Hukuk Genel Kurulu'nun 2023/930 E., 2023/1217 K. sayılı kararı
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.12.2023 tarihli, 2023/930 E., 2023/1217 K. sayılı kararı
T.C.
Yargıtay
Hukuk Genel Kurulu
2023/930 E., 2023/1217 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/191 E., 2022/361 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulüne
ÖZEL DAİRE KARARI : Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 02.03.2022 tarihli ve 2021/16696
Esas, 2022/3901 Karar sayılı BOZMA kararı
1. Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karar davacı, davalı ... ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği düşünüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi
4. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ...’dan olan alacağının tahsili amacıyla ... 26. İcra Müdürlüğünün 2013/14330 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlattığını, borçlunun aciz hâlinde olduğunu, adına kayıtlı ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde kain 1727 ada, 1 parselde bulunan 5. kat 16 nolu meskenin ...’a, ... tarafından da davalı ...’ye devredildiğinin tespit edildiğini ileri sürerek davalılar arasındaki tasarrufun iptali ile icra dosyasındaki alacak ve fer'îleri ile sınırlı olmak üzere cebri icra yetkisi verilmesi talep etmiş, 25.04.2016 tarihli dilekçesi ile davalı üçüncü kişi hakkındaki davayı bedele çevirdiğini beyan ederek 102.238,70 TL'nin davalı ...'tan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar Cevabı
5. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin kendisine miras yoluyla kalan taşınmazını boşanma davası açıldıktan sonra sattığını, aciz durumu gerçekleşmediğinden dava şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
6. Davalı ... vekili; satış işleminin vekil aracılığıyla yapıldığını, iptal davası için gerekli olan koşulların oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
7. Davalı ... vekili; müvekkilinin davacıyı ve davalı ...'i tanımadığını, diğer davalıyı ise sadece satış işleminden ötürü tanıdığını, taraflar arasındaki ilişkiyi bilebilecek durumda olmadığını, taşınmazı da banka kredisi gerçek değeri üzerinden satın aldığını, satım tarihinde de taşınmaz üzerinde bir takyidat bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararı
8. ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.06.2016 tarihli ve 2014/540 Esas, 2016/401 Karar sayılı kararı ile; dava bedele dönüştürüldüğünden davacının davalı ... hakkındaki davasının reddine, davalı ... hakkındaki davasının kabulü ile, ... 26. İcra Müdürlüğünün 2013/14330 Esas sayılı takip dosyasına konu alacağın, 24.12.2012 tarihindeki oluşmuş alacak ve fer'îleri ile sınırlı olmak üzere, 102.238,70 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'tan tahsiline karar verilmiştir.
Özel Daire Bozma Kararı
9. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ile davalı ... ve davalı ... vekileri temyiz isteminde bulunmuştur.
10. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 02.03.2022 tarihli ve 2021/16696 Esas, 2022/3901 Karar sayılı kararı ile;
"...1-Dava İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali davasıdır.
Davacının bu davayı açmaktaki amacı alacağın tahsilini sağlamaktır.
Dosya içerisinde yer alan alacağın dayanağı olan ... 26. İcra Müdürlüğü’nün 2013/14330 sayılı icra dosyasının 2017 yılında tahsil ve tasfiye edildiği, bir kısım hacizlerin de kaldırılması yönünde işlemlerin yapıldığı anlaşılmaktadır.
Söz konusu icra dosyalarının tahsil ve tasfiye edilip edilmediği alacaklı ve borçlunun da bu konuda beyanı alınarak ve ilgili merciinden sorularak sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
2-Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin, davalı ... vekilinin ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir..."
gerekçesi ile karar bozulmuştur.
