Ceza Genel Kurulu'nun 2025/97 E., 2025/359 K. sayılı kararı
Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 24.09.2025 tarihli, 2025/97 E., 2025/359 K. sayılı kararı
T.C.
Yargıtay
Ceza Genel Kurulu
2025/97 E., 2025/359 K.
"İçtihat Metni"
İtirazname No : 2016/313545
KARARI VEREN
YARGITAY DAİRESİ : 12. Ceza Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Ceza
SAYISI : 16-212
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Sanığın taksirle bir kişinin ölümüne neden olma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 85/1, 62, 50/4, 50/1-a ve 52/2-4. maddeleri uyarınca 18.200,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve taksitlendirmeye ilişkin Kavak Asliye Ceza Mahkemesince verilen 04.05.2016 tarihli ve 16-212 sayılı hükmün, sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 12. Ceza Dairesince 25.09.2024 tarih ve 11859-4661 sayı ile onanmasına karar verilmiştir.
II. İTİRAZ SEBEPLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 04.11.2024 tarih ve 313545 sayı ile; "...Somut olaydaki kazanın meydana gelmesinde sanığın asli ve tam kusurlu olması, ölenin ise hiçbir kusurunun bulunmamasına rağmen temel cezanın TCK'nın 3/1, 61/1, 22/5. maddelerinde belirtilen ilkelere aykırı şekilde yetersiz belirlenmesi, sanık hakkında TCK'nın 53/6. maddesinde düzenlenen güvenlik tedbirinin hiç uygulanmamış olması, olayın meydana geliş özellikleri, sanığın kusurunun ağırlığı, sosyal ve ekonomik durumu göz önüne alınarak TCK'nın 50/4-1-a maddesindeki hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi, kabule göre de adli para cezasının hesaplanmasında bir gün karşılığının TCK'nın 52/2. maddesindeki asgari miktar olan 20,00 TL'den hesaplanmasının isabetsiz olması nedenleriyle hükmün bozulması gerektiği" görüşüyle itiraz yoluna başvurmuştur.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 12. Ceza Dairesince 22.01.2025 tarih ve 3975-873 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
III. UYUŞMAZLIK KONUSU VE ÖN SORUN
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; temel cezanın isabetli olarak tayin edilip edilmediği, TCK'nın 53/6. maddesinde düzenlenen güvenlik tedbirlerinin uygulanmasının gerekip gerekmediği, hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı ve adli para cezasının bir gün karşılığı olarak alt sınırdan 20,00 TL takdir edilmesinin isabetli olup olmadığı hususlarının belirlenmesine ilişkin ise de Yargıtay İç Yönetmeliği'nin 27. maddesi uyarınca öncelikle; Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) sisteminden alınan güncel nüfus kayıt örneğine göre sanığın Özel Dairenin onama kararından ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazından önce 07.04.2021 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında bu hususun değerlendirilmesi gerekmektedir.
IV. GEREKÇE
1. İlgili Mevzuat ve Ön Soruna İlişkin Açıklamalar
Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 02.10.2024 tarihli ve 228-281 ile 02.07.2025 tarihli ve 369-308 sayılı kararlarında açıklandığı üzere;
Hükümden sonra ve fakat temyiz aşamasında sanığın ölmesi durumunda, Yüksek Genel Kurulun "ahvali şahsiyenin tespitinde ancak nüfus kayıtlarının esas olabileceği" (CGK'nın 16.06.1952 tarihli ve 98/88 sayılı kararı) yönündeki kabulü ve nüfus kütüğünün delil niteliği gözetilerek;
a. Müsadereye tabi eşya ve/veya maddi menfaatler hakkında da bir karar verilmesi gerekmeyen hâllerde, özellikle sanığın ölmediğine dair somut olgulara dayanan iddia ya da makul şüphe yoksa ve yargılama aşamasında temin edilerek duruşmada sanığa vicahen okunan nüfus kaydı ile aynı bilgileri taşıyan, UYAP ortamından temin edeceği nüfus kayıt örneğine dayanarak Yüksek Ceza Genel Kurulunun ya da Özel Dairelerin kamu davasının düşürülmesine karar vermesi gerektiğinin,
b. Düşme kararı ile birlikte müsadereye tabi eşya ve/veya maddi menfaatler hakkında da bir karar verilmesi gereken hâllerde, olayın daha ziyade aydınlanması gerekmeden davanın düşmesine hükmolunmasının mümkün olması ve özellikle sanığın ölmediğine dair somut olgulara dayanan iddia ya da makul şüphenin bulunmaması hâllerinde, yargılama aşamasında temin edilerek duruşmada sanığa vicahen okunan nüfus kaydı ile aynı bilgileri taşıyan, UYAP ortamından temin edeceği nüfus kayıt örneğine dayanarak Yüksek Ceza Genel Kurulunun ya da Özel Dairelerin kamu davasının düşürülmesine karar vermesine yasal bir engelin bulunmadığının,
c. Davanın düşmesine hükmolunması, sanığın ölmediğine dair somut olgulara dayanan iddia ya da makul şüphenin ortadan kaldırılması ya da müsadere yönünden olayın daha ziyade aydınlanmasının gerektiği durumlarda mahallinde gerekli araştırma yapılarak müsadereyi de kapsayacak biçimde düşme kararı verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmesinin zorunlu olduğunun,
Kabulü gerekir.
2. Ön Soruna İlişkin olarak somut olay değerlendirildiğinde;
UYAP sistemi kullanılarak alınan güncel nüfus kayıt örneğinde; sanığın mahkûmiyet hükmünden sonra, fakat Özel Daire bozma ilamından ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazından önce, 07.04.2021 tarihinde öldüğü bilgisinin yer alması karşısında, olayın daha ziyade aydınlanmasını gerekli kılan müsadereye tabi eşya ve/veya maddi menfaatler hakkında da bir karar verilmesinin gerekmemesi, sanığın ölmediğine dair somut olgulara dayanan iddia ya da makul şüphenin bulunmaması, UYAP ortamından temin edilen nüfus kayıt örneğinin, yargılama aşamasında temin edilerek duruşmada sanığa vicahen okunan nüfus kaydı ile aynı bilgileri taşıması hususları birlikte değerlendirildiğinde; ölümle ilgili ayrıca mahallinde araştırma yapılmasına gerek olmaksızın sanık hakkındaki kamu davasının ölüm nedeniyle düşürülmesine karar verilmelidir.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının değişik gerekçeyle kabulü ile Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına, Kavak Asliye Ceza Mahkemesinin 04.05.2016 tarihli ve 16-212 sayılı hükmünün bozulmasına ve sanık hakkındaki kamu davasının TCK'nın 64 ve CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca düşmesine karar verilmesi gerekmektedir.
V. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının DEĞİŞİK GEREKÇE İLE KABULÜNE,
2- Yargıtay 12. Ceza Dairesince verilen 25.09.2024 tarih ve 11859-4661 sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,
3- Kavak Asliye Ceza Mahkemesince verilen 04.05.2016 tarihli ve 16-212 sayılı hükmün, sanığın ölümü nedeniyle BOZULMASINA,
4- Sanık hakkındaki kamu davasının TCK'nın 64 ve CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
5- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.09.2025 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.