ADALET HABERLERİ

ADALET HABERLERİ

Ceza Genel Kurulu’nun 2022/369 E., 2023/656 K. sayılı kararı

Ceza Genel Kurulu’nun 2022/369 E., 2023/656 K. sayılı kararı
2 Okunma

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 13.12.2023 tarihli, 2022/369 E., 2023/656 K. sayılı kararı

T.C.

Yargıtay

Ceza Genel Kurulu

2022/369 E., 2023/656 K.

"İçtihat Metni"

KARARI VEREN

YARGITAY DAİRESİ : 10. Ceza Dairesi

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

SAYISI : 2009-1655

I. HUKUKÎ SÜREÇ

Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanıkların, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 188/3, 43, 62, 52/2-4, 53, 54 ve 63. maddeleri uyarınca 10 yıl 5 ay hapis ve 20.820,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına, taksitlendirmeye, hak yoksunluklarına, müsadereye ve mahsuba, sanık ... yönünden ayrıca aynı Kanun'un 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına ilişkin Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 23.10.2020 tarihli ve 89-404 sayılı hükümlerin, sanıklar ve müdafiileri tarafından istinaf edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesince 01.03.2021 tarih ve 1922-283 sayı ile;

"a) Hüküm fıkrasının 4 numaralı bendi olarak '4-Sanıkların etkin pişmanlık gösterdikleri anlaşılmakla TCK'nın 192/3 maddesi uyarınca cezalarından takdiren 1/2 oranında indirim yapılarak 6 YIL 3 AY HAPİS 625 GÜN ADLİ PARA CEZASI İLE AYRI AYRI CEZALANDIRILMALARINA,' bendinin eklenmesine,

b) Hüküm fıkrasının 4 numaralı bendinin 5 numaralı bent olarak teselsül ettirilmesine ve bu bentte yer alan '10 YIL 5 AY HAPİS 1.041 GÜN ADLİ PARA CEZASI' ibarelerinin hükümden çıkarılarak yerine '5 YIL 2 AY 15 GÜN HAPİS ve 520 GÜN ADLİ PARA CEZASI' ibarelerinin eklenmesine,

c) Hüküm fıkrasının 5 numaralı bendinin 6 numaralı bent olarak teselsül ettirilmesine ve bu bentte yer alan '20.820 TL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMALARINA,' ibarelerinin hükümden çıkarılarak yerine '10.400 TL ADLİ PARA CEZASI İLE AYRI AYRI CEZALANDIRILMALARINA,' ibarelerinin eklenmesine,

d) Hüküm fıkrasının 6 ve davamı bent numaralarının da teselsül ettirilmesine,

e) Hüküm fıkrasının C)1 bendinin 1.paragrafında yer alan 'TCK.nun 54/1 maddesi gereğince MÜSADERESİNE' ibareleri hükümden çıkarılarak yerine 'karar kesinleştiğinde SAHİBİNE İADESİNE' ibareleri eklenmesine,

f) Hüküm fıkrasının C)1 bendinin 3.paragrafında yer alan 'TCK.nun 54/1 maddesi gereğince MÜSADERESİNE' ibareleri hükümden çıkarılarak yerine 'DOSYADA DELİL OLARAK SAKLANMALARINA' ibareleri eklenmesine," denilmek suretiyle düzeltilerek istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bu kararın Cumhuriyet savcısı ve sanık ... müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 10. Ceza Dairesince 14.09.2021 tarih ve 8429-8741 sayı ile; "Sanıkların aşamalarda kendisinden uyuşturucu madde aldıklarını belirttikleri dava dışı sanık ... hakkında bahse konu isnat nedeniyle Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2020/666 esas ve 2021/38 karar sayılı dosyasında yargılama yapıldığı, uyuşturucu madde ticareti suçunun sübuta ermemesi ve eyleminin tahlil sonuçları nazara alınarak kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğunun kabul edildiği ve düşme kararı verilerek kararın kesinleştiği dikkate alınarak yapılan incelemede, kesinleşen bu kararla ...'nın sanıklara uyuşturucu madde vermediğinin belirlendiği, bu nedenle sanıkların ...'nın uyuşturucu madde ticareti suçunun ortaya çıkmasına herhangi bir katkılarının bulunmadığı kesin hükümle saptandığı halde, sanıkların ...'nın suçunun ortaya çıkmasına beyanları ile yardımcı olduklarından bahisle şartları oluşmadığı halde delillerin takdirinde hatalı değerlendirme yapılarak cezalarından TCK'nın 192/3. maddesi uyarınca indirim yapılması," isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.

Dosyanın gönderildiği Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi 01.12.2021 tarih ve 2009-1655 sayı ile;

"TCK'nin 192/3 maddesinde yer verilen 'fail veya diğer suç ortaklarının yakalanması' ifadesinden fail, failler veya onlarla irtibatlı şekilde suç işleyen kişilerin kim olduklarının belirlenmesi veya ele geçirilmeleri anlaşılmalıdır. Sanığın verdiği bilgilerin doğru, sonuca etkili ve yararlı olması gerektiği gibi failin kim olduğu da bu bilgilerden tespit edilmelidir. Sanık verebileceği tüm bilgileri verdikten sonra suç failinin kimliğinin belirlenmesi ve/veya faillerin bu bilgiler doğrultusunda yakalanarak ele geçirilmesi yeterli olup, failin mutlaka müsnet suçtan cezalandırılmasına karar verilmesi gerekmemektedir. Kanun koyucu bilinçli bir tercih olarak madde metninde '... diğer suç ortaklarının yakalanmasına..' ibaresini kullanmıştır, aksine bir düşünceyle hareket edilseydi 'fail veya diğer suç ortaklarının mahkumiyetine' şeklinde bir ibare kullanılması gerekirdi. Sanık verebileceği tüm bilgileri vermesine rağmen etkili bir soruşturma yürütülmemesi, delillerin yeterince ve vaktinde toplanmaması, olaydan sonra failin delilleri gizlemiş olması gibi nedenlerle fail hakkında CMK'nin 223/2-e maddesi uyarınca delil yetersizliğinden beraat kararı verilmiş olması halinde dahi sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasının önünde hiçbir engel bulunmamaktadır. Örneğin sanık yakalandığında uyuşturucuyu failden aldığını ve failin evinde yüklü miktarda uyuşturucu bulunduğunu beyan etmesine rağmen, soruşturma merciinin talimatıyla kolluk kuvvetlerinin vakit geçirmeksizin fail ile ilgili işlem yapmaması, failin evinde aramanın ertesi güne bırakılması gibi nedenlerle uyuşturucunun fail tarafından oradan başka bir yere nakledilmesi ve bu nedenle ele geçirilememesi halinde soruşturmayı yürütenlerin kusuru nedeniyle sanığın etkin pişmanlıktan faydalanamaması gibi sanığın kendi iradesinden kaynaklanmayan ve adil olmayan bir sonuca varılacaktır.

Somut olay irdelendiğinde; önceden birbirini tanımayan ve dosya arasında yer alan HTS kayıtlarında da anlaşılacağı üzere aralarında hiçbir iletişim bulunmayan sanıklar ... ve ...'ın tüm aşama savunmalarında kendilerini ...'nın buluşturduğunu beyan ettikleri, olay tarihinde iki farklı zaman diliminde sanık ... tarafından sanık ...'a uyuşturucu satıldığı, HTS kayıtları ile her iki satış olayından önce ...'nın hem sanık ... ile hem sanık ... ile anlık iletişim halinde olduğunun belirlendiği, HTS kayıtları ile sanıkların aşama savunmalarının tamamen paralellik arz ettiği, daha önceden birbirlerini tanımayan sanıkların ...'ya iftira etmelerini gerektirir bir iddianın da ... tarafından ileri sürülmediği, kolluk kuvvetleri tarafından sıcağı sıcağına ... hakkında işlem yapılmadığı, olaydan yaklaşık 1,5 ay sonra ... hakkında tefrik kararı verilerek soruşturmaya başlanabildiği, ikamet veya işyeri adreslerinde herhangi bir arama işlemi yapılmadığı, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturma kapsamında ...'nın beyanını almak ve uyuşturucu kullanıp kullanmadığını tespit etmek için tahlil yapmak dışında etkili bir soruşturma gerçekleştirilmediği, yaklaşık bir yıl sonra ... hakkında 'uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama' suçunu işlediğinden bahisle kamu davası açıldığı, ancak Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 09/01/2021 tarih ve 2020/666 Esas 2021/38 Karar sayılı ilamı ile soyut iddialar dışında delil elde edilememesi ve uyuşturucu kullandığına ilişkin tahlil sonuçları dikkate alınarak ... hakkında CMK'nın 223/8 maddesi uyarınca düşme kararı verildiği, kararın istinaf edilmeksizin 27/01/2021 tarihinde kesinleştiği, bu itibarla birbirlerini tanımayan alıcı ... ile satıcı ...'ün buluşmalarını anlık iletişim kurarak sağlayan ve eyleme TCK'nın 39. maddesi kapsamında iştirak ettiği değerlendirilen diğer suç faili olan ... hakkında her iki sanığın verebilecekleri tüm bilgileri vermelerine ve bu bilgilerin HTS kayıtları ile doğrulanmasına rağmen ... hakkında 'uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama' suçundan mahkumiyet kararı verilmemiş olmasının sanıklar ... ve ... hakkında TCK'nin 192/3. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması önünde engel oluşturmayacağı değerlendirilmekle her iki sanık hakkında da TCK'nin 192/3. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasında bir isabetsizlik ve hukuka aykırılık görülmemiştir.

