ADALET HABERLERİ

ADALET HABERLERİ

Hukuk Genel Kurulu'nun 2024/105 E., 2024/583 K. sayılı kararı

Hukuk Genel Kurulu'nun 2024/105 E., 2024/583 K. sayılı kararı
1 Okunma

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 27.11.2024 tarihli, 2024/105 E., 2024/583 K. sayılı kararı

T.C.

Yargıtay

Hukuk Genel Kurulu

2024/105 E., 2024/583 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/437 E., 2022/117 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulüne

ÖZEL DAİRE KARARI : Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 04.11.2021 tarihli ve

2020/4154 Esas, 2021/12629 Karar sayılı BOZMA kararı

Taraflar arasında birleştirilerek görülen kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı irtifak hakkı karşılığının tahsili davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, İlk Derece Mahkemesi tarafından Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.

Direnme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, temyiz incelemesi sırasında duruşmanın düzenlendiği 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin direnme kararının temyizini kapsamadığı, direnmenin düzenlendiği aynı Kanun'un 373 üncü maddesinde ise duruşmaya yer verilmediği gözetildiğinde direnme kararlarının temyiz incelemesinde duruşma yapılamayacağı kabul edilerek davacı vekilinin duruşma isteğinin reddine karar verilerek, Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan gündem ve dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. ASIL DAVA

1. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Giresun ili Merkez ilçesi Gaziler Mahallesi 1711 ada 2 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, taşınmazın bir kısmına davalı idare tarafından yüksek gerilim hattı telleri geçirildiğini ve aynı zamanda elektrik direği dikilerek mülkiyet hakkına müdahalede bulunulduğunu ileri sürerek şimdilik 1.000,00 TL'nin faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, talebini ıslah ile artırmıştır.

2. Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.

II. BİRLEŞEN DAVA

Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin maliki olduğu Giresun ili Merkez ilçesi Gaziler Mahallesi 1711 ada 1 parsel sayılı taşınmazın bir kısmına davalı idare tarafından yüksek gerilim hattı telleri geçirildiğini ve aynı zamanda elektrik direği dikilerek mülkiyet hakkına müdahalede bulunulduğunu ileri sürerek şimdilik 10.000,00 TL'nin faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, talebini ıslah ile artırmıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 18.12.2018 tarihli ve 2018/412 Esas, 2018/656 Karar sayılı kararıyla; asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 03.04.2019 tarihli ve 2019/509 Esas, 2019/1628 Karar sayılı kararıyla; asıl davaya konu 1711 ada 2 parsel sayılı taşınmazla ilgili dava açmaya yarar sağlıklı bilgileri 28.12.2016 tarihi itibariyle öğrendiği anlaşılan davacının 30 günlük hak düşürücü süre içerisinde davasını açmadığı, birleşen davada 1711 ada 1 parsel yönünden davaya konu taşınmazın imar planındaki konumu, hükme esas 10.09.2018 tarihli ek raporda belirlenen emsale ve belediye, adliye, hükümet konağı, okul, hastane gibi yerlere olan mesafesinin şehir planı üzerinde fen bilirkişisine işaretlettirilmemesi, taşınmazın tapu kaydında bulunan önceki irtifakın terkinine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi hususlarının isabetsiz olduğu gerekçesiyle davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yeniden karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

V. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 04.07.2019 tarihli ve 2019/140 Esas, 2019/305 Karar sayılı kararıyla; asıl dava yönünden 1711 ada 1 parsel sayılı taşınmaz açısından açılan davanın reddine, 1711 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden 18.12.2018 tarihli karar ile kurulan irtifakın terkinine, birleşen davanın kabulü ile, 1711 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmasız el atma bedelinin 160.244,50 TL olarak tespiti ile davacıya verilmesine, teknik bilirkişinin 20.07.2018 tarihli rapor ve krokisinde 1711 ada 2 nolu parsel için 317,92 m2'lik ekli krokide sarı renk ile taralı olarak gösterilen kısımlarında daimi irtifak hakkının davalı idare adına ait olduğunun tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

