Ankara BAM 23. Hukuk Dairesi'nin 2025/112 E., 2025/456 K. sayılı kararı
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi'nin 13.05.2025 tarihli ve 2025/112 E., 2025/456 K. sayılı kararı
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(H Ü K M Ü K A L D I R A R A K
Y E N İ D E N H Ü K Ü M K U R U L M A S I)
ESAS NO : 2025/112
KARAR NO : 2025/456
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : ... ...
ÜYE : ... ...
ÜYE : ... ...
KATİP : ... ...
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/10/2024
ESAS-KARAR NUMARASI : 2024/340 E.-2024/566 K.
KONKORDATO TALEP EDEN
İstemci vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin duruşmalı olarak yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İSTEMİN ÖZETİ :
Müflis şirket iflas idaresi vekili; iflas idaresince müflis şirketin konkordato talebinden sonra İİK'nın 309. maddesi gereğince durumun alacaklılara bildirildiği, yapılan üçüncü olağanüstü toplantıda İİK'nın 302. maddesi kapsamında gerekli oylama işleminin ikmal edildiği ve İİK'nın 309/2. maddesi yollamasıyla aynı Kanunun 302/son maddesi gereğince gerekçeli raporlarını sundukları, borçlu şirket hakkında konkordato talebinin ulaşmasından itibaren iflas idaresi tarafından yapılması gereken tüm işlemlerin ikmal edildiği, İİK'nın 305. maddesine yazılı bulunan tasdik şartlarının bulunduğu, iflas tasfiyesinin devam etmesi halinde borcun sadece %63,88’inin ödenebileceği, konkordato halinde ise borcun tamamının ödenebileceği, konkordato teklifinin bilanço ve nakit akım tablosu ile orantılı olduğu, şirketin borçlarını faaliyetine devam ederek bir yıl ödemesiz döneme ihtiyaç duyduğu, gerekli çoğunlukla alacaklıların projeye onay verdiği, tasdiki engelleyecek personel ve dönem borcunun takdirinin Mahkemeye ait olduğu, tasdik harçlarının ödenmesi hususunda Mahkeme tarafından borçluya muhtıra gönderilmesi gerektiği kanaatinin oluştuğu, konkordato revize nihai projesine göre konkordato projesinin tasdikine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren sıraya kabul edilen alacağın tamamının, 1 (bir) yılı ödemesiz olmak üzere toplamda 5 yıl içinde, eşit taksitler halinde ödeneceği, her bir alacaklı için ödeme tutarlarının tabloda gösterildiği şekilde olacağı, faiz ve sair nam altında başkaca bir ödeme yapılmayacağı, bu şekilde tenzilat konkordatosunun da gündeme geldiği, bu bakımdan şirketin borca batıklık analizinin yaptırıldığı ve şirketin borca batık olduğunun tespit edildiği. konkordato projesi ve ekindeki mali belgeler incelenmiş olup proje içeriği ve vadeli ödeme teklifinin şirketin mali durumunu yansıtacak şekilde ve sunulan raporlardaki bilanço yapısına uygun olarak hazırlandığının düşünüldüğü, buna göre konkordato nihai projesinin uygulanabilir nitelikte olduğu, dolayısıyla şirketin konkordato projesinin mevcut işlerin devamı suretiyle başarıya ulaşmasının İİK 289/2 uyarınca kuvvetle muhtemel olduğu görüş ve kanaatine varıldığı hususunda rapor sunulduğunu belirterek, ilgili raporu sunmuştur.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; "Bilirkişi heyeti 30/09/2024 tarihli raporları ile özetle; taşınmazın değerini etkileyen olumlu ve olumsuz yönleri ile günün ekonomik koşulları da nazara alındığında, ... adresindeki taşınmazın değerinin 179.159.419-TL ve ... İnşaat Turizm Anonim Şirketi'ne ait 6341/12941 hisse değeri ile 87.786.869-TL. olduğunu, firma aktiflerinde yer alan duran varlıklar, rayiç değerler üzerinden çalışmalar yapıldığını, firmanın daha önceki süreçlerinde yaşanan "iflas" durumu nedeniyle iflas masasında geçen sürelerinin de mevcut olduğunu, 31.07.2024 itibariyle davacı ... İnşaat Turizm A.