ADALET HABERLERİ

ADALET HABERLERİ

AYM'nin 2022/17126 başvuru numaralı kararı

AYM'nin 2022/17126 başvuru numaralı kararı
1 Okunma

Anayasa Mahkemesi'nin 24/6/2025 tarihli ve 2022/17126 başvuru numaralı kararı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

BİRİNCİ BÖLÜM

KARAR

ALİ ÖKSÜZ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2022/17126)

Karar Tarihi: 24/6/2025

BİRİNCİ BÖLÜM

KARAR

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Recai AKYEL

Selahaddin MENTEŞ

İrfan FİDAN

Yılmaz AKÇİL

Raportör

:

Mutlu ALAF

Başvurucu

:

Ali ÖKSÜZ

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, hükümlü olarak ceza infaz kurumunda bulunan başvurucunun aldığı disiplin cezalarına yaptığı itirazların reddedilmesi nedeniyle silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerinin ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

A. Ankara Batı 2. İnfaz Hâkimliğinin 13/09/2021 Tarihli ve E.2021/3903, K.2021/3891 Sayılı Dosyası

2. Başvurucu, hükümlü ve tutukluları kasten veya neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama ile görevlileri her türlü kasten yaralama eylemlerinden dolayı 12 gün süre ile hücreye koyma cezası ile cezalandırılmıştır. Karar, başvurucunun itirazı olmadığından kesinleşmiştir. Bu karar, Ankara Batı 2. İnfaz Hâkimliğinin onayına sunulmuştur. 13/9/2021 tarihli karar ile disiplin cezası onaylanmıştır. Bu karara karşı yapılan itiraz Ankara Batı 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedilmiştir.

B. Ankara Batı 1. İnfaz Hâkimliğinin 28/9/2021 Tarihli ve E.2021/3431, K.2021/4224 Sayılı Dosyası

3. Başvurucu, yatma planına uymamak eylemi nedeniyle kınama disiplin cezası almıştır. Bu karara karşı yaptığı itiraz, Ankara Batı 1. İnfaz Hâkimliğinin 28/9/2021 tarihli kararı ile kabul edilmiş ve cezanın iptaline karar verilmiştir. Bu karara karşı savcılık tarafından itiraz edilmiştir. Ankara Batı 1. Ağır Ceza Mahkemesi 8/10/2021 tarihli kararı ile infaz hâkimliğinin kararını kaldırmış ve itirazın reddine karar vermiştir.

C. Ankara Batı 2. İnfaz Hâkimliğinin 31/12/2021 Tarihli ve E.2021/4554, K.2021/5885 Sayılı Dosyası

4. Başvurucu, odasındaki aramada metal mutfak dolabının iç raf kısmı içinde gözükmeyecek şekilde saklanmış fazladan bir adet meyve bıçağı bulunduğu gerekçesiyle disiplin cezası almıştır. Bu karara karşı yaptığı itiraz, Ankara Batı 2. İnfaz Hâkimliğinin 31/12/2021 tarihli kararı ile kabul edilmiş ve cezanın iptaline karar verilmiştir. Bu karara savcılık tarafından itiraz edilmiştir. Ankara Batı 1. Ağır Ceza Mahkemesi 20/1/2022 tarihli kararı ile infaz hâkimliğinin kararını kaldırmış ve başvurucunun itirazının reddine karar vermiştir.

5. Başvurucu, bu dosya yönünden nihai hükmü 3/2/2022 tarihinde öğrendikten sonra 14/2/2022 tarihinde süresinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

6. Komisyon, adli yardım talebinin kabulü ile başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.

II. DEĞERLENDİRME

A. Ankara Batı 2. İnfaz Hâkimliğinin 13/09/2021 Tarihli ve E.2021/3903, K.2021/3891 Sayılı Dosyası ve Ankara Batı 1. İnfaz Hâkimliğinin 28/9/2021 Tarihli ve E.2021/3431, K.2021/4224 Sayılı Dosyası

7. Bireysel başvurunun ön şartlarından biri de başvuru süresidir. Süre, başvurunun her aşamasında dikkate alınması gereken bir usul hükmüdür (Deniz Baykal [2. B.], B. No: 2013/7521, 4/12/2013, § 32). 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası gereği bireysel başvurunun başvuru yollarının tüketildiği, başvuru yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir.

8. Bununla beraber 6216 sayılı Kanun'un 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası ile İçtüzük’ün 64. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca mücbir sebep veya ağır hastalık gibi haklı mazeret nedeniyle otuz gün içinde başvuru yapılamadığı takdirde bu durumu delillendiren belgeler ile mazeretin kalktığı tarihten itibaren on beş gün içinde de bireysel başvuru yapma imkânı bulunmaktadır.

