Hukuk Genel Kurulu'nun 2023/620 E., 2024/267 K. sayılı kararı

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 22.05.2024 tarihli, 2023/620 E., 2024/267 K. sayılı kararı
T.C.
Yargıtay
Hukuk Genel Kurulu
2023/620 E., 2024/267 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/260 E., 2022/215 K.
KARAR : Davanın reddine
ÖZEL DAİRE KARARI : Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 19.12.2019 tarihli ve
2016/22637 Esas, 2019/12907 Karar sayılı BOZMA kararı
1. Taraflar arasındaki Kurum işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği düşünüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi
4. Davacı vekili, müvekkili eczacı ile davalı Kurum arasındaki sözleşmenin Kurumun 22.09.2004 tarihli yazısı ile sahte reçetelerin fatura edildiği gerekçesiyle haksız şekilde yedi yıl süreyle feshedildiğini ileri sürerek işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabı
5. Davalı vekili, Kurum müfettişleri tarafından yapılan soruşturma neticesinde, sahte sağlık kurulu raporlarına dayanılarak reçeteler düzenlendiğinin, reçete muhteviyatındaki bir kısım ilaçların hastalara teslim edilmediğinin, davacı eczacının yanında çalıştırdığı ... tarafından dava dışı bir kısım hastaların sağlık karneleri alıkonularak bilgileri olmaksızın sağlık kurulu raporu alındığının ve reçeteler düzenlendiğinin, bu reçetelerin de Kuruma fatura edildiğinin tespit edilmesi üzerine tesis edilen fesih işleminde hukuka aykırılık olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararı
6. İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.05.2015 tarihli ve 2004/467 Esas, 2015/174 Karar sayılı kararı ile; bilirkişi raporuna göre eczane çalışanı ...'in işbirliği ile sahte rapor ve reçetelerin Kuruma fatura edildiğinin anlaşıldığı ve davacı eczacının bu durumdan sorumluluğu nedeniyle feshin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Özel Daire Bozma Kararı :
7. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
8. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 19.12.2019 tarihli ve 2016/22637 Esas, 2019/12907 Karar sayılı kararı ile; "...Dava, davacı tarafından kuruma sahte rapor ve reçete fatura edilmiş olması nedeniyle 2004 Yılı Eczane Protokolü gereğince yedi yıl süreyle sözleşmesinin feshi kararının iptaline ilişkindir. Somut uyuşmazlıkta davacı eczacı ...'in yanında çalıştırdığı ... tarafından sağlık kurulu raporu alındığını ve reçeteler düzenlendiğini, düzenlenen reçetelerin davalı kuruma fatura edilerek bedellerinin yersiz olarak tahsil edildiği kanaatiyle davalı kurum tarafından eczanenin sözleşmesi feshedilmiştir. Dava konusu reçete sahipleri beyanlarında kendileri rapor almadıkları gibi reçete de yazdırmadıklarını, davacının kalfası Ayten’in yazdırdığını beyan etmiş, bir tanesi ilaçları hiç kullanmadığını, diğerleri de reçetede yazılı olan miktar kadar ilaç almadığını söylemişlerdir. Bu durumda, davacı eczacının ve çalışanının sahte rapor ve reçete düzenlenmesinden sorumlu olup olmadıkları ayrı ayrı değerlendirilmeli, sorumlu oldukları kanaatine varılması halinde gerekirse uzman bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak daha sonraki tarihlerde taraflar arasında imzalanan protokol hükümleri dava konusu uyuşmazlığa uygulanarak davacının lehine olan hükümlere göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir…” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Direnme Kararı
9. İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.06.2022 tarihli ve 2021/260 Esas, 2022/215 Karar sayılı kararı ile; önceki karar gerekçesi yanında, davacının sahibi ve sorumlu müdürü olduğu eczaneden bir kısım hastaların reçetelerinin ve raporlarının dava dışı eczacı kalfası ... tarafından sahte olarak Kuruma fatura edildiği, bu hususun Özel Dairenin de kabulünde olduğu, davacı eczacının çalışanı tarafından yapılan eylemlerden sorumlu olması nedeniyle davacı ile çalışanının sorumluluklarının ayrı ayrı belirlenmesine gerek bulunmadığı, sözleşmenin feshi yerinde olduğundan hukukî yorum gerektiren protokol hükümlerinin uyuşmazlığa uygulanması konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasının usulen uygun olmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi
10. Direnme kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
11. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davalı Kurumun, sahte rapor ile düzenlenen reçetelerin Kuruma fatura edildiği iddiasıyla davacı eczacı ile aralarındaki sözleşmeyi 2004 yılı protokolüne göre yedi yıl süreyle feshettiği somut olayda; davacı eczacı ile yanında çalışan dava dışı kişinin sorumluluklarının ayrı ayrı belirlenmesinin ve varsa taraflar arasında daha sonradan imzalanan protokoller değerlendirilerek davacının lehine olan hükümlerin uygulanmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
IV. GEREKÇE
12. Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle işleme konu Protokol maddesinin irdelenmesi ve somut olayda bu hükmün uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığının ortaya konulması gerekmektedir.