Ş.'nin reel varlıkları toplamının 113.337.899,56-TL, reel borçlarının 60.624.066,70-TL, diğer bir ifadeyle şirketin reel varlıklarının reel borçlarını karşıladığını ve firmanın borca batık olmadığını, firmanın likit oranlarının incelendiğini, firmanın kısa vadeli borçlarını ödeyebilme durumunun mevcut olmadığını, firmanın İİK 309 maddesinde geçen iflastan sonra konkordato şartlarının yerine getirildiği sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 28/02/2024 tarih, 2023/6-1045 Esas, 2024/139 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere Somut uyuşmazlıkla ilgili olarak konkordatonun tasdiki için aranan şartları düzenleyen 2004 sayılı Kanun'un 305/1-b maddesinde belirtilen "teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması" şartı düzenlenmiştir. Burada belirtilen "orantılılık" şartı ile borçlunun mali imkânlarıyla, tüm alacaklıların alacaklarına adil ve uygun zamanda kavuşmalarını sağlamak amaçlanmaktadır. Konkordato talebi ile birlikte mühlet hükümlerinin devreye girmesi ve bu süreçte alacaklıların alacaklarını tahsil edememeleri nedeniyle katlandıkları sürecin karşılığı olarak borçlunun da mümkün olan surette kaynakları ile borçlarını ödemesi beklenmektedir. Bununla birlikte borçlunun vade konkordatosu talep ederken de büyük bir hareket alanına sahip olduğundan söz edilemez. Borçluya vade konkordatosu yoluyla da olsa uzun yıllar faizden kurtulmasını sağlayacak biçimde konkordato imkânının tanınmayacağı açıktır. Konkordato projesinin faiz içermemesi, projede hem 1 yıl ödemesiz dönem kararlaştırılması hem de ödemelerin beş yıl gibi uzun vadeye yayılması dikkate alındığında, konkordato talebinden sonra mühlet hükümlerinin sağladığı hukuki korumadan faydalanan borçlunun yeni bir süreden yararlandırılması anlamında olup yerinde olmadığı gibi tespit edilen ödeme süresi alacaklıları mağdur edecek ve konkordatonun amacı dışında finansman türü niteliğinde görülmekle söz konusu projesinin tasdikine karar verilmesi doğru görülmediğinden" gerekçesiyle, konkordato talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Müflis şirket iflas idaresi vekili istinaf dilekçesinde; alacaklılardan birisinin daveti ve müflis şirketin davete icabetinden sonra, İİK.'nın 309. maddesi gereğince durumun alacaklılara bildirildiğini, yapılan üçüncü olağanüstü toplantıda İİK'nın 302. maddesi kapsamında gerekli oylama işleminin ikmal edildiğini ve İİK'nın 309/2 maddesi yollaması ile aynı Kanunun 302/son maddesi gereğince konkordatoya ilişkin bütün belgeleri, konkordato projesinin kabul edilip edilmediğine ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair gerekçeli raporun mahkemeye tevdiin yapıldığını, İlk derece Mahkemesinin kararına dayanak Yargıtay kararının, adi konkordato ile ilgili olmakla dava konusu taleple herhangi bir ilgisi bulunmadığını, talep edilenin İİK md. 309 gereği iflas içi konkordato olduğunu, bu hususun gözden kaçırılması nedeniyle müflis firmanın alacaklarının alacaklarına kavuşmasının daha da geciktiğini, oysa piyasada aktif ticari hayatı bulunan bir firmanın ödeme gücü, ticari hacmi ve cirolarıyla; uzun süredir iflas etmiş olan ve faaliyet izni ile ticaret yapan şirketin ödeme gücü, organizasyon yapısı ve borcu ödeme kapasitesinin bir olmayacağını, iş bu sebeple hem bir yıl ödemesiz dönem kararlaştırılmasının, hem de ödemelerin beş yıl gibi uzun vadeye yayılmasının, müflis firmanın faaliyet izni ile ticaret yapması ve alacaklıların en erken şekilde alacaklarına kavuşması, alacaklıların menfaati ve firmanın ödeme gücü açısından herhangi bir hukuki sorun teşkil etmediğini, bu konu ile alakalı aksine herhangi bir içtihat bulunmadığını, kaldı ki alacaklıların davaya konu konkordato projesine rızası olmasına rağmen ve bununla alakalı bir olağanüstü alacaklılar toplantısı kararı varken İlk derece Mahkemesi tarafından verilen kararın kabulünün mümkün olmadığını, süreci yürütme yetkisinin alacaklılarda olduğunu, alacaklıların borçlunun ödeme teklifini kabul ettiklerini, İlk derece Mahkemesinin kullanmış olduğu insiyatifin alacaklıların zararına olduğunu,