Sanıklar ... ve ... hakkında ...'nın 'uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama' suçuna iştirak ettiğini HTS kayıtları ile de doğrulanır şekilde beyan etmeleri nedeniyle ...'nın suçunun meydana çıkmasını sağladıkları, bu itibarla haklarında TCK'nin 192/3 maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiği... " şeklindeki gerekçeyle bozmaya direnerek önceki hükümler gibi sanıkların cezalandırılmalarına karar vermiştir.

Direnme kararına konu bu hükümlerin de Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15.03.2022 tarihli ve 7377 sayılı bozma istekli tebliğnamesi ile dosya, 6763 sayılı Kanun'un 36. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 307. maddesi uyarınca kararına direnilen Daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 10. Ceza Dairesince 17.05.2022 tarih ve 4565-6428 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına iade edilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

II. UYUŞMAZLIK KAPSAMI VE KONUSU

Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 01.12.2021 tarihli ve 2009-1655 sayılı mahkûmiyet hükmüne karşı, sanık ... müdafii tarafından 07.12.2021, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısı tarafından ise 21.12.2021 tarihinde temyiz yoluna başvurulduğu, daha sonra sanık ...'nın ise 13.12.2021 havale tarihli dilekçesiyle temyiz talebinden vazgeçtiği, dosya kapsamı itibarıyla CMK’nın 266. maddesinin 3. fıkrası uyarınca müdafinin iradesine üstünlük tanınması gerektiğine ilişkin istisnai bir durumun söz konusu olmadığı anlaşılan dosyada, direnmenin kapsamına göre inceleme Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz talebi doğrultusunda sanıklar hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.

Özel Daire ile Bölge Adliye Mahkemesi arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanıklar hakkında TCK’nın 192. maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenen etkin pişmanlık hükmünün uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

İncelenen dosya kapsamından;

Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlar Büro Amirliği görevlilerince, uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna yönelik olarak 15.12.2012 tarihinde yapılan istihbarat çalışmaları neticesinde, ... Kavuncu Mahallesi, ... Kavuncu Bulvarı,....Kocasinan adresinde faaliyet gösteren otelde çalışan ve geçmişte hakkında yapılan işlemler nedeniyle görevlilerce tanınan sanık ...'in iş yerinin yakınına gelen madde bağımlılarına uyuşturucu madde sattığı, adı geçenin saat 14.35 sıralarında sanık ... ile uyuşturucu madde alışverişi gerçekleştireceği, sanık ...'nın da uyuşturucu madde alım satımı konusunda üçüncü kişilere aracılık yaptığı bilgilerinin elde edildiği, bunun üzerine edinilen bilginin doğruluğunun teyidi amacıyla görevlilerce aynı gün saat 14.45 sıralarında söz konusu otelin çevresinde tertibat alındığı, saat 15.00 sıralarında görevlilerce tanınmakta olan sanık ...’in, yakalandıktan sonra yapılan kimlik kontrolü sonucu inceleme dışı sanık .....olduğu anlaşılan şahıs ile birlikte otelin giriş kapısından çıkıp Çınar Sokak istikametine doğru yürüdüğünün, bu esnada ..... adlı parkın yakınında durmakta olan 38 ** *** plaka sayılı, beyaz renkli, Hyundai marka araçtan inen ve yakalandıktan sonra yapılan kimlik kontrolü neticesinde sanık ... olduğu belirlenen şahsın da, sanık ... ile inceleme dışı sanık Alper’e doğru yürüdüğünün, sokak üzerindeki marketin karşı tarafında buluşan ve kendi aralarında kısa bir görüşme yapan adı geçenlerden sanıklar... ve Adem'in karşılıklı bir şeyler alıp verdiklerinin, ardından sanık ... ile inceleme dışı sanığın Albayraklı Sokak istikametine doğru yürüdüklerinin, sanık ...'ın ise şoför koltuğunda tanık ..., sağ arka koltuğunda tanık ...’un oturduğu 38 ** *** plaka sayılı araca doğru ilerleyip aracın sağ ön koltuğuna oturduğunun, söz konusu aracın Çınar Sokaktan hareket edip ... Kavuncu Bulvarına doğru ilerlediğinin görüldüğü, görevlilerce taraflar arasında uyuşturucu madde alışverişinin gerçekleştirildiği değerlendirilip aracın takip edilmeye başlandığı, bir süre ara sokaklarda dolaşan aracın ... Kavuncu Bulvarı üzerindeki bir akaryakıt istasyonuna girip durması üzerine, görevlilerce aracın yanına gidilip polis tanıtma kartları gösterildikten sonra sanık ... ile tanıklar ...ve ...'un araçtan inmelerinin istendiği, araçtan inen adı geçenlere üzerlerinde suç unsuru bulunup bulunmadığı sorulduğunda sanığın, bir tanesi şeffaf naylon poşete, diğeri ise alüminyum folyoya sarılı olan iki parça hâlindeki suç konusu metamfetamin ile alüminyum folyoya sarılı olan suç konusu sentetik kannabinoidi; tanık Orhan'ın, alüminyum folyoya sarılı olan suç konusu metamfetamini; tanık ...'un da alüminyum folyoya sarılı olan suç konusu metamfetamini görevlilere teslim ettiği, görevlilerce suç konusu uyuşturucu maddeler muhafaza altına alındıktan sonra Kayseri (Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2019/5309 sayılı önleme araması kararına istinaden araçta yapılan kontrolde herhangi bir suç unsuruna rastlanılmadığı, sanık ... ile buluşup bir şeyler alıp verdiği görülen sanık ...'in yakalanması amacıyla görevlilerce aynı gün saat 15.18 sıralarında, adı geçenin çalıştığı otelin çevresinde tertibat alüre sonra sanık ... ile inceleme dışı sanık Alper'in birlikte iş yerinden çıkıp park hâlindeki 38 ** *2* plaka sayılı araca bindiklerinin görüldüğü, bunun üzerine görevlilerce söz konusu aracın yanına gidilip polis tanıtma kartları gösterildikten sonra sanık ve inceleme dışı sanığın araçtan indirildiği, Kayseri (Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2019/5309 sayılı önleme araması kararına istinaden sanık ile inceleme dışı sanığın üzerinde ve araçta yapılan aramalarda herhangi bir suç unsuruna rastlanılmadığı, konu ve yapılan işlemler hakkında bilgilendirilen Cumhuriyet savcısının talimatı üzerine sanıklar hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan işlem yapıldığı,

Kayseri Kriminal Polis Laboratuvarının 25.12.2019 ve 27.12.2019 tarihli raporlarına göre;

1- Sanık ...'dan ele geçirilen şeffaf naylona sarılı, 0,2 gram ağırlığındaki kristal katı maddenin net 0,168 gram; alüminyum folyoya sarılı, 0,3 gram ağırlığındaki kristal katı maddenin net 0,249 gram metamfetamin; adı geçenden ele geçirilen alüminyum folyoya sarılı, 0,1 gram ağırlığındaki gri ve yeşil renkli bitki kırıntılarının ise sentetik kannabinoidler grubunda yer alan 5F-MDMB-PICA etken maddesini içerdiği,

2- Tanık ...'dan ele geçirilen 0,4 gram ağırlığındaki kristal katı maddenin net 0,352 gram; tanık ...'dan ele geçirilen 0,4 gram ağırlığındaki kristal katı maddenin ise net 0,348 gram metamfetamin içerdiği,

Kolluk tarafından düzenlenen 15.12.2019 tarihli fotoğraf teşhis tutanağına göre; sanık ... müdafii huzurunda gerçekleştirilen gerek ilk gerekse şahısların yerleri değiştirilerek yapılan ikinci teşhiste, kendisine gösterilen dört farklı şahsa ait fotoğrafların arasından sanık ...'in fotoğraflarını gösterip olay günü adı geçenden 250 TL karşılığında iki paket uyuşturucu madde satın aldığını beyan ettiği, yine kendisine gösterilen dört farklı şahsa ait fotoğrafların arasından gerek ilk gerekse ikinci teşhiste tanık ...'nın fotoğraflarını göstererek, olay tarihinde adı geçen tanığın kendisini uyuşturucu madde satın almak için sanık ...'e yönlendirdiğini ifade ettiği, sanık ... müdafii huzurunda yapılan gerek ilk gerekse ikinci teşhiste, kendisine gösterilen dört farklı şahsa ait fotoğrafların arasından tanık ...'nın fotoğraflarını gösterip adı geçenden beş ya da altı defa uyuşturucu madde satın aldığını, bunun karşılığında tanığa toplamda 10.000 TL verdiğini, tanığın uyuşturucu madde alışverişi için sanık ...’yı kendisine yönlendirdiğini belirttiği,

Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü Parmak İzi Geliştirme Laboratuvarı Büro Amirliğinin 26.12.2019 tarihli raporunda; sanık ...'dan ele geçirilen suç konusu uyuşturucu maddelerin içinde bulunduğu üç adet alüminyum folyo ile bir adet şeffaf naylon ve tanıklar Faruk Umur ile ...'dan ele geçirilen suç konusu uyuşturucu maddelerin içinde bulunduğu birer adet alüminyum folyo üzerinde yapılan vücut izi incelemesi neticesinde, tanık ...'dan ele geçirilen uyuşturucu maddenin içinde bulunduğu alüminyum folyo üzerinde bir adet teşhise elverişli iz tespit edildiğinin, söz konusu izin sanık ...'in sağ el baş parmak izi ile aynı olduğunun, diğer materyal üzerinde ise herhangi bir vücut iznin tespit edilmediğinin belirtildiği,

