmazlık

Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; kamulaştırma bedelinin tespiti ve terkin istemine ilişkin eldeki davada;

1- 2017 yılı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü resmî verilerinin getirtilmesinin gerekip gerekmediği,

2- Üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ünden az olup olamayacağı noktalarında toplanmaktadır.

D. Gerekçe

1. İlgili Hukuk

4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11 inci maddesi,

2. Değerlendirme

a) Bir numaralı uyuşmazlık yönünden yapılan incelemede

1.Uyuşmazlığın çözümüne geçilmeden önce ilgili mevzuat hükümlerinin ve kapama bahçe niteliğindeki taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti esaslarının açıklanmasında yarar bulunmaktadır.

2. 2942 sayılı Kanun'da taşınmaz malların kamulaştırma usul ve esasları düzenlenmiştir. Kanun'un 8 inci maddesinde idarelerin bu Kanun’a göre tapuda kayıtlı olan taşınmaz mallar hakkında yapacağı kamulaştırmalarda satın alma usulünü öncelikle uygulamalarının esas olduğu belirtilmiştir. Kanun’un 10 uncu maddesinde ise kamulaştırmanın satın alma usulü ile yapılamaması hâlinde idarenin, taşınmaz malın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesine müracaat ederek taşınmaz malın kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin ödenmesi karşılığında idare adına tesciline karar verilmesini isteyeceği ifade edilmiştir.

3. 4650 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kanun’un “Kamulaştırma bedelinin tespit esasları” başlıklı 11 inci maddesinde ise; “15 inci madde uyarınca oluşturulacak bilirkişi kurulu, kamulaştırılacak taşınmaz mal veya kaynağın bulunduğu yere mahkeme heyeti ile birlikte giderek, hazır bulunan ilgilileri de dinledikten sonra taşınmaz mal veya kaynağın;

a) Cins ve nevini,

b) Yüzölçümünü.

c) Kıymetini ektileyebilecek bütün nitelik ve unsarlarını ve her unsurun ayrı ayrı değerini,

d) Varsa vergi beyanını,

e) Kamulaştırma tarihindeki resmi makamlarca yapılmış kıymet takdirlerini,

f) Arazilerde, taşınmaz mal veya kaynağın (…) mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini,

g) Arsalarda, kamulaştırılma gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerini,

h) Yapılarda, (…) resmi birim fiyatları ve yapı maliyet hesaplarını ve yıpranma payını,

ı) (Değişik: 19/4/2018-7139/27 md.) (İptal ibare: Anayasa Mahkemesinin 10/4/2019 tarihli ve E.:2018/156; K.:2019/22 sayılı kararı ile) (İptal ibare: Anayasa Mahkemesinin 10/4/2019 tarihli ve E.:2018/156; K.:2019/22 sayılı kararı ile) her bir ölçünün etkisi açıklanmak kaydıyla bedelin tespitinde etkili olacak diğer objektif ölçüleri,

Esas tutarak düzenleyecekleri raporda bütün bu unsurların cevaplarını ayrı ayrı belirtmek suretiyle ve ilgililerin beyanını da dikkate alarak Sermaye Piyasası Kurulu tarafından kabul edilen değerleme standartlarına uygun, gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak taşınmaz malın değerini tespit ederler.

Taşınmaz malın değerinin tespitinde, kamulaştırmayı gerektiren imar ve hizmet teşebbüsünün sebep olacağı değer artışları ile ilerisi için düşünülen kullanma şekillerine göre getireceği kâr dikkate alınmaz.

Kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı tesisinde, bu kamulaştırma sebebiyle taşınmaz mal veya kaynakta meydana gelecek kıymet düşüklüğü gerekçeleriyle belirtilir. Bu kıymet düşüklüğü kamulaştırma bedelidir" şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir.

4. Bu maddeye göre tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması hâlinde ekilecek ürünler ve münavebeye alınan bu ürünlerin elde edilmesi için yapılacak harcamalar göz önünde tutularak net gelirin hesaplanması ve bilimsel yolla değerinin bulunması, bedel tespitinde etkisi olan diğer tüm unsurlar da dikkate alınarak her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirtilip gösterilmek suretiyle kamulaştırma karşılığının tespit edilmesi gerektiği gibi, bu unsurların dayanakları olan belgelerin de getirtilmesi zorunludur.

5. Bilirkişi kurulu tarafından kamulaştırma bedeli; münavebe ürünlerin dekar başına verim ve masraf ile hasat dönemi toptan satış fiyatları, aynı yörede eşit olarak ve istatistiki bilgilere dayanan resmî kurum verileri esas alınmak suretiyle tespit edilmelidir.

6. Somut olay ve dosya kapsamına göre, münavebe ürünlerin verim miktarları İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden, değerlendirme tarihi olan 2017 yılı dekar başına üretim masrafı (kalem kalem masraf dökümü) ve hasat dönemindeki ortalama toptan kg satış fiyatı ise ilgili resmî kuruluşlardan getirtilip bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulmuştur.

7. Hâl böyle olunca bir numaralı uyuşmazlık yönünden Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken önceki hükümde direnilmesi doğru olmamıştır.

8. Bu nedenle bir numaralı uyuşmazlık yönünden direnme kararı bozulmalıdır.

b) İki numaralı uyuşmazlık yönünden yapılan incelemede

9. Kapama meyve bahçesi niteliğindeki taşınmazın kamulaştırma bedeli, taşınmazdan elde edilecek yıllık net meyve geliri kapitalizasyon faizi ile kapitalize edilerek belirlenir. Başka bir anlatımla taşınmaz üzerinde bulunan ağaçlar kapama bahçe niteliğinde ise taşınmazın zeminine ayrı, üzerinde bulunan ağaçlara ayrı değer biçilmez. Kapama bahçe, bağ vs. niteliğinde olan taşınmazın değeri, üzerinde bulunan ve taşınmaza kapama bahçe niteliği veren ağaçların veya bağın gelirine göre hesaplanır. Hesaplanan değer ise hem taşınmazın zemininin hem de üzerinde bulunan meyve ağaçlarının değerini kapsar.

10. Bu kapsamda Yargıtayın yerleşik uygulamalarına göre kamulaştırma bedeli tespit edilirken Türkiye'de tarımın yapılış koşulları ve ekonomik tarım yapılma esasları dikkate alındığında üretim masrafları brüt gelirin 1/3'ünden az olmamalıdır. Somut olayda ise üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ünden az olamayacağı gözetilmeden kamulaştırma bedeli tespit edilmiştir.

11. Hâl böyle olunca ülke genelinde emsal uyuşmazlıklara ilişkin temyiz incelemesi yapan ve uygulama birliğini sağlama amacıyla olayda izlenmesi gereken yola işaret eden ve Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken önceki hükümde direnilmesi doğru olmamıştır.

12. Bu nedenle iki numaralı uyuşmazlık yönünden direnme kararı bozulmalıdır.

IX. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

(1) ve (2) numaralı uyuşmazlık yönünden davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerle BOZULMASINA,

Dosyanın 6100 sayılı Kanun’un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.12.2024 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.

Kaynak:https://www.hukukihaber.net/hukuk-genel-kurulunun-2024240-e-2024610-k-sayili-karari