Hukuk Genel Kurulu'nun 2022/370 E., 2023/941 K. sayılı kararı
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 11.10.2023 tarihli, 2022/370 E., 2023/941 K. sayılı kararı
T.C.
Yargıtay
Hukuk Genel Kurulu
2022/370 E., 2023/941 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/313 E., 2021/111 K.
KARAR : Davanın reddine
ÖZEL DAİRE KARARI : Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 24.12.2018 tarihli ve
2015/17281 Esas, 2018/12670 Karar sayılı BOZMA kararı
1. Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin karar davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği düşünüldü:
I. ÖN SORUN
Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında öncelikle; 6217 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na (HMK) eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) 442 vd. maddeleri uyarınca dosyada karar düzeltme aşamasının tamamlanıp tamamlanmadığı hususu ön sorun olarak tartışılıp değerlendirilmiştir.
II. GEREKÇE
1. Hemen belirtmek gerekir ki karar düzeltme, hukukumuzda istinaf kanun yolunun bulunmadığı dönemde kabul edilmiş bulunan bir kanun yoludur. 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun'a paralel olarak, HMK'da karar düzeltme ile ilgili hükümlere yer verilmemiştir. Ancak, HMK'nın Geçiçi 3 üncü maddesi düzenlemesinde bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanun'un temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı düzenlemesi bulunduğu için HUMK'nın temyize ilişkin hükümleri (md. 427-444) ile karar düzeltmeye ilişkin hükümleri (md. 440-442) uygulanmaya devam edilecektir.
2. Karar düzeltme Yargıtayın temyiz incelemesi sonucunda vermiş olduğu kararlarına karşı tanınmış olağan bir kanun yoludur. Kanun yolu denince kural olarak, temyiz yolunda olduğu gibi bir kararın üst mahkeme tarafından incelenmesi anlaşılır. Oysa karar düzeltme yolunda karar düzeltme talebi, bu kararı vermiş olan Yargıtay dairesinde incelenip karara bağlanmaktadır. Bu nedenle karar düzeltme yolu, Yargıtayın temyiz incelemesi sırasında yapmış olduğu hatalardan dönmesini sağlayan, temyiz yolunun devamı niteliğinde kendine özgü bir kanun yoludur.
3. Karar düzeltme istemlerinin incelemesi için Yargıtay hukuk dairelerine gelen dosyalar ilk önce, karar düzeltme talebinin süresi içinde olup olmadığı, Yargıtay kararının düzeltilmesi istenebilecek kararlardan olup olmadığı ve diğer usul eksiklikleri yönlerinden (ön) incelemeye tabi tutulur. Ön inceleme yetkisi, herhâlde Yargıtaya (kararına karşı karar düzeltme yoluna başvurulan Hukuk Dairesine) aittir.
4. Somut olayda; ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine hüküm bozulmuştur. Özel Dairenin bozma kararına karşı davacı vekili ve davalı ... vekili karar düzeltme isteminde bulunduğu hâlde, Özel Dairece yalnızca davacı vekilinin karar düzeltme talebi incelenmiş, davalı ... vekilinin karar düzeltme talebi hakkında bir inceleme yapılmadan dosya mahkemesine gönderilmiştir. Davalı ... vekilinin karar düzeltme talebinin incelenmesini içeren dilekçe sunması üzerine ilk derece mahkemesince dosya yeniden Özel Daireye gönderilmiş ise de; Özel Dairece maddi hatanın düzeltilmesi talepli gönderilen dilekçenin dosya gönderme formunda yer alan sıkıntı ve eksikliklerden dolayı kaydı yapılamadığı bildirilerek iade edilmiş, mahkemece bu süreçten sonra yargılamaya devam olunarak hüküm kurulmuştur. Görüldüğü üzere, davalı ... yönünden karar düzeltme aşaması tamamlanmayıp, karar düzeltme yolunun usulüne uygun bir şekilde kullandırılmadığı açıktır.
5. Davalı ... vekili tarafından yasaya uygun olarak başvurulan bir kanun yolunun kullandırılmamış olması 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren HMK'nın 27 nci maddesinde (HUMK'nın 73 üncü maddesinde) düzenlenen hukuki dinlenilme hakkına, buradan hareketle Anayasanın 36 ncı maddesindeki adil yargılanma hakkına aykırıdır.
6. Hâl böyle olunca, HUMK'nın 440 ve devamı maddelerinde öngörülen kanun yolu tamamlanmadan direnme kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan mahkemenin 23.03.2021 tarihli ve 2020/313 Esas, 2021/111 Karar sayılı direnme kararı ve Özel Dairenin 6763 sayılı Kanunu'n 45 inci maddesi ile 6100 sayılı HMK'ya eklenen Geçici 4/1 inci maddesi uyarınca dosyanın Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine dair verilen 17.01.2022 tarihli ve 2021/26496 Esas, 2022/484 Karar sayılı karar kaldırılarak, davalı ... vekilinin karar düzeltme isteminin incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekmiş; bu nedenle temyiz itirazları bu aşamada inceleme konusu yapılmamıştır.
III. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
İlk Derece Mahkemesinin 23.03.2021 tarihli ve 2020/313 Esas, 2021/111 Karar sayılı direnme kararı ile Özel Dairenin 17.01.2022 tarihli kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı ... vekilinin karar düzeltme isteminin incelenmesi için dosyanın YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu nedenle incelenmesine yer olmadığına,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440 ıncı maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren on beş gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
11.10.2023 gününde oy birliğiyle karar verildi.