Müvekkili şirketin malvarlığının sadece kiralaması yapılmış olan bir otelin işletme hakkından ibaret olduğunu, kira sözleşmesinin sona ermesi ile taşınmazın ve içindekilerin malik olan Orman İşletmesine devredileceğini, borcun ödenmesi için tek kaynağın otelin serbest piyasa kurallarına kadar işletilmesi neticesinde elde edilecek kazanç olduğunu, keza bu süreç içinde alacaklıların çoğunluğu ile de ticarete devam edileceğini,
Şirketin faaliyet ve muhasebe kayıtlarına göre teklifin malvarlığı ile orantılı olduğunu, bu hususun bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, mahkemece teknik hesaplamaya dayalı kanaatin kabul edilmemesi halinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini,
Müvekkili şirketin dönen varlıklarına göre bir yıl ödememe süresinin makul olduğunu, şirketin öz sermayesinin bulunduğunu, reel varlıklarının reel borçlarını karşıladığını, 60 ay vadenin faaliyet izni ile ticaret yapan müflis için uygun bir süre olduğunu,
Bilirkişi raporunda "Firma İİK 309'da geçen iflastan sonra konkordato şartlarının yerine getirildiği sonuç ve kanaatine" varıldığının belirtildiğini, mahkemenin kendi atadığı bilirkişi raporunu görmezden gelmesinin mantığı olmadığını, konunun hesaplamayı gerektirdiğini ve teknik olduğunu, mahkemenin kendisini bilirkişi yerine koyarak hüküm veremeyeceğini,
Adil yargılanma hakkı ile hukuki dinlenilme hakkının zedelenmesini önlemek açısından tarafların umulmadık ve öngöremediği, beklenmedik olarak nitelendirebileceği sürpriz kararların doğmasını engellemek için sürpriz karar yasağının içtihat edildiğini, hukuk devletinin asli unsurları arasında yer alan hukuki belirlilik veya güvenlik ilkesinin, hukuki durumlarda belirli bir istikrarı temin ettiğini ve kamunun mahkemelere güvenine katkıda bulunduğunu, birbiriyle uyuşmayan mahkeme kararlarının sürüp gitmesinin, yargı sistemine güveni azaltarak, yargısal bir belirsizliğe yol açabileceğini,
İlk derece Mahkemesince hiç tartışılmayan ve hakkında delil toplanmayan bir konuda, üstelik bilirkişi heyeti raporundaki teknik görüşe (ki hiç bir alacaklı tarafından itiraz edilmeyen bir rapor söz konusudur) uymayan bir karar verildiğini, mahkemece bekleme süresinin uzun olduğu kanaatinde olunması halinde gereken sürenin tespiti için delil toplaması, rapor aldırması ve hatta bu hususta davacıya savunma hakkı tanıması gerektiğini,
Mahkemece "Proje Revizesi" için süre verilmesi veya hakimin re'sen projeyi revize yetkisi olmasına rağmen talebin reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, gerekçeli kararda bu yetkinin neden kullanılmadığının açıklanmadığını,
Müflis firmanın 2018 yılından bu yana iflas sürecinde olduğunu, alacaklıların nihayet alacağına kavuşacakken ve lehe bilirkişi raporu da olmasına rağmen mahkemenin takdir yetkisini kullanmayarak alacaklıları ve müflis firmaya verdiği zararın tazmininin mümkün olmadığını, mahkemenin sürpriz kararının, müvekkili açısından bir hak kaybına sebebiyet verdiğini,
Hakim tarafından son duruşmada süre talep edilmesine rağmen bu talebin zabta geçirilmediğini, istinaf kanun yoluna başvurulması gerektiğinin beyan edildiğini,
İflas tasfiyesi içinde ancak bir defa iflas içi konkordato istenebileceği hükmü ile maflis firmanın iflastan çıkma ihtimallerinin imkânsız hale getirildiğini,
Belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının bozulmasına, müflis firmanın konkordato talebinin kabulüne, bunun mümkün görülmemesi halinde kararın kaldırılarak dosyanın yeniden karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, İİK'nın 309. maddesi uyarınca iflastan sonra konkordato istemine ilişkindir.
