HOME OFİS SİSTEMİ İLE ÇALIŞAN İŞÇİ, ÇALIŞMA SAATLERİNİ KENDİSİ BELİRLEMEKTE OLUP FAZLA MESAİ ALACAĞI VE KIDEM TAZMİNATI TALEP ETMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR
Yerleşik Yargıtay kararlarında home ofis sistemi ile çalışan işçinin, çalışma saatlerini kendisinin belirlediği ve fazla mesai alacağı isteyemeyeceği kabul edilmekte olup, fazla mesai ücreti ödenmediği için iş akdini feshettiğini iddia eden işçinin fazla mesai alacağı ve dolayısıyla da kıdem tazminatına ilişkin alacağı bulunmamaktadır.
T.C.
İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2020/1192
Karar Numarası: 2024/42
Karar Tarihi: 25.01.2024
HOME OFİS SİSTEMİ İLE ÇALIŞAN İŞÇİNİN, ÇALIŞMA SAATLERİNİ KENDİSİNİN BELİRLEDİĞİ VE FAZLA MESAİ ALACAĞI İSTEYEMEYECEĞİ
MOBBİNG İDDİASINI DESTEKLEYEN SOMUT DELİL BULUNMASI GEREKTİĞİ
ÖZETİ: Uyuşmazlık, işçinin dava konusu işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır. İşçi vekilinin istinaf başvurusu yönünden yapılan inceleme neticesinde, işçi, iş akdini fazla mesai ücretinin ödenmemesi ve mobbing uygulanması nedeniyle feshettiğini beyanla işçi alacakları ve tazminatlarının tahsilini talep etmiştir. Tanık beyanları ve dosya kapsamından davacının evde çalıştığı, dolayısıyla çalışmalarını kendisinin belirlediği, herhangi bir saate bağlı olmaksızın bir çalışması olduğu anlaşılmaktadır. Yerleşik Yargıtay kararlarında home ofis sistemi ile çalışan işçinin, çalışma saatlerini kendisinin belirlediği ve fazla mesai alacağı isteyemeyeceği kabul edilmekte olup, fazla mesai ücreti ödenmediği için iş akdini feshettiğini iddia eden işçinin fazla mesai alacağı ve dolayısıyla da kıdem tazminatına ilişkin alacağı bulunmamaktadır. İşçi işveren tarafından mobbing yapıldığını iddia etmiştir. İşçiye mobbing uygulandığına dair dosyada somut bilgi ya da belge bulunmamaktadır.
Taraflar arasında görülen davada, kararın istinaf kanun yolunda incelenmesi istenmiş olmakla, Hakim A… M… tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA ve SAVUNMALARININ ÖZETLERİ :
Davacı E. A. vekili dava dilekçesinde özetle; davalı I. A. İ. Ç. Ltd. Şti. Aleyline, davacının 25/10/2010 tarihinde dayalı işyerinde yazılım geliştirme uzmanı olarak çalışmaya başladığı, 17 günlük yıllık izin alacağı bulunduğu, davacının 2014 Temmuz ve Ağustos aylarından toplam yol parası ile internet ücretinin ödenmediği, işe girdiği tarihten itibaren 2014 yılının başına kadar işlerin yoğunluğu nedeniyle davacının her hafta en az 12 saat fazla çalışma yaptığı, fazla çalışma bedellerinin ödenmediği, 2014 yılı Mayıs ayından iş akdinin sonlandığı tarihe kadar davacının rızası ve bilgisi dışında ücretinin eksik ödendiği, davalı işverenin davacıya 2014 yılından itibaren baskı uyguladığı, davacının yapması gereken projeleri başkalarına dağıttığı, davacının çalışma azmini kinci davranışlarda bulunduğu, davacıya bozuk ve arızalı telefon ve bilgisayar gönderdiği, atılan mailler ile davacının çalışma ve fedakarlıklarının küçümsendiği, yıldırma politikası niteliğindeki bu hareketlerle davacıya mobbing uygulandığı, davalı işverenin 2014 Haziran ayından itibaren davacıya yeni bir iş ve proje vermediği, davacının bu tarihten sonra sadece elindeki projeleri bitirdiği, bu nedenlerle davacının iş aledini İş Kanunu'na göre haklı sebeple 12/09/2014 tarihinde feshettiği iddia edilerek kıdem tazminatı, masraflar, yıllık izin ücreti ile fazla çalışma ücreti alacaklarının davandan tahsili talep ve dava olunmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 25/10/2010 tarihinde yazılım geliştirme uzmanı olarak işe başladığı, 12/09/2014 tarihinde yolladığı ihtarname ile iş akdini haksız yere feshettiği, davacının iddia ettiği haklı nedenle fesih sebebini 12/09/2014 tarihinde gönderdiği ihtarname ile öğrendiği, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 26 maddesine göre fiili öğrendiği günleri başlayarak 6 iş günü içinde davasını açmadığından hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddi gerektiği, fazla çalışma, yıllık izin ve masraf taleplerinin yersiz olduğu savunularak davanın reddi talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ GEREKÇE ÖZETİ ve KARARI :
İlk Derece Mahkemesince," Somut olayda davacı, fazla mesai alacaklarının ödenmemesi nedeniyle iş akdini haklı nedenle feshettiğini iddia etmiştir. Davalı ise davacının iş akdinin istifa etmek suretiyle sona erdiğini savunmuştur. Tanık beyanları ve dosya kapsamından davacının evde çalıştığı, dolayısıyla çalışmalarını kendisinin belirlediği, herhangi bir saate bağlı olmasızın bir çalışması olduğu anlaşılmaktadır. Yerleşik Yargıtay kararlarında home ofis sistemi ile çalışan işçinin, çalışma saatlerini kendisinin belirlediği ve fazla mesai alacağı isteyemeyeceği kabul edilmekte olup fazla mesai ücreti ödenmediği için iş akdini feshettiğini iddia eden davacının fazla mesai alacağının olmadığı dolayısıyla da kıdem tazminatına hak kazanmadığı kanaatine varılmıştır.
