ADALET HABERLERİ

ADALET HABERLERİ

Ceza Genel Kurulu'nun 2024/168 E., 2025/364 K. sayılı kararı

Ceza Genel Kurulu'nun 2024/168 E., 2025/364 K. sayılı kararı
1 Okunma

Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 24.09.2025 tarihli, 2024/168 E., 2025/364 K. sayılı kararı

T.C.

Yargıtay

Ceza Genel Kurulu

2024/168 E., 2025/364 K.

"İçtihat Metni"

İtirazname No : 2015/349780

KARARI VEREN

YARGITAY DAİRESİ : 7. Ceza Dairesi

MAHKEMESİ :Asliye Ceza

SAYISI : 299-783

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04.04.2024 tarihli, 41124 sayılı ve "Maddi hatanın düzeltilmesi" konulu talepnamesi ile, Ceza Genel Kurulunun 25.10.2023 tarihli ve 2023/7-223 E. 2023/556 K. sayılı kararının gerekçesindeki maddi hataların düzeltilmesini istediği görülmekle, talebin 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 8/1. maddesine 5560 sayılı Kanun’un 29. maddesi ile eklenen, "Yargıtay ceza daireleri ile Ceza Genel Kurulu kararlarındaki yazıma ilişkin maddi hataların düzeltilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, ilgili ceza dairesi veya Ceza Genel Kuruluna başvurabilir." hükmü kapsamında olduğu değerlendirildiğinden işin esası yönünden yeni bir gündem konusu yapılmaksızın dava dosyası ve karar gerekçesi incelenerek

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Sanık ...'ın eşyayı gümrük işlemlerine tabî tutmaksızın yurda sokma suçundan 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3/1 ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62, 52/1-2, 51 ve 54. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 80 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, ertelemeye, kaçak eşyanın 5607 sayılı Kanun'un 13/1. maddesi yollamasıyla TCK'nın 54/4. maddesi gereğince müsaderesine ilişkin Bismil Asliye Ceza Mahkemesince verilen 14.07.2015 tarihli ve 299-783 sayılı hükmün, sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyanın gönderildiği Yargıtay 7. Ceza Dairesince 28.11.2022 tarih ve 6994 - 17090 sayı ile; hükümden sonra 5607 sayılı Kanun'da 7242 sayılı Kanun ile yapılan sanık lehine değişiklikler nedeniyle hükmün oy çokluğuyla bozulmasına karar verilmiştir.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 18.01.2023 tarih ve 349780 sayı ile; "sanığa atılı kaçakçılık suçunun unsurlarının oluşmadığı" görüşüyle itiraz yoluna başvurmuştur.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 7. Ceza Dairesince 27.02.2023 tarih ve 1034-1694 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve 30.06.2021 tarihli ve 656-324 sayılı kararı ile;

"1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının değişik gerekçeyle kabulüne,

2- Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 28.11.2022 tarihli ve 6994 - 17090 sayılı bozma kararının kaldırılmasına,

3- Bismil Asliye Ceza Mahkemesince sanık hakkında eşyayı gümrük işlemlerine tabî tutmaksızın yurda sokma suçundan kurulan 14.07.2015 tarihli ve 299-783 sayılı mahkûmiyet hükmünün, snaığın eyleminin 5607 sayılı Kanun'un üçüncü maddesinin ikinci fıkrasına aykırılık teşkil etmesi ve bu aşamada gerçekleşen dava zamanaşımı nedenleriyle bozulmasına,

Ancak, yüklenen suç için TCK'nın 66/1-e-2. maddesinde öngörülen dava zamanaşımı süresinin, inceleme tarihinden önce dolduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince karar tarihi itibarıyla uygulanması gereken CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkındaki kamu davasının TCK’nın 66/1-e, 66/2 ve CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca düşmesine, dava konusu kaçağa kalan ******* (GE) plakalı aracın 5607 sayılı Kanun'un 13. maddesi yollamasıyla TCK'nın 54/4 maddesi uyarınca müsaderesine," karar verilmiştir.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 04.04.2024 tarihli, 41124 sayılı ve "Maddi hatanın düzeltilmesi" konulu talebi ile bu kez;

"1)Kararın son sayfasından bir önceki sayfasında '2- Sanığın eyleminin 5607 sayılı Kanun'un 3/2. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu kabul edildiğinden...' ibaresinde yer alan '3/2' ibaresinin '3/1' olarak düzeltilmesi,"

2) B. Somut Olayda Hukuki Nitelendirme

Sanık hakkındaki eşyayı aldatıcı işlem ve davranışlarla gümrük vergisini ödemeksizin yurda sokma suçunun yaptırımı 5607 sayılı Kanun'un 3/2. maddesinde iki yıldan...'cümlesinde yer alan '3/2' ibaresinin '3/1' olarak düzeltilmesi ve aynı cümlede yer alan 'iki yıldan...' ibaresinin bir yıldan olarak düzeltilmesi," talep edilmiştir.