13. Davalı Kurum, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 73 üncü maddesi çerçevesinde, Kurum sigortalılarının ilaç ihtiyaçlarının karşılanması için Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç ve tıbbî malzeme teminine ilişkin protokoller imzalamıştır.
14. Davacıya ait eczane de bu çerçevede Kurum sigortalılarına hizmet vermektedir.
15. Emekli Sandığı İzmir Bölge Müdürlüğünün davacıya gönderdiği 22.09.2004 tarihli yazısıyla; "Sandığımız Teftiş Kurulu Başkanlığınca hakkınızda yürütülen soruşturma sonucu düzenlenen raporda; içerik itibarıyla sahte reçeteleri, Kurumumuza fatura ederek bedellerini tahsil etmek suretiyle, Sandığımız zararına sebebiyet verdiğiniz tespit edilmiştir.
Bütçe Uygulama Talimatı'na ek protokol'ün "Sözleşmenin Feshini Gerektiren Hususlar" başlıklı III. bölümünün 1. maddesindeki (k) bendi gereğince sözleşmeniz 7 yıl süreyle feshedilmiştir" şeklinde karar verildiği bildirilmiştir.
16. Davacı bu bildirim üzerine açtığı eldeki dava ile sözleşmenin feshi şeklindeki Kurum işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
17. İptali istenen işleme konu reçetelerin faturalandırıldığı tarihte geçerli olan 2004 yılı Eczane Protokolünün "III-Sözleşmenin feshini gerektiren hususlar" başlığı altında "sahte olarak bastırılmış ilaç fiyat kupürlerinin tanzimi ve kullanılması, sahte reçete tanzimi ve kullanılması" karşılığında yedi yıl süreyle sözleşmenin feshedileceği düzenlenmiştir.
18. Somut olayda; iptali istenilen Kurum işlemi dosya arasında bulunan Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığının 31.08.2004 tarihli soruşturma raporuna dayanmaktadır. Anılan rapor hazırlanırken sahte fatura edilen reçetelerde ilgili hastaların ifadelerine dayanıldığı anlaşılmaktadır. Soruşturma raporu sonrasında davacı eczacı, yanında çalıştırdığı dava dışı ... ve atılı suça iştirakı bulunduğu iddia edilen ... hakkında resmî evrakta sahtecilik ve kamu kurumunu dolandırmak suçlarından ceza davası görülmüş ise de atılı her iki suçtan dolayı zamanaşımının gerçekleştiği gerekçesiyle davaların düşürülmelerine karar verilmiştir.
19. Yeri gelmişken belirtilmelidir ki, eylemin cezayı gerektiren bir fiil teşkil edip etmediği, kural olarak ceza hâkimince belirlenecektir. Bununla beraber hukuk hâkimi, ceza tertibine ilişkin olarak ceza hâkimince verilen ve suçun işlendiğini ya da işlenmediğini kesinlikle tespit eden bir hüküm varsa, bununla bağlı olduğu kuşkusuzdur (818 sayılı Kanun'un 53 üncü maddesi). Ancak eldeki davada; davacının veya yanında çalıştırdığı ... hakkında isnat edilen suçların işlendiği konusunda Mahkemeyi bağlayacak kesinleşmiş bir ceza kararı bulunmamaktadır.
