Hukuk Genel Kurulu'nun 2023/557 E., 2023/1383 K. sayılı kararı
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 21.12.2023 tarihli, 2023/557 E., 2023/1383 K. sayılı kararı
T.C.
Yargıtay
Hukuk Genel Kurulu
2023/557 E., 2023/1383 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Yargıtay 5. Hukuk Dairesi (İlk Derece Mahkemesi Sıfatıyla)
SAYISI : 2022/8 E., 2023/1 K.
KARAR : Davanın reddine
1. Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı Yargıtay 5. Hukuk Dairesince ilk derece mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiştir.
2. Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği düşünüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi
4. Davacı vekili dava dilekçesinde; ... ili ... ilçesi ... Mahallesi 116118 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde müvekkili lehine 26.03.2012 tarihli ve 2.100.000,00 TL tutarlı, fekki bankadan bildirilinceye kadar süreli 1. derecede ipotek bulunduğunu, ... 22. İcra Müdürlüğünün 2015/12073 sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi dosyasında ipotekli taşınmazın kamulaştırıldığını öğrendiklerini, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.05.2014 tarihli ve 2013/56 Esas, 2014/228 Karar sayılı kararındaki "hükmün kesinleşmesi beklenmeksizin kamulaştırma bedelinin (derhal) taşınmaz malikine ödenmesi" hükmü gereğince toplam 287.754,00 TL’nin davalı (taşınmaz maliki ve ipotek borçlusu) ... Ltd. Şti.'ye ödendiğini, kamulaştırma bedelinin taşınmaz malikine derhâl ödenmesi nedeniyle kredi teminatının boşa çıktığını ve ipotek şerhinden kaynaklı güvence hakkının ortadan kalktığını, farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin kanun hükümlerine aykırı bir karar verildiğini, bu nedenle 28.03.2014 tarihinde müvekkili bankaya ödenmesi gerekirken ... ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin kanuna ve mevzuata açıkça aykırı kararı gereğince taşınmaz malikine ödenen 287.754,00 TL kamulaştırma bedeli kadar maddi tazminatın 28.03.2014 tarihinden itibaren faizi ile birlikte müvekkili bankaya ödenmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabı
5. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın süresinde açılmadığını, zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, Devlet aleyhine tazminat davası açılabilmesi için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 46 ncı maddesinde tahdidi olarak yazılı bulunan sebeplerin bir ya da bir kaçının gerçekleşmesi, hâkimin görevini yaparken davacıya karşı düşmanlığı veya karşı tarafla dostluğu nedeniyle, davacı aleyhine, kasıtla veya ağır ihmalle kanuna açıkça aykırı karar vermiş olması, kasten adalete ve yasalara aykırı karar verdiğinin tevil ve tefsire ihtiyaç göstermeyecek derecede açık ve kesin olması, davacının karardan dolayı zarar görmesi ve hâkimin davranışı ile zarar arasında illiyet bağının olması ve bu hususların davacı tarafından kanıtlanması gerektiğini, eldeki davada bu koşulların oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Özel Daire Kararı
6. Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 07.03.2023 tarihli ve 2022/8 Esas, 2023/1 Karar sayılı kararı ile;
“…Yargılama sırasında celbedilen ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/56 Esas, 2014/228 Karar sayılı dosyanın incelenmesinde; davacısının Karayolları Genel Müdürlüğü, davalısının ... İnşaat ve Ticaret Ltd. Şti., davanın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili, dava konusunun ... ilçesi ... Mahallesi 116118 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 4038 m²lik kısmının kamulaştırma bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili istemine ilişkin bulunduğu, dosyanın 21.05.2014 tarihinde karara çıktığı, kamulaştırma bedelinin 287.754,00 TL olarak belirlendiği, belirlenen bedelinin davalıya hüküm kesinleşmeden derhal ödenmesine, davalı adına olan tapunun 4038 m²lik kısmının tapusunun iptali ile yol olarak terkinine karar verildiği, taşınmazın toplam yüzölçümünün 15522,62 m² olduğu, davacı bankanın taşınmaz üzerinde 2.100.000,00 TL bedelle