9. İçtüzük’te, mücbir sebep veya ağır hastalık gibi haklı bir mazeretin başvuru süresini uzatacağı kurala bağlanmış olup bu hususlara ilişkin bir belirleme veya tanımlama yapılmamıştır. Hangi hâllerin haklı mazeret olduğunun önceden belirlenmesi mümkün olmadığından Anayasa Mahkemesi, ileri sürülen mazeretin haklı olup olmadığını her başvuruda, olayın özelliklerini dikkate alarak değerlendirmektedir (Yasin Yaman [1. B.], B. No: 2012/1075, 12/2/2013, § 21).

10. Somut olayda; Ankara Batı 2. İnfaz Hâkimliğinin 13/09/2021 tarihli ve E.2021/3903, K.2021/3891 sayılı dosyasında yapılan itiraz, Ankara Batı 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2021/3119 D. İş sayılı kararı ile reddedilmiş ve bu nihai karar başvurucuya 14/10/2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Ankara Batı 1. İnfaz Hâkimliğinin 28/9/2021 tarihli ve E.2021/3431, K.2021/4224 sayılı dosyasında yapılan itiraz, Ankara Batı 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2021/3168 D. İş sayılı kararı ile kabul edilmiş ve bu nihai karar başvurucuya 25/10/2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Başvuru ise bu kararlar yönünden süresinden sonra 14/2/2022 tarihinde yapılmıştır.

11. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısımları yönünden diğer kabul edilebilirlik kriterleri yönünden incelenmeksizin süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

B. Ankara Batı 2. İnfaz Hâkimliğinin 31/12/2021 Tarihli ve E.2021/4554, K.2021/5885 Sayılı Dosyası

12. Başvurucu, hakkında sahte tutanaklar düzenlendiğini, infaz hâkimliğinin verilen cezaları kaldırdığını ancak ağır ceza mahkemelerinin bu kararı savcılık itirazı üzerine kaldırdığını ve bunu hangi gerekçelerle yaptığını bilemediğini, adil yargılanma hakkının ve dilekçe hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde mevcut başvuruda başvurucunun adil yargılanma hakkı bağlamında çelişmeli yargılama ve silahların eşitliği ilkesi ile gerekçeli karar hakkının ihlal edilip edilmediği konusunda yapılacak incelemede Anayasa ve ilgili mevzuat hükümleri, Anayasa Mahkemesi içtihadı ve somut olayın kendine özgü koşullarının da dikkate alınması gerektiği şeklinde beyanda bulunmuştur. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanında başvuru formundaki şikâyetlerini yinelemiştir.

13. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan [1. B.], B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun iddiaları silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi kapsamında değerlendirilmiştir.

14. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan başvurunun silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

15. Ceza davaları ile medeni hak ve yükümlülüklere ilişkin davaların usul kuralları da dâhil olmak üzere yargılamanın tüm aşamalarında silahların eşitliği ilkesi ve çelişmeli yargılama hakkının güvence altına alınarak adil yargılanma hakkının korunması hukuk devleti olmanın bir gereğidir. Asıl kural; tarafların eşit şartlarda yargılamaya katılımının sağlanması, gösterdikleri kanıtlardan ve sundukları görüşlerden bilgi sahibi olabilmeleri ve bunlarla ilgili görüşlerini bildirebilme imkânının kendilerine verilmesidir (Taylan Özgür Tor [2. B.], B. No: 2013/2454, 12/3/2015, § 43). Bireylerin aleyhlerine başlatılan dava ve diğer yargısal süreçlerden haberdar edilmeleri, bunlara ilişkin dilekçe ve talep yazılarının kendilerine tebliğ edilmesi; savunma yapabilme, iddia ve görüşlerini dile getirebilme imkânının korunması bakımından büyük önem taşımaktadır (Hacı Karabulut [1. B.], B. No: 2017/14871, 9/10/2019,§ 30).

16. Mevcut başvuru kapsamından başvurucu hakkında başlatılan disiplin soruşturmasına istinaden hücre cezası verildiği ve bu cezaya karşı yapılan şikâyet sonucunda İnfaz Hâkimliğinin başvurucu hakkında tesis edilen hücre cezasını hukuka uygun bulmayarak kaldırdığı anlaşılmıştır. Bununla birlikte Cumhuriyet savcısının itirazı üzerine Ağır Ceza Mahkemesi şikâyeti kesin olarak reddetmiştir. Başvurucu, itirazın ne olduğunu bilmediğinden yakınmaktadır.