VI. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 08.11.2019 tarihli ve 2019/3916 Esas, 2019/4481 Karar sayılı kararıyla; 1711 ada 2 sayılı parsel yönünden davanın reddi, 1711 ada 1 sayılı parsel yönünden ise davanın esasına girilmesi gerekirken parseller karıştırılarak işlem yapılması, kabule göre de aynı bilirkişi heyetinin dava konusu parsellere ana raporda 1.231,48 TL/m2, ek raporda ise 1.008,19 TL/m2 belirlemek sureti ile oluşturulan makul sayılamayacak değer farkını izah edememesi, tapu kaydında mevcut ve TEK lehine oluşturulan eski tarihli irtifak hakkının (infazda tereddüt oluşturulmaması bakımından) tapudan terkini gerektiğinin düşünülmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının ikinci kez kaldırılmasına, dosyanın yeniden karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

VII. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 28.11.2019 tarihli ve 2019/448 Esas, 2019/594 Karar sayılı kararıyla; asıl dava yönünden 1711 ada 2 parsel sayılı taşınmaz açısından açılan davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile, 1711 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmasız el atma bedelinin 107.691,56 TL olarak tespiti ile davacıya verilmesine, 1711 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında mevcut bulunan irtifak hakkının terkini ile, teknik bilirkişinin 19.11.2019 tarihli rapor ve krokisinde 1711 ada 1 nolu parsel için 213,62 m2'lik ekli krokide taralı olarak gösterilen kısımlarında daimi irtifak hakkının davalı idare adına ait olduğunun tapuya kayıt ve tesciline, 1711 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden 18.12.2018 tarihli karar ile kurulan irtifakın terkinine karar verilmiştir.

VIII. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 10.03.2020 tarihli ve 2020/236 Esas, 2020/796 Karar sayılı kararıyla; taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

IX. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

''...Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre, kararın dayandığı gerekçelere göre; dava konusu Giresun İli, Merkez İlçesi, Gaziler Mahallesi, 1711 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazların geldisi olan kök 307 parsel sayılı taşınmaz hakkında, üzerinden geçen 154 kV Ordu-Giresun enerji nakil hattı sebebiyle irtifak kamulaştırmasının yapıldığı; TEK Genel Müdürlüğü tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 17. maddesi uyarınca irtifak hakkının idare adına tescili istemi ile açılan Giresun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/389 Esas – 1988/421 Karar sayılı dava dosyasında kök 307 parsel sayılı taşınmazın 720 m²’lik kısmında TEK lehine irtifak hakkı tesisi ile bu hakkın tapuya tesciline karar verildiği, bunun üzerine irtifak hakkı şerhinin 22.06.1989 tarihinde kök parsele ait tapuya işlendiği, sonrasında taşınmazın imar uygulaması ile ifraz edildiği ve dava konusu 1711 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazların oluştuğu anlaşılmaktadır.

İlk derece mahkemesince, davacı ...’ın birleştirilen davaya konu 1711 ada 1 parsel sayılı taşınmazı 03.05.2018 tarihinde satış yolu ile edindiği, birleştirilen davanın 04.05.2018 tarihinde açıldığı ve usulüne uygun bir kamulaştırma işlemi bulunmadığından davanın kabulüne karar verildiği; asıl dava konusu 1711 ada 2 parsel sayılı taşınmazı ise 28.12.2016 tarihinde satış yolu ile edindiği, asıl davanın 02.05.2018 tarihinde açıldığı, davacının taşınmazı tapu kaydındaki şerhi görerek satın aldığı halde satın aldığı tarihten itibaren Kamulaştırma Kanunu'nun 14. maddesi gereğince 30 gün içerisinde kamulaştırma bedeline karşı bedel artırım davası açmadığından, kamulaştırma işleminin ve bedelinin kesinleştiği gerekçesiyle hak düşürücü süre geçtiğinden bahisle asıl davanın reddine karar verildiği görülmüştür.

Yapılan incelemede; dava konusu taşınmazların geldisi olan kök 307 parsel sayılı taşınmazda usulüne uygun olarak yapılan kamulaştırma işlemi sonucunda irtifak hakkının tesciline hükmedildiği kesinleşmiş mahkeme kararından anlaşıldığından, 1711 ada 2 parsel için bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi ve birleştirilen dava konusu 1711 ada 1 parsel yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerektiği halde, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi,

