AYM'nin 2021/10961 başvuru numaralı kararı

Anayasa Mahkemesi'nin 10/12/2024 tarihli ve 2021/10961 başvuru numaralı kararı
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
BİRİNCİ BÖLÜM |
KARAR |
SÜLEYMAN TUNA BÜYÜKAKIN BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2021/10961) |
Karar Tarihi: 10/12/2024 |
R.G. Tarih ve Sayı: 21/8/2025 - 32993 |
BİRİNCİ BÖLÜM |
KARAR |
Başkan |
: |
Hasan Tahsin GÖKCAN |
Üyeler |
: |
Recai AKYEL |
Selahaddin MENTEŞ |
||
Muhterem İNCE |
||
Yılmaz AKÇİL |
||
Raportör |
: |
Hüseyin Özgür SEVİMLİ |
Başvurucu |
: |
Süleyman Tuna BÜYÜKAKIN |
Vekili |
: |
Av. Serhat KAMAÇ |
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, mahkûmiyet kararının tefhim edilmesinden sonra verilen istinaf kanun yolu başvuru dilekçesi üzerine gerekçeli karar tebliğ edilmeden dosyanın istinaf incelemesi için kanun yolu denetimi yapan makama gönderilmesi ve bu makama sunulan ayrıntılı istinaf dilekçesi değerlendirilmeden istinaf talebinin incelenmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Elmalı Cumhuriyet Başsavcılığı, başvurucunun tehdit ve hakaret suçlarından cezalandırılması talebiyle 25/11/2019 tarihinde iddianame düzenlemiştir.
3. Elmalı Asliye Ceza Mahkemesi (Mahkeme) 12/11/2020 tarihinde başvurucunun isnat edilen suçlardan mahkûmiyetine karar vermiştir. Soruşturma evresinde ve Mahkemenin iki celsede tamamladığı yargılama sırasında müdafi yardımından yararlanmayan başvurucuya tefhim edilen kararda gerekçeye yer verilmemiştir.
4. Başvurucu, karara karşı istinaf kanun yoluna başvurduğuna ilişkin 19/11/2020 tarihli dilekçesinde, gerekçeli kararın kendisine tebliğinden sonra gerekçeli olarak mahkûmiyet kararına yönelik istinaf nedenlerini sunacağını bildirmiştir.
5. Gerekçeli karar başvurucuya tebliğ edilmeden Mahkeme, dosyayı istinaf kanun yolu incelemesi için 30/11/2020 tarihli dosya gönderme formuyla Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine (Daire) göndermiştir. Anılan formda Mahkeme, karara karşı başvurucunun 19/11/2020 tarihinde istinaf kanun yoluna başvurduğu bilgisine yer vermiştir.
6. 6/5/2019 tarihli vekâletnameye istinaden başvurucuyu temsil eden müdafii, 25/12/2020 tarihinde Daireye gerekçeli olarak istinaf nedenlerini içeren dilekçe sunmuştur. Başvurucu müdafii; dilekçesinde başvurucunun talebine rağmen Mahkemenin gerekçeli kararı başvurucuya tebliğ etmeden dosya gönderme formu düzenleyip dosyayı Daireye gönderdiğini, başvurucunun bu durumu Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi(UYAP) aracılığıyla öğrendiğini, bu nedenle hak kaybı yaşamamak için istinaf nedenlerini sunduğunu beyan etmiştir.
7. Daire; başvurucunun istinaf talebini hakaret suçu yönünden temyiz kanun yolu açık, tehdit suçu yönünden ise kesin olmak üzere 14/1/2021 tarihli kararıyla esastan reddetmiştir. Daire, kararının "İstinaf Başvurusunda Bulunan" başlıklı kısmında başvurucunun adına ve "19/11/2020" ibaresine yer vermiş; 25/12/2020 tarihli gerekçeli istinaf dilekçesine dair herhangi bir açıklama ya da değerlendirme yapmamıştır. Başvurucu müdafii, hakaret suçuna dair Daire kararına karşı temyiz kanun yoluna başvurmuş olup inceleme tarihi itibarıyla dosya Yargıtayda derdesttir.
