Hukuk Genel Kurulu'nun 2023/898 E., 2024/477 K. sayılı kararı

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 25.09.2024 tarihli, 2023/898 E., 2024/477 K. sayılı kararı
T.C.
Yargıtay
Hukuk Genel Kurulu
2023/898 E., 2024/477 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/824 E., 2022/1397 K.
KARAR : Davanın esastan reddine
ÖZEL DAİRE KARARI : Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 18.10.2021 tarihli ve 2019/3487 Esas, 2021/6921 Karar sayılı BOZMA Kararı
Taraflar arasındaki maddi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davalı ... Çevre Yönetimi San. ve Tic. A.Ş. (İSTAÇ A.Ş.) yönünden davanın kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden ise husumet yokluğu sebebi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı ... Başkanlığının (İBB) istinaf başvurusunun kabulüne, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, davalı İSTAÇ A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ile davalı İSTAÇ A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
Direnme kararı davalı İSTAÇ A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan gündem ve dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Marmaray Projesi BC1 Demiryolu Boğaz Tüp Geçişi, Tüneller ve İstasyonlar işinin yüklenicisi olduğunu, 14.06.2013 tarihinde yağmur sularının Yenikapı İstasyonu'na geri tepmesi nedeniyle su baskını olayının yaşandığını, yaşanan olayın büyük bir hasara neden olduğunu, yapılan ihbar ve incelemeler sonucu olayın nedeninin Namık Kemal Caddesi üzerinde bulunan ve yağmur suyunu denize ulaştıracak hattın denize çıkış bölümünün dolgu yapılarak kapatılması sonucu oluştuğunun tespit edildiğini, bu alanda yapılan anroşman inşaatının davalıların sorumluluğunda olduğunu ileri sürülerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 176.868,01 TL zararın 14.06.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsile karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı İSTAÇ A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin yaptığı işin tali bir iş olduğunu, müvekkili tarafından sadece dolgu işleminin yapıldığını, asıl anroşman işinin diğer davalılar tarafından gerçekleştirildiğini, olaydan sonra gerekli müdahalenin yapıldığını, meydana gelen olayda kusurlu olmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı Nuhoğlu İnşaat San. ve Tic A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; hasara sebebiyet verdiği iddia edilen işin davalı İSTAÇ A.Ş. tarafından yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
3. Davalı Uğraş İnşaat San. ve Tic A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; dava konusu olaya sebebiyet veren toprak dolgu yapılması işinin davalı İSTAÇ A.Ş. tarafından yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
4. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davaya konu uyuşmazlığın idari yargının görev alanına girdiğini, ayrıca ilgili işin ayrı bir tüzel kişiliği olan İSTAÇ A.Ş. tarafından yapıldığını ve husumetin kendilerine yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 28.05.2019 tarihli ve 2018/75 Esas, 2019/560 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamında alınan hesap ve kusur bilirkişisi raporları benimsenerek davalılar ... ile İSTAÇ A.Ş. yönünden davanın kısmen kabulü ile 169.622,37 TL tazminatın 14.06.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle anılan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, diğer davalılar yönünden ise zararın meydana geldiği alanda gerçekleşen inşaat işleri ile ilgili olarak sorumlulukları bulunmadığı gerekçesiyle davanın husumet yokluğu sebebi ile reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 24.10.2019 tarihli ve 2019/1776 Esas, 2019/1522 Karar sayılı kararıyla; davanın tacirler arasındaki haksız eylemden kaynaklanan maddi zararın giderilmesi istemine ilişkin olduğu, davalı İBB bakımından davaya konu uyuşmazlığın idari işlem ve eylemden kaynaklandığı, davalı İBB kamu tüzel kişisi olup, kural olarak işlem ve eylemlerinin kamusal nitelik taşıdığı, idarenin hizmet kusuru niteliğindeki eylemi sonucu meydana gelen zarardan dolayı İdari Yargılama Usul Kanunu (İYUK) 2/1-b maddesi gereğince idareye karşı idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerektiği, bu nedenle davalı ... bakımından idari yargı görevli olduğu gerekçesiyle anılan davalı bakımından davanın yargı yolu nedeniyle usulden reddine, davalı İSTAÇ A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, hükümdeki "yasal faiz" kısmının "avans faizi" olarak düzeltilmesi suretiyle yeniden esas hakkında karar verilmesine, davalılar Nas İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş., Nuhoğlu İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve Uğraş İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. yönünden davanın husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı İSTAÇ A.Ş vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