Direnme Kararı
11. ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.10.2022 tarihli ve 2022/191 Esas, 2022/361 Karar sayılı kararı ile; tensip kararı ile bozma kararında bahsi geçen belgeler istenildikten ve yargılama sırasında da bir kısım beyanlar alındıktan sonra mahkemenin önceki kararında direnilmesine, davacının davalı ... hakkındaki davasının reddine, ... ve ... ...' a karşı açılan davanın kabulü ile ... 26. İcra Müdürlüğünün 2013/14330 Esas sayılı takip dosyasına konu alacağın, 24.12.2012 tarihindeki oluşmuş alacak ve fer'îleri ile sınırlı olmak üzere, 102.238,70 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ...'tan tahsiline karar verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi
12. Direnme kararı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. ÖN SORUN
13. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında öncelikle; direnme adı altında verilen kararın yeni bir gerekçe ve olguya dayalı yeni hüküm niteliğinde kabul edilip edilemeyeceği, buradan varılacak sonuca göre temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulunca mı yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu ön sorun olarak tartışılıp değerlendirilmiştir.
III. GEREKÇE
14. Direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkemece bozma kararından esinlenilerek yeni herhangi bir delil toplanmadan önceki deliller çerçevesinde karar verilmeli; kararın gerekçesi, önceki karara göre genişletilebilirse de değiştirilmemelidir.
15. Başka bir anlatımla, mahkemenin yeni bir delile dayanarak veya bozmadan esinlenerek gerekçesini değiştirerek ya da daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek bir karar vermiş olması hâlinde, direnme kararının varlığından söz edilemez.
16. Yargıtayın istikrar kazanmış içtihatlarına göre; mahkemece direnme kararı verilse dahi bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak, bozma sonrası yapılan araştırma, inceleme veya toplanan yeni delillere dayanmak, önceki kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak suretiyle verilen karar direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucunda verilen yeni hüküm olarak kabul edilir.
17. Mahkemece direnme kararı verildikten sonra ilk karardan farklı bir karar verilmesi mümkün değildir. Gerekçe genişletilebilir ise de, verilen hükmün ilk karardan farklı olmaması, direnmeye ilişkin hüküm fıkrasında, bozma kararına hangi yönden uyulmadığının tek tek ve anlaşılır biçimde kaleme alınması, hükmedilen miktarların doğru ve çelişki oluşturmayacak biçimde ortaya konulması gerekir.
18. Somut olayda; Özel Dairece; "...icra dosyalarının tahsil ve tasfiye edilip edilmediği alacaklı ve borçlunun da bu konuda beyanı alınarak ve ilgili merciinden sorularak sonucuna göre karar verilmesi gerekir..." gerekçesiyle karar bozulmuş, bozma kararı üzerine Mahkemece 23.05.2022 tarihli tensip zaptı ile; "...... 26.İcra Müdürlüğü'ne müzekkere yazılarak; 2013/14330 Esas sayılı takip dosyasının tahsil ve tasfiye edilip edilmediği hususunda mahkememize bilgi verilmesinin istenilmesine..." karar verilmiş, söz konusu belgeler geldikten sonra 06.10.2022 tarihli celsede; taraf vekillerinin bozma kararına karşı diyecekleri yanında bozma kararında bahsi geçen konuya ilişkin olarak da beyanları alınmış ve ilk kararda “Davacının davalı ... hakkındaki davasının KABULÜ ile” ifadesine yer verilmiş iken, aynı celse (06.10.2022 tarihli) direnme adı altında verilen kararda “Davacı tarafça ... ve ... ...' a karşı açılan davanın KABULÜ ile” ifadesine yer verilerek hüküm kurulmuş, kararın gerekçesinde de bahsi geçen bu aşamalar ve beyanlara yer verilmiştir.
19. Mevcut bu durumda “direnme” olarak adlandırılan kararın, usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı, bozma konusu ile ilgili bozma kararı sonrası eylemli uyma sonucu ortaya çıkan yeni ve farklı bir olgu ve gerekçe ile oluşturulan yeni hüküm niteliğinde olduğu her türlü duraksamadan uzaktır.
20. Hâl böyle olunca, kurulan bu yeni hükmün temyiz incelemesini yapma görevi Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye ait olup; yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın bozma kararını veren Özel Daireye gönderilmesi gerekir.
IV. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekili ve davalı ... vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Ancak karar düzeltme yolunun açık olması sebebiyle öncelikle mahkemesince Hukuk Genel Kurulu kararının taraflara tebliği ile karar düzeltme yoluna başvurulması hâlinde dosyanın Hukuk Genel Kuruluna, başvurulmaması hâlinde ise mahkemesince doğrudan YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren on beş gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
06.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.