ipotek alacaklısı olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama sonunda her ne kadar davacı tarafça ipotek alacaklısı oldukları ... ilçesi ... Mahallesi 116118 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/56 Esas, 2014/228 Karar sayılı ilamıyla kısmen kamulaştırılmasına, kamulaştırılan kısmın tapudan yol olarak terkinine, 287.754,00 TL kamulaştırma bedelinin davalıya derhal ödenmesine karar verildiğinden bahisle ipotek haklarının bedeli yansıtılmaması nedeniyle alacaklarının tahsili imkanı kalmaması nedeniyle uğradıkları 287.754,00 TL zararın HMK 46. maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesi talep edilmiş ise de; kamulaştırmaya konu taşınmazın toplam yüzölçümünün 15522,62 m² olduğu ve bunun 4038,00 m²lik kısmının kamulaştırmasına karar verildiği, bakiye 11.484,62 m² lik kısmının davalı adına kayıtlı olduğu gibi bu kısım üzerinde davacı lehine tescil edilen ipoteğin devam ettiği, davacının ipotekle teminat altına alınan alacağını kalan bu miktar taşınmaz üzerinden tahsil yoluna gidebileceği gibi ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/56 Esas, 2014/228 Karar sayılı ilamının Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2014/20414 Esas, 2015/1989 Karar sayılı ilamıyla "tapu kaydında mevcut hacizlerin tespit edilen bedele yansıtılmasına cümlesinin karara yazılması" suretiyle düzeltilerek onanmasına karar verildiği, davacının bu haliyle kesinleşen bir zararından bahsedilemeyeceği aksi düşüncenin mükerrer tahsilata sebebiyet verebileceği HMK 46. maddede ifadesini bulan tazminatın yasal koşulları da oluşmadığından davacının davasının reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine oy birliği ile varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın HMK'nın 46. maddesindeki koşullar oluşmadığından REDDİNE,
2-HMK'nın 49. maddesi uyarınca 1.000,00 TL disiplin para cezasının davacı taraftan tahsili ile Hazineye irad kaydedilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 17.800,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Mahkeme masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına,…” karar verilmiştir.
Kararın Temyizi
7. Özel Daire kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. GEREKÇE
8. Dava, 6100 sayılı Kanun’un 46 ncı maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
9. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 46 ncı maddesinde sorumluluk nedenleri sınırlı olarak sayılmıştır. Anılan maddede “(1) Hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı aşağıdaki sebeplere dayanılarak Devlet aleyhine tazminat davası açılabilir:
a) Kayırma veya taraf tutma yahut taraflardan birine olan kin veya düşmanlık sebebiyle hukuka aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.
b) Sağlanan veya vaat edilen bir menfaat sebebiyle kanuna aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.
c) Farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı karar veya hüküm verilmiş olması.
ç) Duruşma tutanağında mevcut olmayan bir sebebe dayanılarak hüküm verilmiş olması.
d) Duruşma tutanakları ile hüküm veya kararların değiştirilmiş yahut tahrif edilmiş veya söylenmeyen bir sözün hüküm ya da karara etkili olacak şekilde söylenmiş gibi gösterilmiş ve buna dayanılarak hüküm verilmiş olması.
e) Hakkın yerine getirilmesinden kaçınılmış olması.” düzenlemesi bulunmaktadır.
10. Somut olayda 6100 sayılı Kanun’un 46 ncı maddesinde sınırlı sayıda belirtilen sorumluluk sebeplerinden hiçbiri bulunmadığından ve hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı tazminat şartları oluşmadığından Özel Dairece davanın reddine karar verilmesi yerindedir.
11. Hâl böyle olunca, yapılan açıklamalara, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bilgi ve belgelere, Daire kararında açıklanan gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın onanması gerekir.
III. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın ONANMASINA,
Harç peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına,
21.12.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.