... İnşaat Turizm AŞ. hakkında Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24.10.2018 gün ve 2017/454 E, 2018/852 K sayılı dosyası üzerinden 24.10.2018 günü iflas kararı verilmiştir. İflas kararın temyizi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 20.03.2019 gün ve 2019/66-1113 E. K. sayılı kararı ile yerel mahkemenin kararının onanmasına karar verildiği, aynı Dairenin 24.09.2019 gün ve 2019/1989-3830 K. sayılı kararı ile istemci ... İnşaat Turizm A.Ş. vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İlk derece Mahkemesince, "Konkordato projesinin faiz içermemesi, projede hem 1 yıl ödemesiz dönem kararlaştırılması hem de ödemelerin beş yıl gibi uzun vadeye yayılması dikkate alındığında, konkordato talebinden sonra mühlet hükümlerinin sağladığı hukuki korumadan faydalanan borçlunun yeni bir süreden yararlandırılması anlamında olup yerinde olmadığı gibi tespit edilen ödeme süresi alacaklıları mağdur edecek ve konkordatonun amacı dışında finansman türü niteliğinde görülmekle" gerekçesiyle, müflis şirketin iflas içi konkordato talebinin reddine karar verilmiştir.
Konkordato talep eden müflis şirket vekili istinaf aşamasında sunduğu 05.02.2025 tarihli dilekçesinde; her ne kadar daha önce alınan bilirkişi raporunda davacı firmanın İİK m. 309'da geçen iflastan sonra konkordato şartlarını yerine getirdiği sonuç ve kanaatine varılmış ise de, enflasyonist ekonomi gerçekleri ile yeni bir uzman görüşü hazırlanarak konkordato projesinde revizeye gidildiğini, buna göre mevcut borcun 6 ay ödemesiz ve akabinde 24 ay eşit taksitler halinde mevcut faiz oranıyla (yıllık %24 basit faiz) ödenmesinin öngörüldüğünü, şirketin faaliyeti ve muhasebe kayıtlarına göre teklifin malvarlığı ile orantılı olduğunu, İlk derece Mahkemesinin İİK'nın 305. maddesindeki, "Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir." hükmü ile verilen yetkinin kullanılmadığını, iflas içi konkordatonun bir kere başvurulabilen bir hukuki yol olduğunu belirterek, Dairemizce bu revizenin değerlendirilmesini ve karara bağlanmasını istemiştir.
