ADALET HABERLERİ

ADALET HABERLERİ

Ankara BAM 31. Hukuk Dairesi’nin 2024/232 E., 2024/343 K. sayılı kararı

Ankara BAM 31. Hukuk Dairesi’nin 2024/232 E., 2024/343 K. sayılı kararı
1 Okunma

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi’nin 21.03.2024 tarihli, 2024/232 E. ve 2024/343 K. sayılı kararı

T.C.

ANKARA

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

31. HUKUK DAİRESİ

(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)

(HMK. 353/1-b-1 Maddesi Uyarınca Başvurunun Esastan Reddine)

ESAS NO : 2024/232

KARAR NO : 2024/343

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TARİHİ : 06/11/2023

NUMARASI : 2023/8 Esas - 2023/701 Karar

DAVACI :

VEKİLLERİ :

DAVALI :

DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı Alacak

KARAR TARİHİ : 21/03/2024

KARAR YAZIM TARİHİ : 26/03/2024

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;

İDDİA :

Davacı vekili; müvekkil kooperatifle davalı arasında 28/04/2012 tarihli sözleşme ve bu sözleşmeye ek 15/08/2013 tarihli protokol ve son olarak 07/11/2015 tarihli sözleşmelerin aktedildiğini, sözleşme kapsamında yapılması gereken işlerin nasıl uygulanacağı konusundaki hususların sözleşmelerde yer aldığını, yüklenici tarafça imalata başlandıktan sonra bahsi geçen sözleşmeler konusu işlerdeki eksikliklerin müvekkil tarafından tespit edilerek karşı yana gerek e-posta yolu ile gerekse de sözlü olarak bildirildiğini, 27/04/2017 tarihli ihtarın karşı tarafa gönderildiğini, bu ihtarda görüleceği üzere 07/11/2015 tarihli sözleşme konusu 25 adet binanın izocephe mantolamasından 14 adetinin eksik ve ayıplı şekilde yapılmış olduğu, 11 adetinin ise hazır olmasına rağmen imalatlarının karşı tarafça hiç yapılmadığı hususlarının karşı tarafa ihtar edildiğini, karşı tarafın bu ihtar üzerine her üç sözleşmeye konu villalardaki ayıp ve eksikliklerin bir kısmını kısmen tamamladığını, sonuç olarak 07.11.2015 tarihli sözleşme konusu 25 adet bina izocephe mantolamasından 23 adetini yine eksik ve ayıplı şekilde kısmen tamamladığını, 2 adedinin imalatını ise hiç yapmamış ve önceki tarihli iki sözleşme kapsamında yer alan villalarda da eksik ve ayıplı işlerde bulunduğunu, sözleşmelere konu olan villalardaki karşı tarafın yüklenmeyi üstlendiği işlerdeki eksik ve ayıpların tespiti amacıyla Gölbaşı (Ankara) Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/36 D.İş dosyası üzerinden tespit ettirildiğini ileri sürerek, bilirkişi raporunda belirlenen 87.329,50 TL tutarındaki bedelinin davalıdan alınarak müvekkil kooperatife verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA :

Davalı vekili; Gölbaşı Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/36 D. İş. sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporuna karşı 07.11.2015 tarihli sözleşmeye istinaden hazırlanan bilirkişi raporuna bakıldığında sözde yapımı davalı müvekkil şirketçe gerçekleştirilmemiş olan alanların (Teras altı mineral sıva ve boyama işleminin) eksiklik hesabına katıldığı ancak söz konusu alanların 07.11.2015 tarihli sözleşmenin içeriğinde müvekkil şirket edimi olarak bulunmadığını, davacı yanca taşınmaz teslimlerinin alınması esnasında müvekkil şirkete bir bildirimde bulunulmamasına karşın, teslimden 4 yıl sonra ayıp nedeniyle dava ikame edilmesinin mümkün olmadığını, TBK'nın 477. maddesi uyarınca davalının bir sorumluluğunun olamayacağını, davalı tarafça düzenlenen faturaların davacı kooperatif yetkililerince teslim alınarak davalıya ödemelerin yapıldığını, davacı yanın fatura içeriğine itiraz etmeden ödemesini gerçekleştirmiş olduğunu, tek yanlı olarak düzenlenen D. İş dosyası tespit raporunun hukuki bir geçerliliğinin olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :

Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; "28.04.2012 tarihli sözleşme ile 30 adet villanın dış cephesinin mantolama işlerinin yapılması hususunda anahtar teslimi götürü bedel olarak 15.000,00 TL üzerinden mutabakata varıldığı 15.08.2013 tarihli ek protokol ile her bir villa için dış cephe mantolama işinin bedelinin 18.000,00 TL'ye çıkarıldığı ve villa sayısı belirtilmemekle birlikte, dosyadaki bilgilere göre 20 adet villanın her bir villa bedeli 18.000,00 TL olmak üzere anahtar teslimi götürü bedel üzerinden mutabakata varıldığı akabinde 07.11.2015 tarihli sözleşme ile her bir villa için dış cephe mantolama işinin bedelinin 21.500,00 TL'ye çıkarıldığı ve villa sayısı belirtilmemekle birlikte, dosyadaki bilgilere göre 25 adet villanın, her bir villa bedeli 21.500,00 TL olmak üzere anahtar teslimi götürü bedel üzerinden yeniden mutabakata varıldığı anlaşılmaktadır.