''...1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş olmasına, dava şartları, delillerin toplanması ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmamasına özellikle; davalı ...’nın plan ve proje kapsamında yürüttüğü kamu hizmetinin bir sonucu olarak idarenin kamu hizmeti niteliğindeki eylem ve işleminden kaynaklanan tazminat istemine yönelik davanın idari yargı yerinde görülmesi gereği, Nas İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, Nuhoğlu İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ve Uğraş İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketlerince yapılan anroşman işinin bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davaya konu zarara sebebiyet veren drenaj borusunun denize açıldığı yere etki edemeyecek kadar uzak mesafede bulunmasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı ... Çevre Yönetimi Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi (İSTAÇ) vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde olmayan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalı ... Çevre Yönetimi Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi (İSTAÇ) vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, davacı şirketin yüklenicisi olduğu Marmaray Projesinin inşaatı devam ederken, 14.06.2013 tarihinde yağan yağmur ve kanalizasyon sularının geri tepmesi nedeniyle Yenikapı İstasyonun su baskınına uğraması sonucu oluşan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Davaya konu olayda; 14.06.2013 günü yağan yağış sonrasında, yağmur suyu ve kanalizyon kanallarından gelen suların geri tepmesi ile zararın meydana geldiği taraflarca beyan ve iddia edilmiştir. Ancak, hükme esas alınan bilirkişi raporunda o gün yağan yağışın zararlı sonucun meydana gelmesinde etkili olup olmadığı, etkili ise derecesi tartışılıp değerlendirilmemiştir. Öncelikle, davaya konu bölgede süregelen yağış durumu ve olay tarihindeki yağış miktarı ile diğer yıllara göre karşılaştırmasını da içerir şekilde verilerin meteoroloji müdürlüğünden sorularak dosya içerisine alınması olay günü olağanüstü ve şiddetli yağış meydana geldiği anlaşıldığı takdirde, dosyanın yeniden bilirkişiye tevdi edilerek şiddetli yağışın olayın meydana gelmesindeki etkisi değerlendirilmek üzere ek rapor düzenletilmesi ve dosya kapsamı ve rapor sonucuna göre belirlenen maddi zararın tazminine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemiş, bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir...'' gerekçesiyle karar oy çokluğuyla bozulmuştur.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; önceki karar gerekçesine ek olarak; Özel Dairenin bozma ilâmında konu ettiği hususlar ile ilgili olarak tarafların herhangi bir talebinin bulunulmadığı, ayrıca zararın drenaj borularının önünün tıkanması sonucunda meydana geldiğine ilişkin kusur raporunun da yeterli görüldüğü gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Direnme kararına karşı süresi içinde davalı İSTAÇ A.Ş. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı İSTAÇ A.Ş. vekili; drenaj projelerinin anroşman inşaatı işinin özel teknik şartnamesinin parçası olduğunu ve drenaj projelerinin iş ortaklığını oluşturan diğer davalı şirketlerin sorumluluğunun bulunduğunu, bu durum göz ardı edilerek olaydan müvekkili şirketin sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Uyuşmazlık
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlarının ve mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hüküm tesisi için yeterli olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre ek rapor alınmak üzere dosyanın bilirkişiye tevdii ile hasıl olacak sonuca göre karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
D. Gerekçe
1. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 49 vd. maddeleri
2. Değerlendirme
1. Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle konuyla ilgili kavram ve yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır.
2. Borçların kaynakları sorumluluk hukuku olarak da adlandırılan borçlar hukukunda düzenlenmiştir.
3. 6098 sayılı Kanun'un “Borç İlişkisinin Kaynakları” başlığı altında, sözleşmeden doğan borçlar (m.1–48) ile haksız fiilden doğan borçlar (m.49–76) düzenlenmiş; yine aynı başlık altında, borçların üçüncü genel kaynağı olarak sebepsiz zenginleşmeye (m.77–82) yer verilmiştir. Bunların dışında bir de kanundan doğan borçlar bulunmaktadır.
4. Özetle, hukukumuzda borçların kaynağı; sözleşme, haksız fiil, sebepsiz zenginleşme ya da bir kanun hükmü olarak kabul edilmiştir.