20. Bu noktada hukuk hâkiminin eldeki hukuk davasını dosyada toplanan delillere göre kendisinin varacağı kanaatle çözümlemesi gerekir. Bunun için de yeterli kanaate varabilmek adına, her ne kadar Emekli Sandığı Teftiş Kurulu soruşturması sırasında dinlenilmişlerse de bu ifadelerle yetinilmeyerek, ilgili adına sahte reçete tanzimi yapıldığı iddia edilen hastalar Mahkemece tekrar dinlenilmeli ve sözleşmenin feshini gerektiren eylemin gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmelidir.
21. Özel Daire bozma kararının dördüncü paragrafında "bu durumda davacı eczacının ve çalışanının sahte rapor ve reçete düzenlemesinden sorumlu olup olmadıkları ayrı ayrı değerlendirilmeli..." ifadesiyle de anılan hususun amaçlandığı, eylemin gerçekleşip gerçekleşmediğinin incelenmesi gerektiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır. Özel Daire bozma kararında eylemin gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti istenildiğinden eczacı ile çalışan arasındaki ilişkinin mahiyetine dolayısıyla eczacının, çalışanının eyleminden sorumlu olup olmayacağına ilişkin değerlendirmeye henüz girilmediğinden bu husus Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlığın dışında kalmaktadır.
22. Özel Dairenin ilgili hastaların Mahkeme önünde dinlenilmeleri gerektiği dışındaki ikinci bozma gerekçesi; isnat edilen eylemin gerçekleştiği kanaatine varılması hâlinde taraflar arasında varsa imzalanmış diğer protokollerin değerlendirilmeye alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğine yöneliktir. Bozma kararında bahsedilen "gerekirse uzman bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak" ifadesi de direnme gerekçesinde bahsedildiği şekilde hukukî yorum gerektiren protokol hükümlerinin uyuşmazlığa uygulanması noktasında bilirkişiye verilen bir vazife değil 2004 yılı Protokolünden sonra taraflar arasında protokol imzalanıp imzalanmadığının, olaya hangi protokolün uygulanacağının ve verilecek müeyyidenin ne olacağının incelenmesi gerektiğini amaçlamaktadır.
23. Zira, 2012 yılı Eczane Protokolünün 6.12 nci maddesinde; "Bu protokolün yürürlük tarihinden önce herhangi bir nedenle Kurumca veya Kuruma devredilen kurumlarca sözleşmesi feshedilen eczacının yazılı talebi halinde; Kurumca tespit edilen ve sözleşmesinin feshedilmesine neden olan fiil/fiiller için bu protokolün (5) ve (6) numaralı maddelerinde yer alan hükümler uygulanır.
*01.02.2012 tarihinde imzalanan protokolden önceki protokollerde sözleşmenin feshi ve cezai şart gerektiren maddelerden bu protokolde kaldırılmış olanlar nedeniyle sözleşme feshi ve/veya cezai şart uygulanmış olan işlemler, konusu kalmadığından durdurulur ve işlem yapılmaz. (*29.06.2012 tarihinde eklenmiştir. Yürürlük 01.07.2012)
Bu protokolün yürürlük tarihinden önce (5.3) numaralı maddede sayılan fiillerden dolayı sözleşmesi feshedilen eczanelerin yazılı talebi üzerine, bu protokoldeki cezai şart ve fesih hükümleri uygulanır. Ancak eczanenin feshine ilişkin fiil için; bu protokol hükümlerinde eczacının yazılı olarak uyarılması ve/veya “tekrarı halinde” yeni bir yaptırım belirtilmiş ise, bu protokolün yürürlük tarihinden önce yapılmış fesih işlemi “yazılı olarak uyarı” ve/veya fesih işlemine esas fiil ise tekrara dayalı yaptırımlar için ilk fiil olarak kabul edilir.
Bu madde hükmü uygulanırken daha önce Kuruma devredilen kurumlar ile yapılan protokoller gereği sözleşmesi feshedilen eczacı için, fesih tarihinden itibaren geçen süre bu protokol hükümlerine göre sözleşme yapılmayacak süreden düşülür" hükmü;
Aynı protokolün 5.3.10 uncu maddesinde ise; "Eczacı ya da eczane çalışanlarınca Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak Kuruma sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte rapor fatura edildiğinin tespiti halinde reçete bedelinin 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde reçete bedelinin 20 (yirmi) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) yıl süreyle sözleşme yapılmaz.