17. İtiraz dilekçesi, hâkimliğin kararının yeniden gözden geçirilmesi sürecini başlatan ve sonuçları itibarıyla esaslı nitelikte bir usul işlemidir. Bu işlem üzerine hâkimliğin itiraz dilekçesine konu talep yönünde kararını değiştirme veya istemi yerinde görmediği takdirde dosyayı ağır ceza mahkemesine gönderme mecburiyeti ve sonuçta başvurucu aleyhine bir karar verilmesi ihtimali doğmaktadır. Dolayısıyla başvurucunun Cumhuriyet başsavcılığının itirazından haberdar edilmesi, itiraz dilekçesi içeriğindeki iddialara karşı savunmalarda bulunabilmesi bakımından büyük önem taşımaktadır. Aksi takdirde başvurucunun Cumhuriyet başsavcılığının iddialarına karşı görüş bildirme imkânı elinden alınarak anılan merci karşısında zayıf ve dezavantajlı bir konuma düşebileceği açıktır (İnan Gök [1. B], B. No: 2018/1936, 28/1/2021, § 51).

18. Somut olayda itiraz mercii, Cumhuriyet savcısının başvurusu üzerine şikâyeti kesin olarak reddetmiştir. Söz konusu olayda İnfaz Hâkimliğinin gerekçeli kararında Cumhuriyet savcısı mütalaasının içeriğine yer verilmediği, Cumhuriyet savcısının başvurucu aleyhine kanun yoluna başvurduğu, itiraz dilekçesinin başvurucuya tebliğinin yapılmadığı, başvurucu aleyhine kesin olarak karar verildiği açıktır. Dolayısıyla başvurucunun Cumhuriyet savcısının dilekçesinde yer alan görüşe karşı yargılamanın herhangi bir safhasında beyanda bulunma imkânı olmadığı, bu koşullarda izlenen yöntemin silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerinin gereklerine uygun olmadığı, başvurucunun menfaatlerini koruyan güvencelerin başvurucuya sağlanmadığı açıktır. Bu durum, yargılamayı bir bütün hâlinde adil olmaktan çıkarmıştır.

19. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerinin ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

20. Başvurucu; ihlalin tespiti ve yeniden yargılama yapılması talebinde bulunmuştur.

21. Başvuruda tespit edilen anayasal hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar ve zorunluluk bulunmaktadır. Anayasa'nın 148. ve 153. maddeleri ile 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. ve 66. maddeleri uyarınca ihlal kararının gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatıp Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında belirtilen ilkelere ve gerekçelere uygun biçimde yürütülecek yargılama sonunda hak ihlalinin nedenlerini gidererek yeni bir karar vermektir (yeniden yargılama konusunda bkz. Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).

22. Öte yandan hak ihlali kararından Anayasa Mahkemesinin davanın sonucuyla ilgili olarak bir tutum sergilediği sonucu çıkarılmamalıdır. Anayasa Mahkemesince verilen hak ihlali kararı uyuşmazlığın sonuçlarından bağımsız olup davanın kabulüne, reddine ya da beraate veya mahkûmiyete karar verilmesi gerektiği anlamına gelmemektedir. Kural olarak, yargılamanın her aşamasında olduğu gibi ihlalin sonuçlarını gidermek üzere yeniden yapılacak yargılama sonunda da delillerin dava ile ilişkisini kurma ve bunları değerlendirip sonuç çıkarma yetkisi ilgili mahkemelere aittir.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. 1. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın Ankara Batı 2. İnfaz Hâkimliğinin 13/09/2021 tarihli ve E.2021/3903, K.2021/3891 sayılı ve Ankara Batı 1. İnfaz Hâkimliğinin 28/9/2021 tarihli ve E.2021/3431, K.2021/4224 sayılı dosyaları yönünden süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

2. Adil yargılanma hakkı kapsamındaki silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın Ankara Batı 2. İnfaz Hâkimliğinin 31/12/2021 tarihli ve E.2021/4554, K.2021/5885 sayılı dosyası yönünden KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerinin İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Kararın bir örneğinin silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkeleri ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapacak olan Ankara Batı 1. Ağır Ceza Mahkemesine (D. İş 2022/748) iletilmek üzere Ankara Batı 2. İnfaz Hâkimliğine (İnfaz Hâkimliği Dosyası 2021/4554, K.2021/5885) GÖNDERİLMESİNE,

D. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 24/6/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

Kaynak:https://www.hukukihaber.net/aymnin-202217126-basvuru-numarali-karari