Doğru görülmemiştir..." gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Verilen Direnme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma sonrası yapılan yargılamada davacı vekili tarafından dava konusu parsellerin kök tapu parseli olan 307 nolu parsele yönelik 2018/80 Esas, 2018/266 Karar sayılı kararının dosyaya sunulduğu, bahsi geçen mahkeme dosyasının UYAP sistemi üzerinden dosya arasına alındığı, yapılan incelemede dava konusu parseller ile dosya arasına alınan ve Özel Dairenin incelenmesinden geçerek kesinleşen dosyaya konu parsellerin kök tapu 307 nolu parselden geldiği, bu parsellere yönelik Giresun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/389 Esas, 1988/421 Karar sayılı kamulaştırma dosyasında yapılan işlemlerin usulsüz ve geçersiz olduğu, bu durumun Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin kararı ile belirlendiği ve kararın kesinleştiği, akabinde Kadastro Müdürlüğüne müzekkere yazılarak 1711 ada 1 ve 2 nolu parsellerin 1711 ada 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10 nolu parseller ile aynı kök tapu kaydından gelip gelmediği hususu sorulduğu, yapılan tespitler üzerine dava konusu parsellerde yapıldığı iddia edilen kamulaştırma işleminin usulsüz olduğu gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

X. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Asıl ve birleşen dosyada davacı vekili; her iki taşınmaz yönünden de davanın kabulü gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Asıl ve birleşen dosyada davalı idare vekili; kamulaştırma noter tebligatlarının hak sahiplerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, bedelin bankaya yatırıldığını, değer düşüklüğü oranının fahiş olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Uyuşmazlık

Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı irtifak hakkı karşılığının tahsili istemine ilişkin eldeki asıl ve birleşen davalarda, dava konusu taşınmazların geldisi olan kök 307 parsel sayılı taşınmazda usulüne uygun kamulaştırma işlemi bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

D. Ön Sorun

Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında işin esasına geçilmeden önce direnme adı altında verilen kararın yeni delile dayalı yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı; buradan varılacak sonuca göre temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu tarafından mı yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği ön sorun olarak tartışılıp değerlendirilmiştir.

E. Gerekçe

1. Direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir.

2. Mahkemenin yeni bir bilgi, belge ve delile dayanarak veya bozmadan esinlenip gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek dolayısıyla da ilk kararının gerekçesinde dayandığı hukuki olguyu değiştirerek karar vermiş olması hâlinde direnme kararının varlığından söz edilemez.

3. İstikrar kazanmış Yargıtay içtihatlarına göre; mahkemece direnme kararı verilse dahi bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak, bozma sonrası yapılan araştırma, inceleme veya toplanan yeni delillere dayanmak, önceki kararda yer almayan ve Özel Daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak suretiyle verilen karar direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucunda verilen yeni hüküm olarak kabul edilir.

4. Somut olayda, İlk Derece Mahkemesince verilen asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne ilişkin karara karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

5. Kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Özel Dairece, dava konusu taşınmazların geldisi olan kök 307 parsel sayılı taşınmazda usulüne uygun olarak yapılan kamulaştırma işlemi sonucunda irtifak hakkının tesciline hükmedildiği kesinleşmiş mahkeme kararından anlaşıldığından, 1711 ada 2 parsel için bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi ve birleştirilen dava konusu 1711 ada 1 parsel yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerektiği hâlde, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesinin doğru görülmediğinden bahisle karar bozulmuştur.

6. İlk Derece Mahkemesince, bozma sonrası yapılan yargılamada "Mahkemenin 2017/88 Esas, 2017/429 Karar sayılı dosyasının işbu dosya içerisine alınmasına, kadastro müdürlüğüne müzekkere yazılarak Gaziler mah. 1711 ada 1 ve 2 nolu parselin Gaziler mah. 1711 ada 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 ve 10 nolu parseller ile ayni kök tapu kaydından gelip gelmediği hususunun sorulmasına, Giresun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/389 Esas, 1988/421 Karar sayılı dava dosyasının dosya arasına alınmasına" yönelik ara karar verilmiş, direnme kararı gerekçesinde de getirtilen dosyalar ile yazılan müzekkere cevaplarına yer verilmiştir.

7. Bu durumda mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu kararın usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı; ilk kararda tartışılıp değerlendirilmemiş yeni delillere ve bu yeni delillere göre oluşturulan gerekçeye dayalı olarak kurulan hükmün, yeni hüküm niteliğinde olduğu kabul edilmelidir.

8. Hâl böyle olunca kurulan bu yeni hükmün temyiz incelemesini yapma görevi Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye ait olup yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya bozma kararını veren Özel Daireye gönderilmelidir.

XI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın YARGITAY 5. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,

27.11.2024 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.

Kaynak:https://www.hukukihaber.net/hukuk-genel-kurulunun-2024105-e-2024583-k-sayili-karari