Bilirkişi raporunda ayrıntıları belirtildiği üzere; Taraflar arasındaki sözleşme ve ek protokoller nazara alındığında (28.04.2012, 13.08.2013 ve 07.11.2015 tarihli) sözleşmelere konu işlerin anahtar teslimi Götürü bedel olarak yapılmasının taahhüt edildiği, iş bedelinin, 30 adet x 15.000,00 TL: 450.000,00 TL, 20 adet x 18.000,61 TL: 360.012,20 TL, 25 adet x 21.500,00 TL: 537.500,00 TL olmak üzere toplam 1.347.512,20 TL olduğu ve bu bedele %1 oranında KDV ilavesi ile toplam (1.347.512,12 TL +%1 KDV) 1.360.987,32 TL olacağı, dosya kapsamına göre dava konusu edilen dış cephe mantolama işlerinin ise 07.11.2015 tarihli sözleşme kapsamında 25 adet villadaki noksan ve kusurlu işler olduğu belirlenmiştir.

15.11.2019 tarihinde mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen 16.06.2020 tarihli bilirkişi raporunda, dava tarihi itibariyle (08.04.2019) noksan ve kusurlu işlerin bedelinin, 07.11.2015 tarihli sözleşme kapsamında yapılması gereken 25 adet villa için belirlenen 87.897,00 TL tutarında hesaplama yapılmış ise de, dava konusu işin Anahtar teslimi götürü bedel iş olması nedeniyle, yapılan işlerin gerçekleşme oranı mahkememizce atanan bilirkişi heyeti tarafından belirlenmiş olup, ( 07.11.2015 tarihli sözleşme ile yapılacak iş bedelinin (25 adet x 21.500,00 TL) 537.500,00 TL olacağı, eksik ve kusurlu işlerin bedelinin (Görevsiz mahkemece alınan 16.06.2020 tarihli rapordaki belirlemeler esas alınarak belirlenen tutar) 49.693,61 TL olacağı buna göre toplam bedele oranı (49.693,61 TL/ 537.500,00: %9, 25 olacağı, buna göre işin gerçekleşme oranının %100-%9,25: %90,75 olacağı ) bu doğrultuda eksik ve kusurlu işler bedelinin 49.693,61 TL olacağı hesaplandığı" gerekçesi ile, davanın kısmen kabulüne, 49.693,61 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; yerel mahkemece alınan bilirkişi raporlarının eksik ve hatalı olduğunu, bilirkişilerin yetkilerini aşarak, sözleşmenin niteliği hususunda haksız ve hatalı bir yönlendirme yaptıklarını, hukuki nitelendirme ve değerlendirmenin mahkemeye ait olması gerektiğini, ayıplı işler yönünden piyasa rayiçlerine göre hesaplama yapılması gerektiğini, ayrıca eksik ve ayıplı işler yönünden tespit ve alacak kalemlerinin Gölbaşı Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/36 D. İş sayılı dosyası ile tespit edildiğini, bu dosyanın kesinleştiğini, yine raporda eksik ve kusurlu işler bedelinin serbest piyasa rayiçlerine göre 87.987,00 TL olarak tespit edildiğini, bu tespitin dikkate alınarak, hükme esas alınması gerektiğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının davaya dayanak gösterdiği Gölbaşı Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/36 D. İş sayılı tespit dosyasında "teras altı mineral sıva ve boyama" işlemlerinin eksiklik hesabına dahil edildiğini, ancak taraflar arasında aktedilen 07/11/2015 tarihli sözleşme içeriğinde müvekkili şirketin böyle bir edim yüklenmediğini, bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, hükme esas alınamayacağını, bilirkişi raporu ve mahkeme kararında davalı şirketçe yapılan sözleşme dışı iş bedellerinin dikkate alınmadığını, bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, davacı tarafın beyanları arasında da çelişkiler bulunduğunu, davacı tarafa bir borçlarının bulunmadığını, müvekkilinin dava konusu sözleşme ile yüklendiği edimlerini tam ve gereği gibi yerine getirdiğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm taraflarca istinaf edilmiştir.

İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,

2-Davacı tarafça peşin yatırılan 848,65 TL istinaf karar harcından, alınması gereken 427,60 TL harcın mahsubu ile, bakiye 421,05 TL'nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde kendisine iadesine,

3-Davalı taraftan alınması gereken 3.394,57 TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 848,64 TL harcın mahsubu ile, bakiye 2.545,93 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,

4-İstinaf başvurusu nedeniyle taraflarca yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının ilgilisi üzerinde bırakılmasına,

5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,

6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK'nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 21/03/2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

E-imzalıdır

Üye

E-imzalıdır

Üye

E-imzalıdır

Katip

E-imzalıdır

Kaynak:https://www.hukukihaber.net/ankara-bam-31-hukuk-dairesinin-2024232-e-2024343-k-sayili-karari