Başkent Üniversitesi, .... ... tarafından hazırlanan Uzman Görüşünde; istemci şirketin 2022, 2023 ve 2024 yıllarına ilişkin net işletme sermayesi, cari oranı, asit test oranı, nakit oranı, finansal kaldıraç oranı, finansman oranı, duran varlık/özkaynak oranı, duran varlık/devamlı sermaye oranı, özkaynak/aktif toplamı oranı, uzun vadeli yabancı kaynak/aktif toplamı oranı,kısa vadeli yabancı kaynak/toplam yabancı kaynak oranı, kısa vadeli yabancıkaynak/aktif toplamı oranı, duran varlıklar/dönen varlıklar oranı, dönen varlıklar/toplam varlıklar oranı, dönen varlıklar devir hızı oranı, varlıklar devir hızı oranı, özsermaye devir hızı oranı, brüt satış kârı/net satışlar oranı, faaliyet kârı/net satışlar oranı, dönem kârı/net satışlar oranı, net kâr/net satışlar oranı, dönem net kârı/öz kaynak oranı, dönem net kârı, aktif toplam oranı ile ilgili analiz ve önerileri ile ilgili açıklamalar yapılmış, enflasyonun işletmeler üzerindeki olumsuz etkilerinin ortadan kaldırılması amacıyla müflis şirketin 31.07.2024 tarihli finansal raporlarının "maddi duran varlık" kalemlerine enflasyon muhasebesi düzenlemesi uyguladığı, bu nedenle şirketin özkaynak yapısının 2022 yılına göre 2023 ve 2024 yıllarında daha güçlenmiş göründüğü, işletmenin temel sorununun nakit akış ve nakit akım yönetimi ile ilişkili olduğu, şirketin nakit sıkıntısından çıkabilmesi için elden çıkarılacak varlıklar ve elden çıkarılabilecek uzun vadeli yatırımların uygun vade koşullarıyla nakde çevrilebileceği, müflis şirketin 21.05.2024 tarihinde bu yana iflas halinde olduğu, kendi malvarlığı üzerindeki tasarruf yetkisini kaybettiği, şirketin mal varlıklarının iflas idaresi tarafından yönetildiği, iflas idaresinin amacının müflis şirketin malvarlığının paraya çevrilmesi ve şirketin tasfiyesi olduğu, enflasyonist ve enflasyonun yayıldığı dönemlerde atıl varlıkların rayiç değerden satılmasının kolay olmadığı, bu sebeplerle müflis şirketin mevcut piyasa koşullarında ödemesiz bir yıla ihtiyacı olduğu, tasdik kararının kesinleşmesinden itibaren başlayacak konkordato projesi kapsamında şirketin bir yıl geri ödemesiz dönemden sonra yıllık %24 basit faiz oranı üzerinden hesaplanacak borçlarını 24 ay eşit taksitler halinde toplam 36 ay vadede ödeyebileceği, konkordato projesinin İİK'nın 305/2. maddesi uyarınca revize edilmesi gerektiği tespit ve görüşü bildirilmiştir.
Dairemizce HMK'nın 356. maddesi uyarınca duruşma açılmasına ve uzman bilirkişiden, "mesleki deneyimine ve kabul edilebilir işletmesel ve makro ekonomik koşul ve verilere göre, dosyadaki bilgi ve belgelerle sınırlı olarak, sunulan uzman görüşü çerçevesinde iyileştirilen yeni projenin başarı olasılığı bulunup bulunmadığı" hususunda rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi Prof. Pr. ... raporunda; talep eden firmanın tasfiye halinde alacaklılara ödemesi muhtemel miktar ile konkordatosunun kabul edilmesi halinde olması muhtemel nakit akışları çerçevesinde hesaplanan miktarın birbiriyle kıyaslandığı, müflis şirketin varlıklarının tasfiyesi ile borcunun tamamının miktarı göz önüne alındığında rayiç değerlere ait bilançosunun borca batık olduğu, varlıklarının tasfiyesi ile borcunun tamamını ödeyemez durumda olduğu, negatif özkaynaklar değerinden dolayı borca batık durumda olduğu, müflis şirketin konkordato durumu halinde borç ödeme durumu ve takvimi belirlenirken gelecek birim fiyat tahminleri için üç farklı senaryo üzerinden gidildiği, ilk senaryoda 2025 tahmini birim fiyatı olan 3.200 TL'nin gelecek yıllar için %50 oranında artacağı durumu varsayılmış olup bu durum aynı zamanda firmanın öngörüsü olduğu, ikinci senaryoda 2025 tahmini birim fiyatı olan 3.200 TL'nin 2026 yılı içini öngörülen enflasyon oranında yani %17,5 oranında ve 2027 yıl için öngörülen enflasyon oranında yani % 9,7 oranında artacağının varsayıldığı, enflasyon öngörülerinin Merkez Bankası raporları doğrultusunda hazırlanan Strateji Ofisi raporlarından alındığı, üçüncü senaryoda ise reel kesim