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından gönderilen HTS kayıtları ile 02.01.2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; sanık ... adına kayıtlı olan 05** *3* ** ** numaralı hat ile tanık ... adına kayıtlı olan 05** **0 ** ** numaralı hat arasında 14.12.2019 tarihinde saat 21.10'da mesajlaşma, 15.12.2019 tarihinde saat 00.55, 12.02, 12.34 ve 12.38'de görüşme, saat 12.46 ve 12.47'de mesajlaşma, saat 12.48 ve 12.54'te görüşme, saat 12.59'da mesajlaşma, saat 13.01, 13.03, 13.10, 13.21, 14.03, 14.06, 14.37, 14.49, 14.52, 14.57, 15.02 ve 15.04'te görüşme, saat 15.10'da mesajlaşma olmak üzere toplam yirmi üç adet iletişimin, sanık ... adına kayıtlı olan 05** 0** ** ** numaralı hat ile tanık ... adına kayıtlı olan hat arasında ise 15.12.2019 tarihinde saat 12.35, 12.44, 12.49, 13.02, 14.05 ve 14.37'de görüşme, saat 14.39'da mesajlaşma, saat 14.50, 15.03 ve 15.10'da görüşme, saat 19.51 ve 20.12'de mesajlaşma olmak üzere toplam on iki adet iletişimin gerçekleştirildiği,

Dosyadaki bilgi ve belgeler ile Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) sistemi üzerinden yapılan incelemeye göre; sanıkların aşamalardaki savunmalarında, ele geçirilen suç konusu uyuşturucu maddelerle, bu bağlamda atılı suçla ilgi ve irtibatını belirttikleri tanık ... hakkında, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının 04.12.2020 tarihli ve 12374-1503 sayılı iddianamesiyle uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan TCK’nın 188/3 ve 43. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davasının açıldığı, Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesince 19.01.2021 tarih ve 666-38 sayı ile; adı geçenin atılı suçu işlediğine dair soyut beyan dışında delil bulunmadığı, idrar örneğinde uyuşturucu madde tespit edilen tanık ...'nın eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde suçunu oluşturduğu, ancak söz konusu suçtan dolayı adı geçen hakkında Yahyalı Cumhuriyet Başsavcılığınca 03.02.2020 tarih ve 98-1 sayı ile kamu davasının açılmasının ertelenmesi karar verildiği, erteleme süresi içinde uyuşturucu madde kullanımının TCK’nın 191. maddesinin 4. fıkrası uyarınca ihlal nedeni sayıldığı ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılamayacağı şeklindeki gerekçesiyle tanık ... hakkındaki kamu davasının CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca düşürülmesine karar verildiği, söz konusu bu kararın istinaf edilmeksizin 27.01.2021 tarihinde kesinleştiği,

Anlaşılmaktadır.

Tanık ... kollukta; uyuşturucu madde kullandığını, birlikte yakalandığı sanık ... ve tanık ... ile arkadaş olduklarını, adı geçenlerin uyuşturucu madde kullandıklarını, olay günü saat 13.30 sıralarında telefon ile kendisini arayan sanık ...’nın birlikte dolaşmayı teklif ettiğini, olumlu cevap verip adı geçenle buluşmak için 38 ** *** plaka sayılı aracı ile ... Kavuncu Bulvarına gittiğini, randevulaştıkları yere gittiğinde sanığın tek olmadığını, yanında tanık ...'un da bulunduğunu gördüğünü, sanık ... ile adı geçen araca bindikten sonra dolaşmaya başladıklarını, bir süre sonra sanığa kullanmak amacıyla metamfetamin satın almak istediğini söylediğini, olumlu cevap verip temin edebileceğini belirten sanık ...'ya 250 TL verdiğini, bunun üzerine adı geçen sanığın telefon görüşmesi yaptığını ve görüşme bittikten sonra; "Aradığım kişiden metamfetamin temin edebilirim. ... Kavuncu Mahallesinde bulunan akaryakıt istasyonunun arkasındaki marketin olduğu yere gidelim." dediğini, araç ile söz konusu yere gittiklerini, aracı marketin karşısına park ettiğini, araçtan inen sanık ...'nın yaklaşık on dakika sonra geri geldiğini, uyuşturucu maddeyi aldığını söyleyip kendisine verdiğini, buradan ayrılıp yakıt almak için akaryakıt istasyonuna girdiğinde polislere yakalandıklarını, verdiği para karşılığında sanık ...'nın temin ettiği suç konusu uyuşturucu maddeyi görevlilere teslim ettiğini, anılan sanığın uyuşturucu maddeyi kimden aldığını bilmediğini, tanık ... ile sanık ...'nın teslim ettiği suç konusu uyuşturucu maddelerin kendisine ait olmadığını, sözü edilen sanığın telefonda görüştüğü kişiyi tanımadığını, açık kimlik bilgilerini bilmediğini,

Mahkemede; soruşturma evresindeki ifadelerinin doğru olmadığını, olay günü sanık ... ve tanık ... ile buluştuklarını, adı geçenlerin yanlarında bulundurdukları uyuşturucu maddeden kendisine de ikram ettiklerini, uyuşturucu maddenin bitmesi üzerine tekrar almaya karar verdiklerini, adı geçen sanık ile tanığın parası olmadığı için uyuşturucu madde için gerekli olan 250 TL’yi kendisinin karşıladığını, sanık ...'nın telefonda birisi ile görüştüğünü, ancak görüşmenin içeriğini bilmediğini, daha sonra uyuşturucu maddeyi almak için sürücülüğünü yaptığı araçla bir yere gittiklerini, burada araçtan inen sanık ...'nın bir süre sonra uyuşturucu madde ile geri geldiğini ve söz konusu maddeyi kendisine verdiğini, ancak akaryakıt istasyonunda polislere yakalandıklarını,

Tanık ... kollukta; uyuşturucu madde kullandığını, sanık ...'nın arkadaşı olduğunu, tanık ...'u ise olay günü tanıdığını, adı geçenlerin uyuşturucu madde kullandığını, suç tarihinde saat 11.00 sıralarında sanık ... ile buluştuklarını, birlikte kafede oturdukları esnada sanığa uyuşturucu madde kullanmak istediğini söyleyip bulup bulamayacağını sorduğunu, bunun üzerine sanığın; "Benim bir arkadaşım var, ondan alıp getirebilirim." dediğini, uyuşturucu madde alması için 150 TL verdiği sanığın; "Ben gidip geliyorum. Sen burada bekle." diyerek yanından ayrıldığını, yaklaşık iki saat sonra yanına gelen sanığın, uyuşturucu maddeyi aldığını belirtip kendisine teslim ettiğini, bir süre sonra sanığın tanık Fatih'e telefon açıp adı geçeni oturdukları kafeye çağırdığını, yanlarına gelen tanığın aracına binip hep birlikte dolaşmaya başladıklarını, bu esnada kendisinde bulunan uyuşturucu maddeyi gören tanık ...'un sanık ...'ya hitaben; "Bu uyuşturucu maddeyi nereden buldunuz? Bana da ayarlarsan alayım." dediğini, sanığın da; "Tamam bir bakayım, arkadaşta var ise ayarlayayım." şeklinde cevap verip telefon ile birisini aradığını, görüştüğü şahısla uyuşturucu madde alımına ilişkin konuştuğunu, görüşme tamamlandıktan sonra sanığın tarifi üzerine bir otelin yakınına gittiklerini, tanık ...'un sanık ...'ya uyuşturucu madde satın alması için 250 TL verdiğini, araçtan inen ve bir süre sonra geri gelen sanığın; "Malzeme tamam, hâllettim." diyerek, uyuşturucu maddeyi sürücü koltuğunda oturan adı geçen tanığa verdiğini, söz konusu yerden ayrılıp biraz ilerledikten sonra bir akaryakıt istasyonuna girdiklerini, burada polislere yakalandıklarını, üzerinde suç unsuru bulunup bulunmadığını soran görevlilere, 150 TL karşılığında sanık ...'nın temin ettiği uyuşturucu maddeden geriye kalanını teslim ettiğini, sanık ... ile tanık ...'un da, üzerlerindeki uyuşturucu maddeleri görevlilere teslim ettiklerini, anılan sanığın kendisine ve diğer tanığa temin ettiği suç konusu uyuşturucu maddeleri kimden aldığını bilmediğini, söz konusu şahsı görmediğini, yine sanık ...'nın üzerinde uyuşturucu madde bulunduğundan haberdar olmadığını, söz konusu maddeleri kimden aldığını bilmediğini,

Mahkemede; soruşturma evresindeki beyanlarının doğru olmadığını, suç tarihinde buluştuğu sanık ... ile uyuşturucu madde kullanmaya karar verdiklerini, anılan sanığın telefon ile bir görüşme yaptığını, ardından uyuşturucu madde almak için bir yere gittiklerini, burada yanından ayrılan sanık ...'nın bir süre sonra satın aldığı uyuşturucu madde ile geri geldiğini, sanık ...’nın bir arkadaşını da çağırmak istediğini belirtip bu konuda onayının bulunup bulunmadığını sorduğunu, çağırabileceğini söylemesi üzerine adı geçenin tanık ...'a telefon açtığını ve adı geçeni yanlarına çağırdığını, tanık geldikten sonra hep birlikte söz konusu maddeyi içmeye başladıklarını, uyuşturucu maddenin azalması üzerine tekrar metamfetamin almaya karar verdiklerini, hep birlikte uyuşturucu maddenin teslim edileceği adrese gittiklerini, kendisi ile tanık ...'un satıcının yanına gitmediklerini, sanık ...'nın tek başına söz konusu şahsın yanına gidip suç konusu uyuşturucu maddeleri satın aldığını, sanık ... ile birlikte ilk aldıkları uyuşturucu madde için kendisinin 100 TL verdiğini, ikinci alımdaki uyuşturucu maddelerin parasını ise sanık ... ile tanık ...'un ortaklaşa verdiklerini, daha sonra polislere yakalandıklarını, sanık ...'nın kendisine uyuşturucu madde vermediğini, birlikte kullandıklarını, yakalanmamış olsalar idi satın aldıkları uyuşturucu maddeyi hep birlikte içeceklerini,

