ADALET HABERLERİ

ADALET HABERLERİ

Hukuk Genel Kurulu'nun 2023/811 E., 2023/1387 K. sayılı kararı

Hukuk Genel Kurulu'nun 2023/811 E., 2023/1387 K. sayılı kararı
3 Okunma

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 21.12.2023 tarihli, 2023/811 E., 2023/1387 K. sayılı kararı

T.C.

Yargıtay

Hukuk Genel Kurulu

2023/811 E., 2023/1387 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Yargıtay 2. Hukuk Dairesi (İlk Derece Mahkemesi Sıfatıyla)

SAYISI : 2022/9 E., 2023/6 K.

KARAR : Davanın reddine

1. Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı Yargıtay 2. Hukuk Dairesince ilk derece mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiştir.

2. Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği düşünüldü:

I. YARGILAMA SÜRECİ

Davacı İstemi

4. Davacı dava dilekçesinde; eşi ile arasında görülmekte olan Çorlu 2. Aile Mahkemesinin 2018/960 Esas sayılı boşanma davasında 24.09.2021 tarihinde verilen kararın istinaf kanun yoluna başvurmaları sebebiyle derdest olduğunu, yargılama sırasında 15.10.2020 tarihli celsede Mahkemece Pasaport Şube Müdürlüğüne, Çorlu ve Çerkezköy İlçe Emniyet Müdürlüğüne müzekkere yazılması yönünde hukuki anlamda hatalı ara kararlar kurulduğunu, bu ara kararlardan rücu edilmesi yönündeki itirazların hâkim tarafından reddedildiğini, görülmekte olan boşanma davasında eşinin dilekçeler teatisi aşamasında delilleri arasında bulunmamasına rağmen yargılamayı yürüten hâkim tarafından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 25 inci maddesinde düzenlenen farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin kanun hükmüne aykırı davranıldığını, taraflarca getirilme ilkesi uygulanan özel hukuk davalarında hâkimin doğduğu iddia edilen bir hukuki sonucun somut olarak ortaya çıkıp çıkmadığını kendiliğinden araştıramayacağını, Kanun’da öngörülen istisnalar dışında hâkimin iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakıaları kendiliğinden dikkate almasının ve onları hatırlatacak davranışlarda dâhi bulunmasının mümkün olmadığını, yargılama hatası sonucu çocukları ile ilişkisinin bozulduğunu, itibarının zedelendiğini, kişilik haklarının saldırıya uğradığını ileri sürerek 2.000.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiş ve yargılama aşamasında kendisini bir vekille temsil ettirmiştir.

Davalı Cevabı

5. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, 6100 sayılı Kanun’un 46 ncı maddesinde belirtilen sorumluluk nedenlerinden hiçbirinin koşulların oluşmadığını, davacı tarafından sorumluluk nedenlerini ispata yarayacak yeterli delil sunulmadığını, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

Özel Daire Kararı

6.Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 30.05.2023 tarihli ve 2022/9 Esas, 2023/6 Karar sayılı kararı ile;

“…Dava; ...nın 46/1-c fıkrasına dayalı olarak hâkimin yargılama faaliyetinden dolayı Devlet aleyhine açılan sorumluluk davasıdır.

Davacı delil olarak Çorlu 2. Aile Mahkemesinde görülen boşanma dava dosyası ile tanık deliline dayanmıştır. Mahkememizce Çorlu 2. Aile Mahkemesinin 2018/960 Esas sayılı dosyası incelenmiştir. Bu davada 15.10.2020 tarihinde alınan 3,4 ve 5 nolu ara kararları gereği Emniyet Müdürlüğüne ve Pasaport Dairesi'ne müzekkereler yazıldığı, 21.01.2021 tarihinde ise re'sen bu ara kararlarından rücu edildiği ve ayrıca hakimin bu ara kararları gereği dosyaya gelen cevabi yazıların delil olarak değerlendirilmemesine karar vermiş olduğu görülmüştür.

Davacı, tanık deliline dayanmış ise de, ...146. maddesi gereğince dava yeterince aydınlanmış olup davanın mahiyeti de gözetildiğinde tanık dinletme isteğinin reddine karar verilmiştir.

Her ne kadar Çorlu 2. Aile Mahkemesinde görülen boşanma davasında mahkeme hâkimi tarafından re'sen bazı müzekkereler yazılmış ise de, mahkemenin bilahare bu ara kararlarından rücu ederek gelen cevabi yazıların da karar verilirken gözönüne alınmamasına karar verdiği, bu delillerin karar aşamasında değerlendirilmediği ve bu nedenle de bir zarar oluşmadığı anlaşılmıştır. Davacı, çocukları ile arasındaki ilişkinin bu ara kararları nedeniyle zedelendiğine dair delil de sunmamıştır. ...nın 46.maddesinin 1-c bendi koşulları gerçekleşmediğinden açılan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,

...nın 46. madde koşulları oluşmadığından davanın REDDİNE,

...nın 49. maddesi gereğince davacının takdiren 1.100 TL. Para cezası ödemesine,

Alınması gerekli 80,70 TL. karar harcının peşin alınan 34.155,00 TL. harçtan mahsubu ile fazla alınan 34.075,00 TL. harcın hüküm kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,

Davalı Hazine vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10.maddesinin 3 numaralı bendi gereğince 17.800,00 TL. vekâlet ücretinin davacıdan alınıp davalı hazineye verilmesine,

Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına…” karar verilmiştir.

Kararın Temyizi

7. Özel Daire kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

II. GEREKÇE

8. Dava, 6100 sayılı Kanun’un 46 ncı maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.

9. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 46 ncı maddesinde sorumluluk nedenleri sınırlı olarak sayılmıştır. Anılan maddede “(1) Hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı aşağıdaki sebeplere dayanılarak Devlet aleyhine tazminat davası açılabilir:

a) Kayırma veya taraf tutma yahut taraflardan birine olan kin veya düşmanlık sebebiyle hukuka aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.

b) Sağlanan veya vaat edilen bir menfaat sebebiyle kanuna aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.

c) Farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı karar veya hüküm verilmiş olması.

ç) Duruşma tutanağında mevcut olmayan bir sebebe dayanılarak hüküm verilmiş olması.

d) Duruşma tutanakları ile hüküm veya kararların değiştirilmiş yahut tahrif edilmiş veya söylenmeyen bir sözün hüküm ya da karara etkili olacak şekilde söylenmiş gibi gösterilmiş ve buna dayanılarak hüküm verilmiş olması.

e) Hakkın yerine getirilmesinden kaçınılmış olması.” düzenlemesi bulunmaktadır.

10. Somut olayda 6100 sayılı Kanun’un 46 ncı maddesinde sınırlı sayıda belirtilen sorumluluk sebeplerinden hiçbiri bulunmadığından ve hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı tazminat şartları oluşmadığından Özel Dairece davanın reddine karar verilmesi yerindedir.

11. Hâl böyle olunca, yapılan açıklamalara, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bilgi ve belgelere, Daire kararında açıklanan gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın onanması gerekir.

III. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın ONANMASINA,

Harç peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına,

21.12.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.

Kaynak:https://www.hukukihaber.net/hukuk-genel-kurulunun-2023811-e-20231387-k-sayili-karari