Diğer yandan davacı, davalının mobbing yaptığını iddia etmiştir. Yargıtay kararlarında da, mobbing nedeni ile iş akdinin feshi haklı neden olarak kabul edilmektedir. Mobbingin varlığı için çalışanın hedef alınarak baskının gerçekleştirilmesi, belli bir süreye yayılması ve bu durumun sistamatik hale gelmiş olması gerekmekte olup mobingin varlığını ispat külfeti de işçi üzerindedir. Davacıya mobbing uygulandığına dair dosyada somut bilgi ya da belge bulunmamaktadır.
Davacı, masraf ve yıllık izin alacaklarını talep etmiştir. Ücretlerin ödendiği ispatı yazılı belge koşuluna bağlı olup davalı işveren üzerindedir. Dosya kapsamı değerlendirildiğinde davacının yıllık izin alacağının olduğu, davacı tarafından yapılan ve davalı tarafından ödenen masraflara ilişkin delilin dosyada bulunmadığı görülmekle masraf alacağının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz tarafından resen seçilen bilirkişi Av. K. S. tarafından düzenlenen 28/09/2016 havale tarihli gerekçe ve ulaşılan sonuç bakımından itibar olunan bilirkişi raporu incelendiğinde; "25/10/2010-12/09/2014 tarihleri arasında davalı iş yerinde çalışan davacının yıllık izin alacağı dışında alacaklarının bulunmadığı" sabit görülmüş olup davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalı-karşı davacı tarafından açılan tazminat davasında süresinde başvuru ve nisbi harcın yatırılmamış olması nedeniyle reddedilmiştir. Davacı tarafından karar verildikten sonra dosya içerisine konulan İstanbul Anadolu Mahkemesi Veznesi'nin 16.04.2016 tarihili makbuzu,karar öncesinde dosyada olmadığı gibi UYAP'ta yapılan kontrolde tahsilat ve reddiyatların listelendiği bölümdü görülememiştir.Bu belgenin sonradan muhabere bölümünde bulunduğu tespit edilmiştir.Bu sebeplerle davalı-karşı davacının davasında karar verilmesine yerolmadığına ilişkin hüküm kurulmuştur.
Mahkememizce, davacının 2015/187 Esas sayılı dosyası ile açmış olduğu işçi alacağı ve tazminat davasının 2016/725 karar numarasıyla kısmen kabulüne yönünde verilen kararın davalı tarafın istinaf etmesi üzerine karar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesinin 02/03/2017 tarih, 2017/221 Esas, 2017/275 Karar sayılı ilamı ile; "...Davalının harcını yatırmak sureti ile açtığı karşı dava hakkında mahkemece olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir...." yönünde dosyanın ilk derece Mahkemesi'ne geri çevrilmesine karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'nin kaldırma kararına istinaden dosya yeniden incelemeye alınmış olup davalının karşı dava ile ilgili harçlarını yatırmış olması ve davacı-karşı davalının haklı bir sebep olmadan iş akdini feshettiği hususları değerlendirildiğinde ihbar tazminatına hak kazandığı, bunun dışındaki avans alacağına ilişkin ödeme belgesi sunulmadığından talebinin reddinin gerektiği kanaatine varılmıştır.