Tanık ... mahkemede; sanıkları tanıdığını, sanık ...'i uyuşturucu madde alması için bir başkasına yönlendirmediğini, 05** **0 ** ** numaralı hattı bir süre kullandığını, sanık ... ile aralarında uyuşturucu madde alım satımına ilişkin herhangi bir görüşme gerçekleşmediğini, sanıkların uyuşturucu madde ticareti yapıp yapmadıklarını bilmediğini, sanık ...'in otelde çalıştığını, sanık ...'nın kendisine telefon açıp konaklamak için otel sorduğunu, bunun üzerine adı geçene sanık ...’in çalıştığı otele gidebileceğini söylediğini, bu konuda sanık ... ile telefonda görüşüp görüşmediğini hatırlamadığını, sanık ... ile telefonda görüştüğü tarihte Kayseri'de olmadığını, sanık ...'in bir kez kendisini otelde ağırladığını, bu nedenle telefonda görüştüklerini, yine bir kez de aracının arızalanması nedeniyle sanık ... ile telefon görüşmesi yaptığını,

Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2020/666 esas sayılı dosyasında sanık sıfatıyla; daha önce bu konuda ayrıntılı beyanda bulunduğunu, söz konusu ifadelerini tekrar ettiğini, haricen yaptığı araştırmalar neticesinde sanıkların kendisine karşı husumetlerinin bulunduğunu öğrendiğini, her iki sanığın aracını tamir ettiğini, bu sebeple aralarında tartışma çıktığını, buna bağlı olarak adı geçenlerin kendisine iftira attıklarını düşündüğünü, atılı suçlamayı kabul etmediğini,

İnceleme dışı sanık Alper soruşturma evresinde; sanık ... ile mahalleden tanıştığını, birkaç kez esrar kullandığını, söz konusu maddeyi kendisine sanık ...'in ikram ettiğini, olay günü birlikte çorba içmek için sanık ...'in çalıştığı otele gittiğini, otelde biraz oyalandıktan sonra dışarı çıktıklarını, yürüdükleri esnada biraz arkadan gelen sanık ...'in tanımadığı bir şahısla bir şeyler konuştuğunu fark ettiğini, ancak konuşulanları duymadığını, sanık ...'yı tanımadığını, uyuşturucu madde ticareti yapmadığını,

Mahkemede; olay günü sanık ...'in yanında bulunduğunu, uyuşturucu madde ticaretine ilişkin herhangi bir telefon görüşmesine şahit olmadığını, ele geçirilen suç konusu uyuşturucu maddelerle ilgi ve irtibatının bulunmadığını,

Beyan etmişlerdir.

Sanık ... soruşturma evresinde; yaklaşık altı yıldır uyuşturucu madde kullandığını, olay günü üzerinde bulunan suç konusu uyuşturucu maddeleri sanık ...’den 250 TL karşılığında satın aldığını, tanıklar ... ve ...’u tanıdığını, iki yıldır 05** **3 ** ** numaralı hattı kullandığını, olay günü tanık ... ile buluştuklarını, adı geçenle uyuşturucu madde kullanmaya karar verdiklerini, bunun üzerine uyuşturucu madde sattığını bildiği tanık ...’nın 05** **0 ** ** numaralı hattını aradığını, telefona cevap veren adı geçene; "Bana uyuşturucu madde lazım, ayarlayabilir misin?" dediğini, tanık ...’nın da; "Bende yok, il dışındayım, Kayseri’de uyuşturucu madde ticareti yapan Adem diye biri var, seni ona yönlendireyim, git ondan al, ben onu arar uyuşturucu madde olup olmadığını sorar, sana dönerim." şeklinde cevap verdiğini, bir süre sonra kendisini arayan adı geçen tanığın; "Tamam, işini hâllettim. Adem’de uyuşturucu madde varmış, kendisi ile görüştüm, ... Kavun Mahallesindeki otelde seni bekliyor. Orada uyuşturucu maddeyi alırsın." dediğini, bunun üzerine tanık ...’dan 250 TL alıp sanık ...’in çalıştığı otelin yakınına gittiğini, burada tanık ...’yı arayıp; "Geldim, Adem’i ara, bana haber ver." dediğini, kısa bir süre sonra kendisini arayan adı geçenin; "Adem seni otelin yanında bekliyor, yanına tek başına git." demesi üzerine sanık ...’in yanına gittiğini, kendisini tanıtıp tanık ...’nın yönlendirdiği kişi olduğunu söyledikten sonra, sanık ...’den 250 TL karşılığında suç konusu iki adet metamfetamini satın aldığını, ardından tanık ...’un yanına gidip adı geçene uyuşturucu maddeleri aldığını söylediğini, bir süre sonra tanık ...’a telefon açıp adı geçeni yanlarına çağırdığını, tanık ...’un kullandığı araca binip hep birlikte dolaşmaya başladıklarını, bu esnada sanık ...’den satın aldığı uyuşturucu maddeyi birlikte kullandıklarını, tanık ...’un; "Uyuşturucu maddeyi nereden buldunuz? Biraz da bana alalım, birlikte kullanalım." dediğini, bunun üzerine tekrar aradığı tanık ...’ya; "Bana biraz daha uyuşturucu madde lazım oldu. Adem’i ara, gidip uyuşturucu madde alacağım.", adı geçenin de; "Tamam, Adem’i ararım." dediğini, kısa bir süre sonra geri arayan tanığın; "İşini hâllettim, tekrar aynı yere git bekle." demesi üzerine, tanıklar ... ve ... ile birlikte sanık ...’in çalıştığı otelin yakınına gittiklerini, tanık ...’dan 250 TL aldıktan sonra araçtan inip sanık ... ile buluştuğunu, bu esnada adı geçenin yanında inceleme dışı sanık Alper’in de olduğunu, sanığa; "Sabah aldığım malzemeden lazım." diyerek 250 TL verdiğini, sanık ...'in de kendisine suç konusu metamfetamini teslim ettiğini, araca geri dönüp tanık ...’a almış olduğu uyuşturucu maddeyi verdiğini, söz konusu yerden ayrılıp biraz ilerledikten sonra bir akaryakıt istasyonuna girdiklerini, birkaç dakika sonra yanlarına gelen polislerin araçtan inmeleri yönünde uyarıda bulunduklarını, üzerlerinde suç unsuru bulunup bulunmadığını soran görevlilere sanık ...’den almış olduğu metamfetaminler ile sabah saatlerinde başka bir şahıstan aldığı uyuşturucu maddeyi teslim ettiğini, yine tanıklar ... ile ...’un da, sanık ...’den satın almış oldukları uyuşturucu maddeleri polislere teslim ettiklerini, sanık ... ile görüşmesini tanık ...’nın sağladığını, tanık ...’dan geçmişte de 100 TL karşılığında uyuşturucu madde satın aldığını, tanıklar ... ve ...’un emniyetteki ifadelerinin doğru olduğunu, sanık ...’den gün içinde iki kez uyuşturucu madde aldığını, önce tanık ...’a, daha sonra ise tanık ...’a sanık ...’den uyuşturucu madde alıp verdiğini, her iki alışverişte de adı geçen sanığa kendisini tanık ...’nın yönlendirdiğini,

Kovuşturma evresinde; olay tarihinde uyuşturucu madde kullanmaya karar verdiğini, bunun üzerine tanık ...’yı aradığını, telefona cevap veren adı geçene uyuşturucu madde almak istediğini söylediğini, şehir dışında olduğunu belirten tanığın kendisini sanık ...’e yönlendirdiğini, tanık ... ile birlikte sanık ...’in yanına gittiklerini, sanıktan 250 TL karşılığında metamfetamin satın aldığını, sanığın yanından ayrıldıktan sonra tanık ...’a telefon açtığını ve adı geçeni yanına çağırdığını, tanık ... geldikten sonra hep birlikte satın aldığı uyuşturucu maddeyi içtiklerini, tanık ...’un kendisinde 250 TL bulunduğunu ve uyuşturucu madde kullanmak istediğini söylemesi üzerine, tekrar tanık ...’ya telefon açıp uyuşturucu madde almak istediğini söylediğini, adı geçenin sanık ...’in müsait olduğunu beyan etmesi üzerine, hep birlikte sanığın çalıştığı otelin yakınına gittiklerini, sanık ile buluştuğunu, bu sırada sanığın birkaç metre gerisinde inceleme dışı sanık Alper’i gördüğünü, sanıktan bir kez daha 250 TL karşılığında uyuşturucu madde satın aldığını, ancak polislere yakalandıklarını, olay günü tanık ...'nın hem kendisi ile hem de sanık ... ile irtibat kurduğunu, suç konusu uyuşturucu maddeleri adı geçen tanığın yönledirmesi sonucu satın aldığını, daha önce de tanık ...’dan uyuşturucu madde aldığını, suç tarihinde sanık ... ile herhangi bir telefon görüşmesinin bulunmadığını,

