ADALET HABERLERİ

ADALET HABERLERİ

Hukuk Genel Kurulu'nun 2023/551 E., 2023/1355 K. sayılı kararı

Hukuk Genel Kurulu'nun 2023/551 E., 2023/1355 K. sayılı kararı
2 Okunma

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 21.12.2023 tarihli, 2023/551 E., 2023/1355 K. sayılı kararı

T.C.

Yargıtay

Hukuk Genel Kurulu

2023/551 E., 2023/1355 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Yargıtay 6. Hukuk Dairesi (İlk Derece Mahkemesi Sıfatıyla)

SAYISI : 2022/1 E., 2023/1 K.

KARAR : Davanın reddine

1. Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı Yargıtay 6. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılama sonunda davanın esastan reddine karar verilmiştir.

2. Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği düşünüldü:

I. YARGILAMA SÜRECİ

Davacı İstemi

4. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Bankanın borçlusu olan ... Gübre Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından Kahramanmaraş 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/501 Esas sayılı dosyasında konkordato tasdiki talebi davası açıldığını, yapılan yargılamada Mahkemece hukuka aykırı bir şekilde mülkiyeti müvekkili Bankaya ait olan çeklerden tahsil edilen 1.325.000,00 TL’nin bir haftalık kesin süre içinde konkordato hesabına aktarılmasına karar verildiğini, yapılan itirazın kabul edilmediğini, bunun üzerine müvekkili Banka tarafından 16.10.2019 tarihinde belirtilen paranın ilgili hesaba yatırıldığını, Mahkemece taleplerine istinaden 17.10.2019 tarihinde bu tutar üzerine tasarrufta bulunulmaması yönünde tedbir konulmakla birlikte iki ay sonra, bilirkişi incelemesinin tamamlanması beklenilmeden ... ... A.Ş.'nin konkordato talebi ile açtığı Kahramanmaraş 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/505 Esas sayılı dava dosyasına sunulan ancak Mahkemesince dikkate alınmayan uzman görüşüne itibarla tedbir kararı kaldırılarak paranın şirketin kullanımına verildiğini, teminat olarak alınan bononun ise kambiyo senedi vasfı bulunmadığını, konkordato talebinden önce ciro edilmek suretiyle tevdi ve teslim edilen çeklerin ve bu çeklerden ... bütün hakların müvekkili Bankaya ait olduğunu, bilirkişi raporunun da aynı yönde tespitler içerdiğini, öte yandan şirket hakkında iflas kararı verildiğini, kararın istinafta olduğunu, bu hâli ile söz konusu tutarın şirketten alınmasının fiilen mümkün görünmediğini, mahkeme hâkimi tarafından verilen ve hiçbir yasal düzenlemeye dayanmayan kararın taraflar arasındaki menfaat dengesini bozduğunu, müvekkili Bankanın hak arama, savunma ve hukuki dinlenilme haklarının da ihlal edildiğini, hâkimin farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin kanun hükmüne aykırı kararı nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.325.000,00 TL’nin 16.10.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Cevabı

5. Davalı ... Hazinesi vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı süresinin dolduğunu, verilen kararın istinaf incelemesinde olduğu belirtildiğine göre henüz oluşan bir zarardan söz etmenin mümkün olmadığını, alacağın tahsili bakımından kanun yollarının tüketilmediğini, usul hukuku ile belirlenmiş kurallar çerçevesinde verilen kararda hata ve kasıt bulunmadığını, bu nedenle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 46 ncı maddesinde öngörülen sorumluluk koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Özel Daire Kararı

6. Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 24.01.2023 tarihli ve 2022/1 Esas, 2023/1 Karar sayılı kararı ile; "...Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, gerekli yazışmalar yapılmış, gerek davacı gerekse davalı ... savunmaları ile ihbar olunan ilgili hakim tarafından verilen savunma dilekçeleri incelenmiştir. Davacı vekili müvekkili tarafından bankaya verilen çekler üzerinden mahkemece bono vasfında olmayan bir senet teminat olarak alınmak suretiyle ihtiyati tedbir kararı verildiğini, 2 aylık süre sonrası bu tedbir kararı kaldırılarak bankaca tahsil edilen tutarlar konkordato isteyen firmaya iade edildiğini dolayısıyla bu bedel olan 1.325.000.00 TL tutardan müvekkil banka zarara uğradığı gerekçelerine dayanmıştır.