8. Daire kararı, başka bir suçtan hükümlü olarak 30/11/2020 tarihinden itibaren Elmalı T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda (İnfaz Kurumu) bulunan başvurucuya 3/2/2021 tarihinde tebliğ edildikten sonra başvurucu tehdit suçundan kesinleşen mahkûmiyet kararı yönünden 12/2/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
9. Komisyon, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.
II. DEĞERLENDİRME
10. Başvurucu, gerekçeli kararın kendisine tebliğ edilmemesi ve müdafiinin istinaf nedenlerini sunduğu ayrıntılı istinaf dilekçesi değerlendirilmeden istinaf kanun yoluna başvurusunun reddedilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
11. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde; konuya ilişkin yargısal içtihatlara değindikten sonra ihlal iddiaları ele alınırken Anayasa hükümlerinin, anılan içtihatların ve somut olayın kendine özgü koşullarının dikkate alınması gerektiğini vurgulamıştır. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.
12. Başvurucunun iddiaları, adil yargılanma hakkı kapsamındaki savunma için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olma hakkı yönünden incelenmiştir.
13. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
14. Anayasa Mahkemesi, İbrahim Kaya ([2. B.], B.No:2017/29474, 28/1/2020) ve Batuhan Şengül ([2. B.], B.No:2017/29295, 21/7/2020) kararlarında karar veya hükmün gerekçesiyle birlikte açıklanmaması durumunda gerekçeli kararın suç isnadı altındaki kişiye sonradan tebliğ edilmesinin adil yargılanma hakkı kapsamındaki -mahkemeye erişim gibi- diğer güvenceler bakımından da hak ihlaline sebep olabileceğini, kanun yoluna başvuru süresi tefhimle başlayan kişinin gerekçesini bilmediği karar veya hükme karşı kanun yoluna başvuru hakkını gereği gibi kullandığının söylenemeyeceği gibi kanun yoluna başvurma nedenlerini bilmeyen kanun yolu merciinin de kanun yolu incelemesini sağlıklı bir şekilde yapmasının da olanaklı olmadığını değerlendirmiştir. Dolayısıyla anılan kararlarda, hükmün tefhim edilmesinden sonra verilen istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesi üzerine gerekçeli karar başvurucuya tebliğ edilmeden dosyanın bölge adliye mahkemesine gönderilmesi ve başvurucuya ayrıntılı istinaf dilekçesi verme imkânı sağlanmadan istinaf başvurusunun incelenmesi nedeniyle adil yargılanma hakkı kapsamındaki savunma için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olma hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir (İbrahim Kaya, §§ 24-34; Batuhan Şengül, §§ 25-35; hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına ilişkin itiraz kanun yolu yönünden benzer değerlendirmeler için bkz. Ayşe Eşlik [2. B.], B. No: 2014/15969, 21/6/2017, §§ 24-44). Somut olayda yargılamanın esaslı belgelerinden olan ve cezalandırmanın olgusal ve hukuksal temelini oluşturan gerekçeli kararın başvurucuya tebliğ edilmemesi (bkz. §§ 5,6) ve istinaf nedenlerini içeren ayrıntılı dilekçe müdafii tarafından sunulmuş olmakla birlikte Daire kararına göre anılan dilekçenin kanun yolu denetimi sırasında değerlendirildiğinin anlaşılamaması (bkz. § 7) karşısında bu başvuruda da söz konusu kararlardan ayrılmayı gerektiren bir durum söz konusu değildir.
15. Açıklanan gerekçelerle Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki savunma için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
III. GİDERİM
16. Başvurucu; ihlalin tespiti, yeniden yargılama yapılması ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
17. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2) [1. B.], B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).
18. İhlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasının yeterli giderim sağlayacağı anlaşıldığından başvurucunun manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir.
IV. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Savunma için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki savunma için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Kararın bir örneğinin savunma için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olma hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak amacıyla Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine (E.2020/2628, K.2021/77) iletilmek üzere Elmalı Asliye Ceza Mahkemesine (E.2019/695, K.2020/325) GÖNDERİLMESİNE,
D. Başvurucunun tazminat talebinin REDDİNE,
E. 487,60 TL harç ve 30.000 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 30.487,60 TL yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,
F. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 10/12/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.