ADALET HABERLERİ

ADALET HABERLERİ

AYM'nin 2021/20270 başvuru numaralı kararı

AYM'nin 2021/20270 başvuru numaralı kararı
1 Okunma

Anayasa Mahkemesi'nin 1/10/2025 tarihli ve 2021/20270 başvuru numaralı kararı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

İKİNCİ BÖLÜM

KARAR

BELEDİYE VE ÖZEL İDARE ÇALIŞANLARI BİRLİĞİ SENDİKASI VE TÜM BELEDİYE VE YEREL YÖNETİM HİZMETLERİ EMEKÇİLERİ SENDİKASI BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2021/20270)

Karar Tarihi: 1/10/2025

İKİNCİ BÖLÜM

KARAR

Başkan

:

Basri BAĞCI

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

Rıdvan GÜLEÇ

Ömer ÇINAR

Metin KIRATLI

Raportör

:

Gülsüm Gizem GÜRSOY

Başvurucular

:

1. Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası

Temsilcisi

:

Levent USLU

Vekili

:

Av. Emirhan TURAN

2. Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası

Temsilcisi

:

Neval ARDA

Vekili

:

Av. Nazan SAKALLI AKTAŞ

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, toplu sözleşmenin tarafı sendikanın üyesi olmayan kamu görevlilerinin daha yüksek aidat ödeyerek sosyal denge tazminatından yararlandırılmasına ilişkin toplu sözleşme hükmünün iptal edilmesi nedeniyle sendika hakkıyla bağlantılı olarak ayrımcılık yasağının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucuların tarafı olduğu ve kamu işvereni ile imzaladıkları toplu sözleşmelerde sosyal denge tazminatına ilişkin hükümler yer almıştır. Buna göre "Sosyal denge sözleşmesi imzalayan sendikanın üyesi olmayan kamu görevlilerinden aynı unvanlı personelden alınacak aidatın iki katına kadar taraf sendika sosyal denge sözleşmesi aidatı alabilir. Bu aidatı ödeyen kamu görevlileri söz konusu sözleşmeden aynı usul ve esaslar dahilinde yararlanır." düzenlemesine yer verilmiştir.

3. Toplu sözleşmenin tarafı olmayan sendikalar tarafından anılan sosyal denge sözleşmesine ilişkin düzenlemelerin iptali talebiyle davalar açılmıştır. Açılan davalarda yargı merciileri, sosyal denge sözleşmesinde taraf olan sendikanın dışında kalan sendikaların üyesi olan veya hiçbir sendikaya üye olmayan kamu görevlilerinden farklı oranlar üzerinden aidat alınmasına ilişkin hükümlerin sosyal denge tazminatının ödenmesinde aynı kadro veya pozisyonlarda bulunan kamu görevlileri arasında ayrım (eşitsizlik) yaratacağı gerekçesiyle iptaline karar vermiştir. Söz konusu iptal kararları kanun yollarından geçerek kesinleşmiştir.

4. Nihai kararların tebliği üzerine başvurucular bireysel başvuruda bulunmuştur.

5. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

6. 2021/48339 ve 2024/531 numaralı bireysel başvuru dosyalarının konu yönünden hukuki irtibat nedeniyle 2021/20270 numaralı bireysel başvuru dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesi gerekir.

A. Başvurucu Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası Yönünden

7. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası gereği bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği, başvuru yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir.

8. Somut olayda nihai kararın Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi evrak işlem kütüğü üzerinde yapılan incelemede, başvurucu vekili tarafından ilk kez 30/9/2021 tarihinde okunduğu anlaşılmıştır. Buna göre otuz günlük başvuru süresi 1/11/2021 günü mesai bitimi itibarıyla sona ermektedir. Başvuru ise 5/11/2021 tarihinde yapılmıştır. Bu sebeple başvurunun süresi içinde yapılmadığı anlaşılmıştır.

9. Açıklanan gerekçelerle başvurunun süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

B. Diğer Başvurucu Yönünden

10. Başvurucu, sosyal denge sözleşmesinin 25/6/2001 tarihli ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu kapsamında düzenlenebilen, toplu sözleşme niteliği taşımayan kendine özgü dönemsel bir sözleşme olduğunu belirtmiştir. Başvurucu, Danıştayın hatalı bir biçimde sosyal denge sözleşmesini toplu sözleşme gibi nitelendirdiğini ve toplu sözleşme kurallarına tabi olacağını değerlendirdiğini, söz konusu değerlendirmenin Anayasa'ya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. Yanı sıra başvurucu; sosyal denge sözleşmesinin ek ekonomik bir destek olduğunu, sendikal faaliyetler için motivasyon amacı taşıdığını, sendika üyesi olmayanların aynı şekilde yararlanmasının sendikanın varoluş nedenleriyle tamamen çeliştiğini iddia etmiştir. Başvurucuya göre idare mahkemelerinin bu sözleşmeyi iptal yetkisi bulunmadığı gibi toplu sözleşme ilkelerinin sosyal denge sözleşmesine kıyasen uygulanması da sendika hakkına müdahale teşkil etmektedir. Başvurucu, belirtilen nedenlerle adil yargılanma hakkı ile sendika hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

11. Başvurucunun iddialarının özünü sendika ile kamu işvereni arasında imzalanan sözleşmeye, başvurucu sendika aleyhine müdahale edildiği iddiası oluşturmaktadır. Dolayısıyla ihlal iddialarının bir bütün olacak şekilde sendika hakkıyla bağlantılı olarak ayrımcılık yasağı kapsamında incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir.

12. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan sendika hakkıyla bağlantılı olarak ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

13. Anayasa Mahkemesi Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası ([GK], B. No: 2020/17953, 9/1/2025) kararında en çok üyesi olan sendikanın üyesi olanlarla olmayanlara sosyal denge tazminatından yararlandırılması hususunda farklı muamele yapıldığının ilk bakışta anlaşılabilecek nitelikte olduğu belirtilmiştir. Kararda, durumları benzer olan kamu görevlileri arasında sosyal denge tazminatı yönünden farklılık yaratıldığının ortaya konulduğu kabul edilmiş, farklı muamelenin varlığının ortaya konulmasından sonra bunun nesnel ve makul bir sebebe dayanıp dayanmadığına bakılması gerektiği vurgulanmıştır (anılan kararda bkz. §§ 58, 59). Başvurucu; olayda farklı muamelenin sebebinin kanun koyucunun sendika üyesi olunması konusunda teşvik edici bir düzenleme getirmesi olduğunu, objektif nedene gelindiğinde ise daha az aidat ödeyerek sosyal denge tazminatından yararlanılmasının, sendikaya üye olunmasında fiilî bir teşvik yaratacağını ileri sürmüştür.

14. Anılan kararda, toplu sözleşmenin tarafı sendikaya üye olanlarla olmayanlar arasındaki farklı muamelenin sendikalaşmayı teşvik amacı taşıyan nesnel ve haklı bir sebebe dayanıp dayanmadığı; nesnel ve haklı sebebe dayanıyorsa bu farklı muameleyle anılan sendikaya üye olmayanlara yüklenen külfetin orantılı olup olmadığı hususlarının ortaya konulması gerektiğinin altı çizilmiştir. Ancak eldeki başvuruya bakıldığında yargı merciilerince salt farklı oranlar üzerinden aidat alınmasının eşitsizliğe neden olacağı belirtilmiş; bu durumun nesnel ve haklı bir sebebe dayanıp dayanmadığı ve orantılı olup olmadığı hususları tartışılmamıştır. Bu koşullarda yargı merciilerinin Anayasa'nın 10. maddesine uygun bir inceleme yapmadıkları değerlendirilmiştir (anılan kararda bkz. § 60).

15. Eldeki başvuruda da aynı şekilde yargı merciileri salt farklı oranlar üzerinden aidat alınmasının eşitsizliğe neden olacağı sonucuna ulaşmış; bu durumun nesnel ve haklı bir sebebe dayanıp dayanmadığı ve orantılı olup olmadığı hususlarına ilişkin bir değerlendirme yapmamıştır. Dolayısıyla eldeki başvuru bakımından Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası kararında belirlenen ilkelerden ayrılmayı gerektirir bir yön görülmemiştir.

16. Açıklanan gerekçelerle Anayasa'nın 51. maddesinde düzenlenen sendika hakkıyla bağlantılı olarak Anayasa'nın 10. maddesinde güvence altına alınan ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

17. Başvurucu; ihlalin tespiti ile yeniden yargılama yapılması talebinde bulunmuştur.

18. Başvuruda tespit edilen anayasal hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar ve zorunluluk bulunmaktadır. Anayasa'nın 148. ve 153. maddeleri ile 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. ve 66. maddeleri uyarınca ihlal kararının gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatıp Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında belirtilen ilkelere ve gerekçelere uygun biçimde yürütülecek yargılama sonunda hak ihlalinin nedenlerini gidererek yeni bir karar vermektir (yeniden yargılama konusunda bkz. Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2) [1. B.], B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvuruların BİRLEŞTİRİLMESİNE,

B. 1.Başvurucu Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası yönünden başvurunun süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

2. Diğer başvurucu yönünden sendika hakkıyla bağlantılı olarak ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

C. Anayasa'nın 51. maddesinde düzenlenen sendika hakkıyla bağlantılı olarak Anayasa'nın 10. maddesinde güvence altına alınan ayrımcılık yasağının İHLAL EDİLDİĞİNE,

D. Kararın bir örneğinin sendika hakkıyla bağlantılı olarak ayrımcılık yasağı ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Danıştay Onikinci Dairesine (E.2018/3663, K.2019/7927; E.2019/4940, K.2022/3358) GÖNDERİLMESİNE,

E. 4.006,30 TL harç ve 30.000 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 34.006,30 TL yargılama giderinin başvurucu Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikasına ÖDENMESİNE; Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası tarafından yapılan yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA,

F. Ödemelerin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 1/10/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

Kaynak:https://www.hukukihaber.net/aymnin-202120270-basvuru-numarali-karari