Sanık ... soruşturma evresinde; otelde garson olarak çalıştığını, uyuşturucu madde kullandığını, sanık ...’yı tanımadığını, ancak adı geçenin kendisi hakkındaki beyanlarını kabul ettiğini, tanık ...’yı tanıdığını, adı geçenin 05** **0 ** ** numaralı hattı kullandığını, olay günü kullanmakta olduğu 05** *** *3 ** numaralı hattı arayan tanığın; "Uyuşturucu madde var mı? Bir şahıs yönlendiriyorum." dediğini, adı geçen tanığa; "Tamam, var gelsin." şeklinde cevap verdiğini, öğle saatlerinde tekrar arayan tanığın söz konusu şahsın geldiğini söylediğini, bunun üzerine suç konusu uyuşturucu maddeleri yanına alıp iş yerinden çıktığını, dışarıda kendisini tanık ...’nın yönlendirdiğini beyan eden sanık ... ile buluştuğunu, 250 TL karşılığında adı geçene suç konusu uyuşturucu maddeleri verdiğini, bir iki saat sonra tanığın tekrar arayıp sanık ...’nın yine uyuşturucu madde almak istediğini söylediğini, anılan tanığa; "Söyle, aynı yere gelsin." dediğini, inceleme dışı sanık Alper ile birlikte otelin giriş kapısından çıkıp dışarıda beklemeye başladıklarını, yaklaşık on beş dakika sonra bir aracın gelip durduğunu görünce otelin biraz ilerisindeki parka gittiğini, araçtan inip yanına gelen ve kendisine 250 TL veren sanık ...’ya suç konusu uyuşturucu maddeleri verdiğini, olay tarihinde sattığı tüm uyuşturucu maddeleri tanık ...’dan satın aldığını, adı geçenden daha önce de uyuşturucu madde satın aldığını, tanığın Kayseri’ye yüklü miktarda uyuşturucu madde getirip sattığını, inceleme dışı sanık Alper’in olayla bir ilgisinin bulunmadığını, adı geçenin uyuşturucu madde kullanmadığını, sanık ...’ya aynı gün içinde iki defa uyuşturucu madde sattığını,

Kovuşturma evresinde; olay tarihinde kendisine telefon açan tanık ...’nın; "İl dışındayım, devamlı müşterim olan biri beni aradı, bu kişiye sana verdiğim uyuşturucu maddelerden sat, döndüğümde sattığın uyuşturucu maddelerin yerine sana uyuşturucu madde temin edeceğim." dediğini, bunun üzerine sanık ... ile buluştuğunu, sanığa 500 TL karşılığında metamfetamin sattığını, tanık ...’nın yönlendirmesi üzerine sanık ... ile tanıştığını, adı geçen tanığın uyuşturucu madde sattığını, kendisinden daha önce uyuşturucu madde satın aldığını, tanık ...'nın hem kendisiyle hem de sanık ... ile telefonda irtibat kurduğunu, suç tarihinde sanık ... ile telefonda görüşmediğini, tüm irtibatı tanık ...’nın sağladığını,

Savunmuşlardır.

IV. GEREKÇE

A. İlgili Mevzuat ve Uyuşmazlık Konusuna İlişkin Hukuki Açıklamalar

Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu ile kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma suçları TCK’nın "Topluma Karşı Suçlar" başlıklı üçüncü kısmının, "Kamunun Sağlığına Karşı Suçlar" başlıklı üçüncü bölümünün 188 ve 191. maddelerinde, bu suçlara ilişkin etkin pişmanlık düzenlemesi ise 192. maddesinde hüküm altına alınmıştır.

TCK'nın uyuşturucu veya uyarıcı madde imâl ve ticareti ile kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak suçlarında etkin pişmanlığı düzenleyen 192. maddesinin suç ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan hâli;

"(1) Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarına iştirak etmiş olan kişi, resmî makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç ortaklarını ve uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerleri merciine haber verirse, verilen bilginin suç ortaklarının yakalanmasını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini sağlaması hâlinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.

(2) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, resmî makamlar tarafından haber alınmadan önce, bu maddeyi kimden, nerede ve ne zaman temin ettiğini merciine haber vererek suçluların yakalanmalarını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini kolaylaştırırsa, hakkında cezaya hükmolunmaz.

(3) Bu suçlar haber alındıktan sonra gönüllü olarak, suçun meydana çıkmasına ve fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım eden kişi hakkında verilecek ceza, yardımın niteliğine göre dörtte birden yarısına kadarı indirilir.

(4) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı soruşturma başlatılmadan önce resmî makamlara başvurarak tedavi ettirilmesini isterse, cezaya hükmolunmaz." hükmünü içermektedir.

Maddenin gerekçesinde de; "Maddede, uyuşturucu veya uyarıcı maddelere ilişkin suçlar bakımından özel bir pişmanlık hâli düzenlenmiştir. Maddenin birinci fıkrasında uyuşturucu veya uyarıcı madde imal veya ticareti suçlarına ilişkin etkin pişmanlık hâli düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre etkin pişmanlığın soruşturma başlamadan önce gösterilmesi gerekir. Etkin pişmanlık için, kişinin, diğer suç ortakları ve uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerler hakkında bilgi vermesi ve verilen bilginin, suç ortaklarının yakalanmasını ya da uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini sağlaması gerekir. Bu düzenlemede, etkin pişmanlık cezanın ortadan kaldırılmasını sağlayan bir şahsî sebep olarak kabul edilmiştir.

Maddenin ikinci fıkrasında, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak suçu ile ilgili olarak etkin pişmanlık hâli düzenlenmiştir. Burada da etkin pişmanlığın soruşturma başlamadan önce gösterilmesi gerekir. Etkin pişmanlık için, kişinin, uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi kimden, nerede ve ne zaman temin ettiği hususunda soruşturma makamlarına bilgi vererek, suçluların yakalanmalarını ya da uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini kolaylaştırması gerekir. Bu koşullar altında etkin pişmanlık gösteren kişi hakkında cezaya hükmolunmaması kabul edilmiştir.

Üçüncü fıkrada, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal veya ticareti ya da kullanmak için satın alınması, kabul edilmesi veya bulundurulması suçları ile ilgili olarak soruşturma başladıktan sonra, etkin pişmanlık göstererek suçun meydana çıkmasına ve fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım eden kişi hakkında verilecek cezada indirim yapılması öngörülmüştür. Ancak, bu bilgi vermenin gönüllü olması gerekir. Etkin pişmanlıktan yararlanabilmek için, bunun en geç hüküm verilmeden önce gerçekleşmesi gerekir.

Maddenin dördüncü fıkrasında, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi açısından özel bir etkin pişmanlık hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı soruşturma başlamadan önce resmî makamlara başvurarak tedavi ettirilmesini isterse, cezalandırılmaz." açıklamalarına yer verilmiştir.

TCK’da etkin pişmanlık başlığı altında yapılan düzenlemede, eylem suç olmaktan çıkmamakta, duyulan pişmanlık ve eylemin sonuçlarının bir kısmının bertaraf edilmesi nedeniyle faile ceza verilmemek veya verilecek cezadan indirim yapılmak suretiyle cezayı kaldıran ya da azaltan bir durum söz konusu olmaktadır.

Uyuşturucu madde suçları, tehlike suçu olup korunan hukuki yarar genel kamu esenliğidir. Bu nedenle kanun koyucu, uyuşturucu madde ticareti yapan faillerin kimliklerinin ya da uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı yerin bu suçu işleyen failler tarafından bildirilmesi hâlinde, faillerin veya suça konu maddelerin ele geçirilmesine, dolayısıyla genel kamu esenliğini korumaya yönelik olarak uyuşturucu madde ticareti yapma suçuyla mücadeleye katkıda bulunan suç faillerine verilecek cezadan indirim yapılmasını öngörmüştür. Nitekim bu husus Ceza Genel Kurulunun 22.10.1990 tarihli ve 231-250, 20.12.1993 tarihli ve 301-338, 16.05.2000 tarihli ve 72-106 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.

Bu suçlarla ilgili uygulamada en çok karşılaşılan hâl olan, sanığın eylemi yetkili mercii tarafından haber alındıktan sonra etkin pişmanlıkta bulunmasına ilişkin TCK'nın 192. maddesinin 3. fıkrası üzerinde durulmalıdır. Buna göre; uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti eylemine iştirak etmiş olan veya kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kimsenin, suçun işlendiğinin resmî makamlar tarafından haber alınmasından sonra, suçun meydana çıkmasına ve fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım etmesi verilen cezadan indirim nedeni olup etkin pişmanlığın bu hâli aynı maddenin 1 ve 2. fıkralarında düzenlenen cezasızlık halinden zaman itibarıyla ayrılmaktadır. Cezasızlık durumunda resmî makamlar tarafından haber alınmadan önce ihbar ve yardım yapılması gerekirken, 3. fıkrada düzenlenen ve indirim nedeni olarak kabul edilen etkin pişmanlıkta resmi makamlarca haber alınmasından sonra işbirliği aranmaktadır.

Yerleşmiş yargısal kararlar ve öğretide yer alan baskın görüşlere göre, TCK’nın 192. maddesinin 3. fıkrasında yer alan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için şu şartların birlikte gerçekleşmesi gereklidir:

1- Fail TCK'nın 188 ve 191. maddelerinde düzenlenen suçlardan birini işlemiş olmalıdır.

2- Hizmet ve yardım bizzat fail tarafından yapılmalıdır.

3- Hizmet ve yardım soruşturma ya da kovuşturma makamlarına yapılmalıdır.

4- Hizmet ve yardım, suçun resmi makamlar tarafından haber alınmasından sonra, ancak mahkemece hüküm verilmeden önce gerçekleşmelidir. CMK’nın 158. maddesinde gösterilen, bir suç hakkında soruşturma yapmakla yetkili olan adli ve idari merciler, Adalet ve İçişleri Bakanlıkları, savcılıklar, emniyet ve jandarma teşkilatı, suçları savcılıklara iletmekle yükümlü olan vali ve kaymakamlıklar, elçilikler ve konsolosluklar resmi makamlar kapsamında değerlendirilmelidir.

5- Fail kendi suçunun ya da bir başkasının suçunun ortaya çıkmasına önemli ölçüde katkı sağlamalı, bilgi aktarımı ile suçun meydana çıkmasına ya da diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım etmelidir.

6- Failin verdiği bilgiler doğru, yapılan hizmet ve yardım sonuca etkili ve yararlı olmalıdır.