İş bu kararının tetkikinde; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.10.2023 tarihli gündeminde, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının sanığa isnat edilen suçun unsurları itibarıyla oluşmadığı düşüncesiyle itiraz yoluna başvurması üzerine yapılan müzakerede, sanığın eyleminin 5607 sayılı Kanun'un 3/2. fıkrasında düzenlenen "gümrük vergisi ödememek veya az ödemek için, eşyayı gümrükten aldatıcı işlem ve davranışlarla yurda sokmak" suçunu oluşturduğu sonucuna ulaşılmış, ancak aynı tarihli ve 223-556 sayılı kararın yazım aşamasında gerekçe bölümünün hukuki nitelendirme kısmında sehven, sanığın eyleminin aynı Kanun'un 3/1. fıkrasında düzenlenen suçu oluşturduğuna ilişkin bir anlatıma yer verilerek gerekçe ve karar arasında çelişkiye düşüldüğü görülmüş olmakla, yerinde olan talebin değişik gerekçe ile kabulüne karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ:

1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04.04.2024 tarihli, 41124 sayılı talebinin değişik gerekçe ile KABULÜNE,

2-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.10.2023 tarihli ve 223-556 sayılı kararının gerekçe bölümünün hukuki nitelendirme kısmının üçüncü ve dördüncü paragrafları olarak yazılan; "Sanığın gümrük vergisi ödememek veya az ödemek için, eşyayı gümrükten aldatıcı işlem ve davranışlarla yurda soktuğu sabit olmamıştır.

Sanığın geçici ithalat kapsamında getiremeyeceği ithalat rejimi kararına göre ancak Ticaret Bakanlığından alınacak özel izinle ithalatı gerçekleşebilen aksi halde ithalatı mümkün bulunmayan aracı kayıt maliki olan Gürcistan vatandaşı şahıs aracılığı ile Gümrük Kanunu'nun 58. maddesinin birinci fıkrasındaki düzenlemeye aykırı şekilde ilgili gümrük idaresi yanıltılarak yurda soktuğunun anlaşılması, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 04.06.1996 tarihli ve 7-116 esas, 122 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere, sanığın suça konu aracı yurt dışı etmeyerek millileştirmeye yönelmesi kaçakçılık suçunun manevi öğesi olan suç kastının varlığını göstermektedir. Sanığın amacının başlangıçtan itibaren yurda gümrük işlemine tabi tutmaksızın eşya sokma olduğunun kabulü ile eylemin 5607 sayılı Kanun'un 3. maddesinin birini fıkrasında düzenlenen suçu oluşturduğu kabul edilmelidir." ifadelerinin karardan tamamıyla çıkarılarak yerine;

"Sanığın eyleminden ötürü 5607 sayılı Kanun’un 3. maddesinin 1. fıkrası gereğince cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında, dava konusu aracın 24.02.2015 tarihli Diyarbakır Gümrük Müdürlüğü Bilgi İşlem Dairesi Taşıt Takip Programı'ndan yapılan sorgulama ile de anlaşıldığı üzere geçici ithalat rejimi kapsamında turistik kolaylıklardan faydalanılarak ve gümrük rejimine tabi tutularak yurda getirilmiş eşya niteliği taşıdığı, bu itibarla yurda sokulmasının 5607 sayılı Kanun’un 3. maddesinin 1. fıkrasına aykırılık teşkil etmediği anlaşılan aracın Gümrük Genel Tebliği hükümlerine göre Gümrük İdaresinin takip ve kontrolü altında bulunduğu ve dava konusu aracın yurda yasal yollardan giriş yaptığı sabit olduğundan sanığın eyleminin eşyayı gümrük işlemlerine tabi tutmaksızın yurda sokma suçunun unsurlarını oluşturmadığının kabulü gerekmektedir.

Ancak yurt dışından ikinci el bir aracı doğrudan yurda ithal etme hakkı olmadığını bilen ve bu nedenle dava konusu aracı Sarp Gümrük Kapısı'ndan dava dışı ... eşliğinde bu şahıs adına turistik muafiyetten yararlanarak geçici ithalat rejimi kapsamında gümrük işlemlerini yaptırarak aldatıcı işlem ve davranışlarla yurda sokan sanığın, başlangıçtan itibaren kastının gümrük idaresini yanıltmak suretiyle ithali mümkün olmayan eşyayı yurda sokmak olduğu anlaşılmakla, eyleminin 5607 sayılı Kanun'un 3/2. maddesinde düzenlenen eşyayı aldatıcı işlem ve davranışlarla yurda sokma suçunu oluşturduğu kabul edilmelidir." paragraflarının eklenmesi suretiyle TAVZİH ve TASHİHİNE.

3- Gerekçe ve kararın diğer bölümlerinin aynen MUHAFAZASINA.

4-Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.09.2025 tarihinde yapılan müzakerede oy birliği ile karar verilmiştir.

Kaynak:https://www.hukukihaber.net/ceza-genel-kurulunun-2024168-e-2025364-k-sayili-karari