Tazminat davasına konu Kahramanmaraş 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2018/501 Esas kayıtlı dosyanın konkordato talebine ilişkin olduğu, ihbar olunan hakim tarafından verilen tedbir nedeniyle alınan bononun yasal unsurları taşımadığı, mahkemenin bono lehtarı olarak gösterilmesinin mümkün olmadığı, bu şekilde alınan bononun HMK'nun 87. maddesine göre teminat olarak kabulünün ve aleyhine tedbir kararı verilen kişinin muhtemel zararlarını karşılayacak mahiyette olmadığı, bu şekilde teminat alınması hukuka aykırı ise de; hukuka aykırılığın 6100 Sayılı HMK'nun 46. maddesinde sayılan durumlardan olmadığı, yargılama faaliyetine ilişkin kasti olduğu iddia ve ispat edilemeyen hukuki bir hata olduğu anlaşılmıştır.

Diğer yandan konkordato aşamasında verilecek tedbir ve diğer geçici hukuki korumaları özel olarak düzenleyen İİK'nun 287. ve devamı maddelerinde teminat karşılığı tedbir verilmesi öngörülmediği gibi davacının uğradığını iddia ettiği zararın teminat alınıp-alınmamasından kaynaklanmadığı, tedbir kararı verilmesinden kaynaklandığının iddia edildiği, verilen tedbir kararında ise açık bir hukuka aykırılık bulunmadığı, hukuka aykırılığın teminat türü ve şekline ilişkin olduğu anlaşılmakla 6100 Sayılı HMK'nun 46. maddesinde tek tek ve açık olarak düzenlenen tazminatı gerektiren haller ve zarara ilişkin yasal koşulları taşımayan ve subut bulmayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 49. Maddesi uyarınca, davanın esastan reddi halinde disiplin para cezasının takdir edilerek hüküm altına alınması gerekir. Bu konuda dava konusu olayın gelişim biçimi ve dosyaya yansıyan olgular gösterilmiştir.

Belirtilen nedenlerle davanın esastan reddi gerektiği sonucuna varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Sabit görülmeyen işbu davanın REDDİNE,

2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 49/1. maddesi gereğince takdiren 3.000,00 TL disiplinpara cezası ile cezalandırılmasına ve davacıdan alınarak hazineye gelir yazılmasına,

3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına takdir edilen 17.800,00 maktu avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

4-Davacının davasının ret edildiğinden alınması gereken 179,90 TL maktu ve ilam harcı peşin alınan 22.718,78 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 22.436,53 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,

5-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 6100 Sayılı Kanunun 338. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra yatırılan avanstan kullanılmayan kısmın davacıya iadesine,..." karar verilmiştir.

Kararın Temyizi

7. Özel Daire kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

II. GEREKÇE

8. Dava, 6100 sayılı Kanun'un 46 ncı maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.

9. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 46 ncı maddesinde sorumluluk nedenleri sınırlı olarak sayılmıştır. Anılan maddede;

“(1) Hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı aşağıdaki sebeplere dayanılarak Devlet aleyhine tazminat davası açılabilir:

a) Kayırma veya taraf tutma yahut taraflardan birine olan kin veya düşmanlık sebebiyle hukuka aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.

b) Sağlanan veya vaat edilen bir menfaat sebebiyle kanuna aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.

c) Farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı karar veya hüküm verilmiş olması.

ç) Duruşma tutanağında mevcut olmayan bir sebebe dayanılarak hüküm verilmiş olması.

d) Duruşma tutanakları ile hüküm veya kararların değiştirilmiş yahut tahrif edilmiş veya söylenmeyen bir sözün hüküm ya da karara etkili olacak şekilde söylenmiş gibi gösterilmiş ve buna dayanılarak hüküm verilmiş olması.

e) Hakkın yerine getirilmesinden kaçınılmış olması.” düzenlemesi bulunmaktadır.

10. Somut olayda 6100 sayılı Kanun’un 46 ncı maddesinde sınırlı sayıda belirtilen sorumluluk sebeplerinden hiçbiri bulunmadığından ve hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı tazminat şartları oluşmadığından Özel Dairece davanın reddine karar verilmesi yerindedir.

11. Hâl böyle olunca yapılan açıklamalara, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bilgi ve belgelere, Daire kararında açıklanan gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın onanması gerekir.

III. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın ONANMASINA,

Harç peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına,

21.12.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.

Kaynak:https://www.hukukihaber.net/hukuk-genel-kurulunun-2023551-e-20231355-k-sayili-karari