Etkin pişmanlık hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi açısından, uygulamada en çok tereddüt yaşanan 5 ve 6. bentlerinde yer alan şartların gerçekleşip gerçekleşmediği üzerinde durulmalıdır. Failin etkin pişmanlık nedeniyle indirimden yararlanabilmesi için kendi suçunun ortaya çıkmasına ya da suç ortaklarının yakalanmasına yardım ve hizmet etmiş olması gerekmektedir.

Maddede belirtilen suç ortakları kavramı geniş yorumlanmalı, sadece TCK'nın 37, 38 ve 39. maddeleri anlamında suça iştirak edenler değil, uyuşturucu madde suçuna katılan ya da başka bir uyuşturucu madde ile ilgili suç işleyen herhangi bir kimse olarak anlaşılmalıdır. Yakalanması sözcüğü de, suç ortaklarının yakalanması ya da kim olduğunun belirlenmesi olarak kabul edilmelidir. Failin indirimden yararlanabilmesi için; suç ortağının veya uyuşturucu maddeyi satın aldığı ya da sattığı kişinin veya başka bir uyuşturucu madde suçunu işleyen şahsın yakalanmasına, kim olduğunun belirlenmesine katkıda bulunmasının yanı sıra ortaya çıkartılan suçun failin işlediği suça eşdeğer veya daha ağır bir suç olması gerekmektedir. Failin etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanabilmesi için hem suçun meydana çıkmasına hem de fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım etmesine gerek yoktur. Bunlardan birinin yapılması yeterlidir. Maddede yer alan ve bağlacının veya olarak anlaşılması gerekir. Öğreti ve Yargıtayın yerleşik kabulü de bu şekildedir.

Failin kendi suçunun ya da suç ortaklarının ortaya çıkmasına yönelik olarak verdiği bilginin yardım ve hizmet niteliğinde kabul edilebilmesi için, hizmet ve yardımın konusu olan bilgilerin doğru olmasının yanında, hizmet ve yardımın sonuca etkili ve yararlı olması da gerekmektedir. Buna göre, yakalanan kimsenin uyuşturucu maddeyi açık kimliğini bilmediği bir şahıstan aldığını söylemesi ya da hayalî isimler vermesi veya daha önceden uyuşturucu işine karıştığını bildiği kişinin adını vermesi etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması için yeterli görülmemeli, failin bildirdiği kişi yakalanmış ise mahkûm edilmiş olması ya da yakalanamamışsa kimliği ve varlığının belirlenmesi, failin bildirdiği kişiye suç atması için bir neden bulunmadığının anlaşılması, mevcut delillerin o kişinin suçluluğunu kabule yeterli bulunması ve verilen bilginin daha önce görevliler tarafından öğrenilmemiş olması durumlarında etkin pişmanlık hükümleri uygulanmalıdır. Değinilen bu hâllerin dışında, failin üzerinde kullanım miktarı içerisinde uyuşturucu ve uyarıcı madde ile yakalanmış olması hâlinde başka bir şekilde satış için hazırlandığı anlaşılmayan maddeyi satmak için bulundurduğunu bildirmesinde de, uyuşturucu ve uyarıcı madde satmak suçundan etkin pişmanlık koşullarının gerçekleştiği kabul edilmelidir.

Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin imalinin, ticaretinin ve kullanımının, genel sağlığı bozmanın ötesinde kullanıcısının sağlığını, kişiliğini, toplumsal ilişkilerini tahrip etmesi, genel ahlakı etkilemesi, şiddet içeren birçok suçun kaynağı ve öncüsü, yarattığı ulusal ve uluslararası pazar ağları nedeniyle zorunlu ve öncelikle mücadele edilmesi gerektiren tehlike suçlarından olması ile bu suçların önlenmesi ve ortaya çıkartılmasındaki zorlukları da gözeten kanun koyucu, söz konusu suçlarla daha iyi mücadele edilebilmesi ve daha fazla başarı sağlanabilmesi amacıyla, suç ortaklarını ele veren veya suçun delillerinin ele geçirilmesini sağlayan faili ödüllendirmiştir. Bu kapsamda, gerek cezasızlık nedeni gerekse cezadan indirim sebebi olarak TCK'nın 192. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümleri, daha fazla bir zararı önleyebilmek için daha az bir zarara katlanılması şeklinde ortaya çıkan, bu suçlarla mücadele edilmesi sırasında karşılaşılan zorlukları aşmaya yönelik bir tercihtir.

Uyuşturucu madde suçlarıyla mücadele kapsamında bu şekilde bir tercihte bulunan kanun koyucu, TCK'nın 192. maddesinin 1. fıkrasında; uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarına iştirak etmiş olan kişinin, diğer suç ortaklarını veya suç konusu maddenin saklandığı ya da imal edildiği yerleri merciine haber vermesini, diğer bir anlatımla bu suçların failini, aynı suça katılan veya söz konusu suçu bağımsız olarak işleyen diğer bir faili ya da kendi suçunu ortaya çıkarmasını, aynı maddenin 2. fıkrasında; kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişinin, bu maddeyi kimden, nerede ve ne zaman temin ettiğini merciine haber vermesi veya kendi suçuna konu uyuşturucu maddenin ele geçirilmesini kolaylaştırmasını, diğer bir ifadeyle uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun failini ortaya çıkarmasını ya da kendi suçuna konu uyuşturucu maddenin ele geçirilmesini sağlamasını bir cezasızlık nedeni, aynı maddesinin 1 ve 2. fıkralarından yalnızca zaman itibarıyla ayrılan 3. fıkrasında ise; kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma ya da uyuşturucu madde imal veya ticareti suçlarını işleyen kişilerin, kendi suçlarının ya da diğer suç ortakları veya söz konusu suçları bağımsız olarak işleyen diğer bir failin suçunun ortaya çıkarılmasına hizmet ve yardım edilmesini cezadan indirim nedeni olarak düzenleme yoluna gitmiştir.

Etkin pişmanlık hükümlerinin düzenlenmesindeki, genel kamu sağlığının korunması ve uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarıyla daha etkin bir şekilde mücadele edilmesi amacı ile söz konusu maddenin düzenleniş sistematiği dikkate alındığında; failin, TCK'nın 192. maddesinin 1 ve 2. fıkralarında düzenlenen cezasızlık hâllerinden yararlanabilmesi için ortaya çıkardığı suçlar arasında bir eş değerlik (denklik) ilişkisi bulunması ya da daha ağır nitelikte bir suçu ortaya çıkarması gerektiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, aynı maddenin 1 ve 2. fıkralarından yalnızca zaman itibarıyla ayrılan 3. fıkrasının da bu doğrultuda değerlendirilmesi gerekmektedir. Buna göre; TCK'nın 192. maddesinin 3. fıkrası uyarınca cezadan indirim yapılması hâlinin söz konusu olduğu durumlarda, failin kendi suçuna eş değer (denk) ya da kendi suçundan nitelik itibarıyla daha ağır bir suçu ortaya çıkarması veya kendi suçuna eş değer ya da kendi suçundan nitelik itibarıyla daha ağır bir suçun failinin yakalanmasına hizmet ve yardımda bulunması gerekmektedir. Aksinin kabulü, etkin pişmanlık hükümlerinin düzenleniş amacına aykırı olacağı gibi uyuşturucu madde imal ve ticareti suçlarıyla yapılmakta olan mücadeleyi de zaafa uğratacak, söz konusu düzenlemenin suistimaline yol açacaktır. Örneğin; uyuşturucu madde nakletmeyi planlayan ve bu amaçla yüklü miktarda eroin temin eden failin, yakalanma ihtimalini de değerlendirip nakil suçuna başlamadan önce, nakil suçu ile ilgisi bulunmayan ve daha öncesinde kendisine kullanmak için uyuşturucu madde sattığı ve uyuşturucu madde kullandığını bildiği bir şahsa az bir miktarda eroin verip uyuşturucu maddeyi naklederken yakalandığında bu kişinin kimlik ve adres bilgilerini vererek suç konusu madde ile yakalanmasını sağlaması hâlinde uyuşturucu madde nakletme suçundan alacağı cezadan yarı oranına kadar indirim yapılması söz konusu olacağından, daha fazla bir zararı önleyebilmek için daha az bir zarara katlanılmasını, uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarıyla daha etkin bir şekilde mücadele edilmesini amaçlayan kanun koyucunun iradesinin aksine bir durum ortaya çıkacaktır. Bu durum ceza adaletini zedeleyecek biçimde failin haksız bir ceza indiriminden yararlanılmasının yolunu da açacaktır.