5. 6098 sayılı Kanun'un 49 uncu maddesinde ifadesini bulan haksız fiil; kusurlu ve hukuka aykırı bir eylemle başkasına zarar verilmesidir. Haksız fiilden söz edilebilmesi için, şu dört unsurun birlikte bulunması zorunludur: Öncelikle ortada hukuka aykırı bir fiil bulunmalıdır. İkinci unsur, fiili işleyenin kusurudur. Üçüncü olarak, kusurlu şekilde işlenen ve hukuka aykırı olan bu fiil nedeniyle bir zarar doğmalıdır. Nihayet, doğan zarar ile hukuka aykırı fiil arasında uygun nedensellik bağı bulunmalıdır. Bu unsurların tümünün bir arada bulunmadığı, bir veya birkaç unsurun eksik olduğu durumlarda, haksız fiilin varlığından söz edilemez.
6. 6098 sayılı Kanun'un 49 uncu maddesine göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir eylemle başkasına zarar veren kimse bu zararı tazmine mecburdur. Böylece haksız fiilden sorumluluk, tazminat borcunun kaynağını oluşturmaktadır. Özel bir sorumluluk hükmüyle düzenlenmemiş bütün hâllerde bir kimse için haksız fiil sorumluluğunun söz konusu olması, 6098 sayılı Kanunun 49 uncu maddesindeki şartların gerçekleşmesine bağlıdır. Başka bir deyişle, ayrık bir düzenleme bulunmayan kusur sorumluluğu hâllerinde, 6098 sayılı Kanunun 49 uncu maddesi ve devamında yer alan esaslar uygulanır.
7. Somut olayda, davacı şirketin yüklenicisi olduğu Marmaray Projesinin inşaatı devam ederken 14.06.2013 tarihinde yağan yağmur sonrasında, yağmur suyu ve kanalizasyon kanallarından gelen suların geri tepmesi nedeniyle Yenikapı İstasyonunun su baskınına uğraması sonucu oluşan maddi zararın tazmini talep edilmektedir.
8. Dosya incelendiğinde, davacı şirket tarafından dava konusu olayın gerçekleştiği yerde uğranılan zararın tespiti amacıyla delil tespiti yaptırılarak eldeki davanın açıldığı, mahkemece yapılan keşif sonrası alınan 15.06.2016 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile bu rapora yapılan itiraz sonucunda alınan 15.12.2016 tarihli ek raporda, drenaj borusunun çıkışının toprak dolgu ile kapatılmasından dolayı yağmur suları ile kanalizasyon sularının geri tepmesi nedeniyle dava konusu zararın meydana geldiği ve olay nedeniyle davalı İSTAÇ A.Ş.nin sorumlu olduğunun tespit edildiği, Mahkemece ve Bölge adliye mahkemesince alınan bilirkişi raporlarının yeterli görüldüğü, Özel Dairece; hükme esas alınan bilirkişi raporunda o gün yağan yağışın zararlı sonucun meydana gelmesinde etkili olup olmadığı, etkili ise derecesinin tartışılıp değerlendirilmediği, eksik inceleme ve araştırma sonucu karar verildiği gerekçesiyle kararın bozulduğu anlaşılmaktadır.
9. Dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerden de anlaşılacağı üzere, zararın drenaj borularının önünün tıkanması sonucu meydana geldiği ve davalı İSTAÇ A.Ş.nin kusurlu davranışından kaynaklandığı, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlarının ve mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hüküm tesisi için yeterli olduğu anlaşıldığından Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın yerinde olduğu sonucuna varılmıştır.
10. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında; dava konusu olayda illiyet bağının araştırılması gerektiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda o gün yağan yağışın zararlı sonucun meydana gelmesinde etkili olup olmadığı, etkili ise derecesinin tartışılıp değerlendirilmediği, eksik araştırma ve inceleme sonucu karar verildiği, bu nedenle direnme kararının bozulması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de; bu görüş yukarıda açıklanan nedenlerle Kurul çoğunluğunca benimsenmemiştir.
11. Hâl böyle olunca; Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar açıklanan gerekçelerle onanmalıdır.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı İSTAÇ A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan gerekçe ile ONANMASINA,
Aşağıda dökümü yazılı (2.977,20 TL) harcın temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.09.2024 tarihinde yapılan, ikinci görüşmede oy çokluğuyla ve kesin olarak karar verildi.