Bu nedenlerle; Davacı tarafından davalı aleyhine açılan işçi alacağı ve tazminat davasının kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmesinin gerekeceğinin kanaatine ulaşılmakla, aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur." şeklinde belirtilen gerekçeyle davanın davacı tarafından davalıya açılan davanın kısmen kabulüne, davalı- karşı davacı yönünden açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEP ve GEREKÇELERİ :
Davacı- karşı davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Davalı-karşı davacı karşı davayı açarken gereken dava harcını yatırmadığı için karşı davanın reddine karar verilmesi lazımken usule aykırı olarak karşı davanın kabulüne karar verilmesi yönünden kararın bozulmasını istediklerini, Davalı - karşı davacı şirket yetkilileri davacıya mobbing uygulamış yaptığı işi küçümsemiş ve davacıya hakaret ettiğini, Ayrıca davacı - karşı davalıya son zamanlarda iş ve yeni proje vermemiş davacı-karşı davalıya verilmesi lazım gelen projeleri bir başka çalışanına verildiğini, Böylece davacı-karşı davalıyı işsiz bırakarak değişik bir şekilde yıldırma ve baskı ve moral bozma politikası uygulandığını, Davacının işyeri ile yapmış olduğu yazışmalar, mailler dosyaya sunulduğunu, İşveren davacının çalışmasını küçümsemiş davacıya küçük düşürücü mailler attığını, İşveren son dönemlerde ise davacının yapması gereken işleri davacıya vermemiş ve bu şekilde davacıyı işsiz bırakarak davacıyı yıldırma politikası, psikolojik baskı ve mobbing uyguladığını, Bu durumlar dahi davacı için geçerli fesih sebebidir ve davacının kıdem tazminatına karar verilmesi gerektiğini, Davacı işyeri için yapmış olduğu masrafları belgelemiş ve bu belgeleri dosyaya sunduklarını, Mahkeme belgeleri dikkate almamış ve bu konudaki isteklerini reddettiğini, Davacının çalışma saatlerini kendisi belirleyebileceği bu nedenle fazla çalışma ücretlerinin hesaplanıp karar altına alınmaması hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olmadığını, Davacı davalı işyerinde çalışmaya başladığı tarihten itibaren 2014 yılı başına kadar işyerince verilen projeleri yetiştirmek için her gün 3-4 saat fazla çalışma yaptığını, İşyerince verilen yoğun projeler belirli sürede yapılması ve yetiştirilmesi gereken projeler olduğunu, Bu nedenle davacı istemi dışında zorunlu olarak projeleri yetiştirmek için günde 3-4 saat fazla çalışma yapmış ve devamlı bu şekilde çalıştığını, Karara dayanak olan bilirkişi raporunda davacının fazla çalışma yapması davacının insiyatifinde olduğu belirtildiğini, Oysa fazla çalışma yapmak davacının insiyatifinde olmadığını, Çünkü dosya kapsamından da anlaşılacağı gibi davacı kendisine verilen projeleri süresinde yetiştirmek için zorunlu olarak fazla çalışma yapmaktadır. Fazla çalışma konusunda davacının insiyatifi söz konusu olmadığını belirterek, Mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davaya konu işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Davacı- karşı davalı vekilinin istinaf başvurusu yönünden yapılan inceleme neticesinde, Davacı, iş akdinin fazla mesai ücretinin ödenmemesi ve mobing uygulanması nedeniyle feshettiğini beyanla işçi alacakları ve tazminatlarının tahsilini talep etmiştir.
Tanık beyanları ve dosya kapsamından davacının evde çalıştığı, dolayısıyla çalışmalarını kendisinin belirlediği, herhangi bir saate bağlı olmasızın bir çalışması olduğu anlaşılmaktadır. Yerleşik Yargıtay kararlarında home ofis sistemi ile çalışan işçinin, çalışma saatlerini kendisinin belirlediği ve fazla mesai alacağı isteyemeyeceği kabul edilmekte olup, fazla mesai ücreti ödenmediği için iş akdini feshettiğini iddia eden davacının fazla mesai alacağının olmadığı dolayısıyla da kıdem tazminatına hak kazanmadığı,
Diğer yandan davacı, davalının mobbing yaptığını iddia etmiştir. Davacıya mobbing uygulandığına dair dosyada somut bilgi ya da belge bulunmamaktadır.
Dosya kapsamı değerlendirildiğinde davacının yıllık izin alacağının olduğu, davacı tarafından yapılan ve davalı tarafından ödenen masraflara ilişkin delilin dosyada bulunmadığı görülmekle, masraf alacağının bulunmadığı, davalının karşı dava ile ilgili harçlarını yatırmış olması ve davacı-karşı davalının haklı bir sebep olmadan iş akdini feshettiği hususları değerlendirildiğinde ihbar tazminatına hak kazandığı, bunun dışındaki avans alacağına ilişkin ödeme belgesi sunulmadığından talebinin reddinin gerektiği, böylelikle tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, ilk derece mahkemesinin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine, kararın dayandığı deliller, delillerin takdiri, karar gerekçesine göre istinaf başvuru nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzeni kapsamında yapılan inceleme sonucunda, yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı- karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-Alınması gerekli 427,60 TL istinaf karar harcından peşin alınan171,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 256,20 TL istinaf karar harcının davacı- karşı davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-Kararın taraflara tebliği ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılması bakımından dosyanın Mahkemesine gönderilmesine dair, kesin olmak üzere, oybirliğiyle karar verildi. 25.01.2024
legalbank.net