B. Somut Olayda Hukukî Nitelendirme

Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlar Büro Amirliği görevlilerince, uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna yönelik olarak 15.12.2012 tarihinde yapılan istihbarat çalışmaları neticesinde, ... Kavuncu Mahallesi, ... Kavuncu Bulvarı, No: 183 Kocasinan adresinde faaliyet gösteren otelde çalışan ve geçmişte hakkında yapılan işlemler nedeniyle görevlilerce tanınan sanık ...'in, iş yerinin yakınına gelen madde bağımlılarına uyuşturucu madde sattığı, adı geçenin saat 14.35 sıralarında sanık ... ile uyuşturucu madde alışverişi gerçekleştireceği, sanık ...'nın da uyuşturucu madde alım satımı konusunda üçüncü kişilere aracılık yaptığı bilgilerinin elde edildiği, bunun üzerine edinilen bilginin doğruluğunun teyidi amacıyla görevlilerce aynı gün saat 14.45 sıralarında söz konusu otelin çevresinde tertibat alındığı, saat 15.00 sıralarında sanık ...’in, inceleme dışı sanık Alper ile birlikte otelin giriş kapısından çıkıp Çınar Sokak istikametine doğru yürüdüğünün, bu esnada Melih Gazi adlı parkın yakınında durmakta olan 38 ** *** plaka sayılı araçtan inen sanık ...'nın da, sanık ... ile inceleme dışı sanık Alper’e doğru yürüdüğünün, sokak üzerindeki marketin karşı tarafında buluşan ve kendi aralarında kısa bir görüşme yapan sanıkların karşılıklı bir şeyler alıp verdiklerinin, ardından sanık ... ile inceleme dışı sanığın Albayraklı Sokak istikametine doğru yürüdüklerinin, sanık ...'ın ise şoför koltuğunda tanık ..., sağ arka koltuğunda tanık ...’un oturduğu 38 ** *** plaka sayılı araca doğru ilerleyip aracın sağ ön koltuğuna oturduğunun, söz konusu aracın Çınar Sokaktan hareket edip ... Kavuncu Bulvarına doğru ilerlediğinin görüldüğü, görevlilerce takip edilen aracın bir süre ara sokaklarda dolaştıktan sonra bir akaryakıt istasyonuna girip durduğu, bunun üzerine görevlilerce aracın yanına gidilip polis tanıtma kartları gösterildikten sonra sanık ... ile tanıklar ... ve ...'un araçtan inmelerinin istendiği, araçtan inen adı geçenlere üzerlerinde suç unsuru bulunup bulunmadığı sorulduğunda sanığın üç paket, adı geçen tanıkların ise birer paket hâlindeki suç konusu uyuşturucu maddeleri görevlilere teslim ettiği olayda;

Sanıkların yargılamanın tüm evrelerinde istikrarlı bir şekilde; olay tarihinde telefonda görüştükleri diğer dosya sanığı tanık ...'nın yönlendirmesi sonucu iki kez buluşup suç konusu uyuşturucu maddelere ilişkin alışverişleri gerçekleştirdiklerini, aralarındaki irtibatı adı geçenin sağladığını, uyuşturucu madde ticareti yapan diğer dosya sanığından daha öncesinde de uyuşturucu madde satın aldıklarını söylemeleri, müdafinin de hazır bulunduğu fotoğraf teşhis işlemine ve buna ilişkin düzenlenen tutanağa göre; sanıkların farklı kişilere ait fotoğrafların içerisinden tanık ...'ya ait fotoğrafı gösterip uyuşturucu madde alışverişi için suç tarihinde iki defa buluşmalarını sağlayan ve bu bağlamda uyuşturucu madde ticaretine ilişkin olarak aralarındaki irtibatı kuran kişi olarak adı geçeni teşhis etmeleri, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından gönderilen HTS kayıtları ile 02.01.2020 tarihli bilirkişi raporundan, sanık ...'nın kullandığı GSM hattı ile tanık ...'nın kullandığı GSM hattı arasında suç tarihinde toplam yirmi üç adet; sanık ...'in kullandığı GSM hattı ile diğer dosya sanığının kullandığı GSM hattı arasında toplam on iki adet iletişim gerçekleştirildiğinin anlaşılması ve bu hâliyle söz konusu kayıtların sanıkların savunmalarını ve teşhis işlemini doğrulaması, tanıklar ... ile ...'un aşamalardaki beyanlarında; olay günü sanık ...'nın uyuşturucu madde temin edebilmek amacıyla tanımadıkları bir şahısla telefon görüşmesi yaptığını ifade etmeleri, atılı suçlamayı kabul etmeyen tanık ...'nın, sanıkları tanıdığını ve sanıklar ile telefonda görüşme yaptığını beyan etmesi, uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarına ilişkin temyiz incelemesi yapan Özel Dairenin yerleşik uygulamalarına göre; tüm aşamalarda istikrar gösterip kendi içinde herhangi bir çelişki içermeyen birden fazla sanık savunmasının diğer bir ifadeyle beyan delilinin ya da bu nitelikteki tek bir beyan delilini destekleyen başkaca delil veya delillerin bulunması hâlinin suçun sübutunun kabulüne ve uygulanmamışsa etkin pişmanlık hükmü tatbik edilerek cezada indirim yapılmasına esas alınması hususları birlikte değerlendirildiğinde; uyuşturucu madde ticareti yapma suçları sabit olan sanıkların, dosyadaki diğer deliller ile de doğrulanan tüm aşamalardaki istikrarlı savunmalarının, tanık ...'nın suç konusu uyuşturucu maddelerle ilgi ve irtibatı yönünden sonuca etkili ve faydalı yardım ve hizmet niteliğinde olduğu, bu kapsamda sanıkların, adı geçenin suç konusu uyuşturucu maddelere ilişkin alışverişlerdeki konumu bakımından kendilerinden beklenen bilgi aktarımını yerine getirdikleri, Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, inceleme konusu dosyadaki mevcut delillerin uyuşturucu madde ticareti suçunun sübutu bakımından sonuca etkili ve yararlı olmasına rağmen, inceleme konusu olmayan dosyanın sanığı olan tanık ...'nın eylemini hukuki yanılgıyla kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma olarak nitelendirmiş ve bu kararın da adı geçen tanık yönünden kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmiş olmasının sonuçlarının, adı geçenin suç konusu uyuşturucu maddelerle irtibatının ortaya çıkmasına, belge delilleriyle de doğrulanan istikrarlı savunmalarıyla hizmet ve yardımda bulunan sanıklara yükletilemeyeceği, dolayısıyla sanıklar hakkında TCK'nın 192. maddesinin 3. fıkrasında düzenlenen etkin pişmanlık hükmünün uygulanma koşullarının oluştuğu kabul edilmelidir.

Bu itibarla, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin direnme gerekçesinin isabetli olduğuna ve usul ve kanuna uygun direnme kararına konu hükümlerin onanmasına karar verilmelidir.

Çoğunluk görüşüne katılmayan Ceza Genel Kurulu Üyeleri ... ve ...; "Sanıklar hakkında TCK'nın 192. maddesinin 3. fıkrasında düzenlenen etkin pişmanlık hükmünün uygulanma koşullarının bulunduğu, bu bağlamda Özel Dairenin bozma kararının kaldırılması ve Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararına konu hükmünün onanması gerektiğini kabul eden Ceza Genel Kurulunun sayın çoğunluğu ile aramızda görüş ayrılığı doğmuştur.

Uyuşmazlığın çözümü için cezada indirim gerektiren etkin pişmanlık hâli olarak kabul edilen TCK'nın 192. maddesinin 3. fıkrasının açıklanması gerekmektedir.

Uyuşturucu madde ticareti yapma ve kullanmak İçin uyuşturucu madde bulundurma suçlarında, suçun resmi makamlar tarafından haber alınmasından sonraki aşamasına ilişkin bir etkin pişmanlık hâli olan TCK'nın 192. maddesinin 3. fıkrası; 'Bu suçlar haber alındıktan sonra gönüllü olarak, suçun meydana çıkmasına ve fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım eden kişi hakkında verilecek ceza, yardımın niteliğine dörtte birden yarısına kadar indirilir.' hükmünü içermektedir. Söz konusu düzenlemeyle, uyuşturucu madde ticareti yapma suçu ile etkin bir mücadelenin yürütülebilmesi ve genel kamu esenliğinin korunması amacına yönelik olarak uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun ya da fail veya suç ortaklarının ortaya çıkmasına katkıda bulunan, bu bağlamda resmi makamlarla İşbirliği yapan faillere verilecek cezada indirim yapılması öngörülmüştür. Diğer bir anlatımla, daha fazla bir zarann önlenebilmesi amacıyla daha az bir zarara katlanılması, bu kapsamda açıklamalarda bulunan failin ödüllendirilmesi söz konusudur.

Gerek Dairemizin yerlemiş uygulamasına gerekse doktrinde yer alan baskın görüşlere göre, TCK'nın 192. maddesinin 3. fıkrasında yer alan etkin pişmanlık hükmünün uygulanabilmesi için bulunması gereken şartlar;

1- Failin TCK'nın 188 ve 191. maddelerinde hüküm altına alınan suçlardan birinin işlenmesi,

2- Hizmet ve yardımın bizzat fail tarafından yapılması,

3- Söz konusu hizmet ve yardımın soruşturma veya kovuşturma makamlarına yapılması,

4- Hizmet ve yardımın, suçun resmi makamlar tarafından haber alınmasından sonraki bir zaman diliminde gerçekleşmiş olması,

5- Failin yaptığı bildirim ile kendi veya başkasının suçunun ortaya çıkmasına ya da diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım etmesi,

6- Failin verdiği bilgilerin doğru, hizmet ve yardımın sonuca etkili ve yararlı olması,

Şeklinde kabul edilmiştir.

Uygulamada en çok tartışma konusu edilen ve bu kapsamda Genel Kurul çoğunluğu ile aramızda uyuşmazlık konusu olan beşinci ve altıncı bentlerde yer alan koşulların aynntılı olarak irdelenmesinde fayda bulunmaktadır.

Failin etkin pişmanlıktan yararlanabilmesi için kendi suçunun ortaya çıkmasına ya da suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım olarak nitelendirilebilecek aktif bir davranışta bulunması gerekmektedir. Bu davranış suçun meydana çıkması ya da diğer suç ortaklarının yakalanması sonucunu doğurmaya elverişli olmalı ve meydana gelen netice ile sağlanan katkı arasında bağlantı bulunmalıdır. Fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım etme, uyuşturucu madde ticareti suçunun failleri veya diğer suç ortaklarının açık kimlik, adres gibi ayırt edici bilgilerinin resmi makamlara verilmesi suretiyle yakalanmalarının sağlanması anlamına gelmektedir.