Ancak, söz konusu sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte raporun eczacı ya da eczane çalışanları dışında üçüncü kişilerin dahli ile Kuruma fatura edildiğinin yapılacak araştırma ve/veya inceleme sonucunda tespit edilmesi halinde bu madde hükmü uygulanmaz" hükmü düzenlenmiştir.
24. Bununla birlikte 2016 yılı Eczane Protokolünün 6.12 nci maddesinde de; "Bu Protokolün yürürlük tarihinden önce herhangi bir nedenle Kurumca veya Kuruma devredilen kurumlarca sözleşmesi feshedilen ve/veya cezai şart uygulanan eczacının bu işleme karşı dava açmış olması ve açılan davanın Protokolün yürürlüğe girdiği tarihte kesinleşmemiş olması hâlinde yazılı talebi ile; Kurumca tespit edilen ve sözleşmesinin feshedilmesi ve/veya cezai şart uygulanmasına ilişkin fıil/fiiller için bu Protokolün (5) ve (6) numaralı maddelerinde yer alan hükümler uygulanır. Ancak Kurumca tahsil edilmiş olan cezai şart ve yersiz ödeme tutarları geri ödenmez, mahsup edilmez.
Bu protokolden önceki protokollerde sözleşmenin feshi ve cezai şart gerektiren maddelerden bu protokolde kaldırılmış olanlar nedeniyle sözleşme feshi ve/veya cezai şart uygulanmış olan işlemler, konusu kalmadığından durdurulur ve işlem yapılmaz.
Bu Protokolün yürürlük tarihinden önce (5.3) numaralı maddede sayılan fiillerden dolayı sözleşmesi feshedilen ve/veya cezai şart uygulanan eczanelerin yazılı talebi üzerine, bu Protokoldeki cezai şart ve fesih hükümleri uygulanır. Ancak eczanenin feshine ilişkin fiil için; bu Protokol hükümlerinde eczacının yazılı olarak uyarılması ve/veya “tekrarı halinde” yeni bir yaptırım belirtilmiş ise, bu Protokolün yürürlük tarihinden önce yapılmış fesih işlemi “yazılı olarak uyarı” ve/veya fesih işlemine esas fiil ise tekrara dayalı yaptırımlar için ilk fiil olarak kabul edilir.
Bu madde hükmü uygulanırken daha önce Kuruma devredilen kuramlar ile yapılan protokoller gereği sözleşmesi feshedilen eczacı için, fesih tarihinden itibaren geçen süre bu Protokol hükümlerine göre sözleşme yapılmayacak süreden düşülür" hükmü;
Aynı protokolün 5.3.10 uncu maddesinde de; "Eczacı ya da eczane çalışanlarınca Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak Kuruma sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte rapor fatura edildiğinin tespiti halinde reçete bedelinin 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde reçete bedelinin 20 (yirmi) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) yıl süreyle sözleşme yapılmaz.
Ancak, söz konusu sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte raporun eczacı yada eczane çalışanları dışında üçüncü kişilerin dahli ile Kuruma fatura edildiğinin yapılacak araştırma ve/veya inceleme sonucunda tespit edilmesi halinde, bu madde hükmü uygulanmaz" hükmü bulunmaktadır.
25. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Özel Daire bozma kararında da belirtildiği üzere öncelikle davacı eczacı hakkındaki sözleşmenin feshi işleminin dayanağını teşkil eden eylemlerin gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti gerekmektedir. Her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunda eylemin gerçekleştiği neticesine varılmışsa da bu sonuca Emekli Sandığı Teftiş Kurulu tarafından hazırlanan 30.03.2004 tarihli soruşturma raporu sırasında alınan hasta beyanlarına dayanılarak ulaşılmıştır. Ancak yapılması gereken, ilgili hastaların bir kez de Mahkeme önünde dinlenilmeleridir. Bu hâlde, anılan eylemlerin eczacı veya çalışanı tarafından gerçekleştirildiği kanaatine varılması durumunda bu kez taraflar arasında sonradan imza edilmiş olması hâlinde davacının lehine olabilecek protokollerin değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
26. Hâl böyle olunca direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda açıklanan genişletilmiş gerekçe ve nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
V. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda açıklanan genişletilmiş gerekçe ve nedenlerle 6217 sayılı Kanun’un 30 uncu maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429 uncu maddesi gereğince BOZULMASINA,
İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,
Aynı Kanun'un 440 ıncı maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren on beş gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,22.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.