Her ne kadar madde metninde '...yakalanmasına hizmet ve yardım eden...' şeklinde düzenleme yapılmış İse de yakalanmadan anlaşılması gereken, failin veya onunla bağlantılı olarak suç işleyenlerin ele geçirilmesi ya da kim olduklarının belirlenmesidir. Fail hakkında etkin pişmanlık hükmünün uygulanabilmesi için, sadece diğer suç ortakları ile ilgili gerekli bilgileri vermesi yeterli olmayıp verdiği bilgilerin suçlama veya iftira niteliğinde olmadığının, mevcut delillere göre suç ortaklarının da atılı suçu işlediklerinin de belirlenmesi gerekir Bu nedenle failin bildirdiği suç ortağı ya da ortaklarının uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyetine karar verilmesi gerekmektedir. Diğer bîr anlatımla hizmet ve yardımın sonuca etkili ve faydalı olduğunun kabulü ve dolayısıyla etkin pişmanlık hükmünün uygulanabilmesi için, failin bildirdiği kişi yakalanmış ise mahkûm edilmiş olmalıdır, beraat etmiş ve bu karar kesinleşmiş ise fail etkin pişmanlıktan yararlanamaz. Çünkü bir kişinin 'suç ortağı' olarak kabul edilebilmesi o kişinin söz konusu suçunun sabit olmasına bağlıdır. Bu da ancak mahkûmiyet karan ile ortaya çıkacak bir sonuçtur.

Bunun yanı sıra, Ceza Genel Kurulunun 24.01.2019 tarihli ve 973-54 sayılı kararında da belirtildiği üzere, ortaya çıkarılan suçun, failin işlediği suça eşdeğer (Denk) veya nitelik itibarıyla daha ağır bir suç olması gerekmektedir. Dolayısıyla uyuşturucu madde ticareti yapma suçu sabit olan failin etkin pişmanlık indiriminden yararlanabilmesi için TCK'nın 188. maddesinde düzenlenen suçlardan birinin ortaya çıkarılmasına hizmet ve yardım etmiş olması zorunludur. Diğer bir anlatımla, yapılan yargılama neticesinde suç ortağı olduğu iddia edilen kişinin eyleminin, kullanmak İçin uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu sonucuna varılması hâlinde etkin pişmanlık uyarınca İndirim yapılamayacaktır. Aksinin kabulü, etkin pişmanlık hükümlerinin düzenleniş amacına aykın olacağı gibi uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarına ilişkin mücadelenin de zaafa uğramasına ve söz konusu düzenlemenin suistimaline neden olacak ve ayrıca ceza adaletini zedeleyecek biçimde, failin haksız bir ceza indiriminden yararlanmasının yolu açılacaktır.

Sanıklara atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarının sabit olduğu konusunda sayın çoğunluk ile aramızda herhangi bir uyuşmazlığın bulunmadığı somut olay yukarıdaki açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde;

Sanıklar ... ile ...'ün aşamalardaki savunmalarında, ele geçirilen suç konusu uyuşturucu maddelerle, bu kapsamda atılı suçla ilgi ve irtibatını belirttikleri ... hakkında, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının 04.12.2020 tarihli ve 12374-1503 sayılı iddianamesiyle uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan TCK'nın 188/3 ve 43. maddeleri uyarınca sanıklar ... ile ...'ün aşamalardaki savunmalarında, ele geçirilen suç konusu uyuşturucu maddelerle, bu kapsamda atılı suçla ilgi ve irtibatını belirttikleri ... hakkında, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının 04.12.2020 tarihli ve 12374-1503 sayılı iddianamesiyle uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan TCK'nın 188/3 ve 43, maddeleri uyannca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış, yargılamayı yapan Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesince 19.01.2021 tarih ve 666-38 sayı ile, ...'nın atılı suçu işlediğine ilişkin soyut beyan dışında delil bulunmadığı, ancak idrarında uyuşturucu madde tespit edildiği için eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde suçunu oluşturduğu gerekçesiyle adı geçen hakkında CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyannca düşme karan verilmiş, bu karar da İstinaf edilmeksizin 27,01.2021 tarihinde kesinleşmiştir. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 01.12.2021 tarihli ve 2009-1655 sayılı direnme kararma konu hükmünde İse sanıklar... Dönmez ile ...'ün verebilecekleri tüm bilgileri vermelerine ve bu bilgilerin de HTS kayıtları ile doğrulanmasına rağmen ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyet karan verilmemesinin, adı geçenler yönünden TCK'nın 192. maddesinin 3. fıkrasının uygulanmasına engel teşkil etmediği, dolayısıyla Özel Dairenin etkin pişmanlık şartlannın bulunmadığına dair bozma karannın usul ve yasaya aykın olduğu belirtilmiştir. Ceza Genel Kurulunun sayın çoğunluğu da, söz konusu Bölge Adliye Mahkemesi kararını isabetli bulup direnme karanna konu hükmün onanmasına karar vermiştir Oysa ki, somut olayda sonuca etkili ve faydalı bir hizmet ya da yardımda bulunulduğundan ve dolayısıyla etkin pişmanlık hükmünün uygulanma şartlannın oluştuğundan söz etmek mümkün değildir. Zira her ne kadar sanıklar aşamalardaki savunmalannda, başka dosya sanığı ...'nın suç konusu uyuşturucu maddelerle ilgi ve irtibatına ilişkin açıklamalarda bulunmuşlar ve buna bağlı olarak adı geçen hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda mevcut delillere istinaden ...’nın eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu kabul edilmiş, söz konusu bu kabul kanun yoluna gidilmeksizin kesinleşmiştir. Bu hâliyle ortaya çıkarılan suçun, sanıkların işlediği suça eşdeğer (Denk) veya nitelik itibanyla daha ağır bir suç olmadığı, dolayısıyla sanıklann, suç ortaklannın yakalanmasına hizmet ve yardım olarak nitelendirilebilecek sonuca etkili ve faydalı bir bildirimde bulunmadı kİ an, diğer bir anlatımla ...’nın suç konusu uyuşturucu maddelerle herhangi bir ilgi ve irtibatının bulunmadığı kesin hüküm ile saptanmıştır. Buna karşın Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesince; etkin pişmanlık uyannca sanıkların cezalannda indirim yapılabilmesi için verilen bilgiler ışığında suç ortağının kimliğinin belirlenip yakalanmasının yeterli olduğu, ... hakkında mahkûmiyet karan verilmesinin zorunlu olmadığı, sanıkların tüm çabalanna rağmen etkili soruşturma yürütülmemesi, delillerin yeterince toplanmaması ve failin delilleri gizlemiş olması nedeniyle beraat kararı verilmiş olsa dahi etkin pişmanlık hükmünün uygulanabileceği şeklindeki gerekçelerle, Kayseri 3, Ağır Ceza Mahkemesinin 19.01 2021 tarihli ve 666-38 sayılı kesin hüküm niteliğindeki kararı görmezden gelinip hukuk dünyasında hiç doğmamış gibi kabul edilerek sanıkların cezalarında TCK'nın 192. maddesinin 3. fıkrası uyarınca indirim yapılmıştır. Bu şekildeki bir kabul kesin hükmün otoritesinin sarsılmazhğı ilkesine aykırı olduğu gibi hizmet ve yardımın sonuca etkili ve yararlı olduğunun kabulü için aranan mahkûmiyet şartı yerine, beyan üzerine gerçekleştirilen yakalamayı suçla ilgi ve irtibat bakımından yeterli gören, yeri geldiğinde beraat karannı bile yok farz edip ceza adaletini zedeleyecek biçimde, haksız ceza indiriminden yararlanılmasının yolunu açacak son derece yanlış bir uygulamadır. Bu uygulama şekli, failin suç ortağı olduğunu iddia ettiği kişi bakımından yürütülen ve aralannda bağlantı bulunan soruşturma ve kovuşturma dosyalarının birlikte görülmesine gerek olmadığı, failin soyut beyanlarının gerçekliğinin mahkeme huzurunda tartışılmaksızın ve sonuca etkili olup olmadığı hususunda bir neticeye varılmaksızın etkin pişmanlık hükmünün uygulanabileceği gibi bir sonuca yol açacaktır. Bu durum ise hem kanun koyucunun etkin pişmanlık hükmünün düzenleme amacına uygun düşmeyecek hem de mahkemeler nezdinde keyfi uygulamaların ortaya çıkmasına yol açacaktır.

Öte yandan, failin ismini verdiği suç ortağının soruşturma/kovuşturma aşamasında 'ölümü' gibi artık kovuşturma yapılabilmesinin imkânsız hâle geldiği durumlarda fail açısından verdiği bilgilerin sonucu etkili olup olmadığı ve diğer maddi deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle etkin pişmanlık hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi mümkündür. Somut olayda ise böyle bir durum söz konusu olmayıp sanıkların ismini verdiği ... hakkında kovuşturma yapılmasının imkânsız olduğu bir durum bulunmadığı gibi adı geçen hakkında 'kesin hüküm' hâlini almış bulunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilmiş bir karar söz konusudur.

Açıklanan nedenlerle; sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükmünün uygulanma koşullarının bulunmadığı düşüncesinde olduğumuzdan sayın çoğunluğun görüşlerine iştirak edilmemiştir." görüşüyle,

Çoğunluk görüşüne katılmayan beş Ceza Genel Kurulu Üyesi de; direnme kararının isabetli olmadığı düşüncesiyle,

Karşı oy kullanmışlardır.

V. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

1- Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin direnme gerekçesinin İSABETLİ OLDUĞUNA,

2- Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin usul ve kanuna uygun bulunan 01.12.2021 tarihli ve 2009-1655 sayılı direnme kararına konu mahkûmiyet hükümlerinin ONANMASINA,

3- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.12.2023 tarihinde yapılan müzakerede oy çokluğuyla karar verildi.

Kaynak:https://www.hukukihaber.net/ceza-genel-kurulunun-2022369-e-2023656-k-sayili-karari