beklentileri ve uzman görüşü sunularak ortalama bir enflasyon ve birim fiyat tahmini üzerinde durulduğu, 2025 tahmini birim fiyatı olan 3.200 TL'nin 2026 yılı için %41,9 oranında ve 2027 yılı için %30 oranında artacağının varsayıldığı, sonuç olarak alacaklıların eline geçecek toplam miktarın hem bugünkü değer, hem de gelecek değeri açısından değerlendirildiğinde müflis şirketin konkordato durumundaki ödeme potansiyeli tasfiye durumundaki halinden daha fazla olduğu, konkordato halinde, ilgili varsayımlar ve senaryolar dahilinde, toplam borcunu 6 ay geri ödemesiz ve sonrasında 24 ayda yıllık %24 yasal faiz oranı ile artırıldığı durumda, ekonomik koşullar neticesinde oluşturulan üç farklı senaryoda da tamamen ödeyebilir durumda olduğu, Dr. ...'ın hazırtamış olduğu uzman görüşü tüm dosya kapsamındaki veriler ile eşleştirildiğinde ve iyileştirilen projenin detaylarına bakıldığında müflis şirketin iflas içi konkordato projesinin uygulanabilir olduğu ve başarı olasılığının mevcut olduğu tespit ve görüşü bildirilmiştir.
İİK'nın 309/2 maddesi yollamasıyla uygulanması gereken 305/2 maddesi; "Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzenlemeyi yapabilir." hükmünü içermektedir.
Buna göre Dairemizce, konunun uzmanı bilirkişinin alternatifli tespit ve hesaplamaları doğrultusunda, müflis şirket tarafından ekindeki uzman görüşü ile sunulan revize konkordato projesinde; altı ay geri ödemesiz dönemden sonra, yıllık %24 faiz oranı ile 24 ay eşit taksitlerle ödenmesinin öngörüldüğü, revize proje ile İlk derece Mahkemesi kararının gerekçesindeki ödemesiz dönemin ve ödeme yapılacak dönemin uzunluğunun doğuracağı sakıncaların ortadan kalkacağı, revize projenin iflas içi konkordato projesine olumlu veya olumsuz oy veren alacaklıların lehine olacağı değerlendirilmiş, davacı müflis şirket iflas idaresi vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK'nın 356/(2). maddesi uyarınca, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve istinaf aşamasında sunulan revize proje doğrultusunda iflas içi konkordato talebinin kabulüne dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-Müflis şirket iflas idaresi vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 03.10.2024 tarih ve 2024/340 E., 2024/566 E. sayılı kararının KALDIRILMASINA ve YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
Buna göre;
"1-Müflis şirketin iflas içi konkordato isteminin kabulüne, İİK'nın 309/2. maddesi yollamasıyla 306. maddesi uyarınca, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün ... sicil numarasında kayıtlı ... İnşaat Turizm Anonim Şirketi'nin iflastan sonra konkordato isteminin KABULÜNE, revize konkordato projesinin tasdiki ile konkordatoya tâbi tüm borçlarının, karar tarihinden itibaren altı ay ödemesiz dönemden sonra yıllık %24 basit faiz oranı ile 24 ay eşit taksitler halinde ödenmesine,
2- Kayyım tayinine yer olmadığına
3-Kararın İİK'nın 288. maddesi uyarınca ilanına ve ilgili yerlere bildirilmesine,
4-Kararın İİK'nın 309/4. maddesi uyarınca İflas İdaresine bildirilmesine,
5-Tasdik harcı alınmış olduğundan harç sorumluluğu konusunda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Yargılama giderlerinin istemci şirket üzerinde bırakılmasına,"
II- Peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde, yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
III-Karar tebliği, harç ve avans iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına,
13.05.2025 tarihinde, hazır olan taraf vekilinin yüzüne karşı, diğer taraf vekilinin yokluğunda, İİK'nın 309/2. maddesi yollamasıyla 308/a maddesi uyarınca, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, Dairemize veya temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut İlk derece Mahkemesine verilebilecek dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere, oybirliği ile karar verildi. Verilen karar usulen okunup açıklandı.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 13/05/2025
Başkan ...
e-imza
Üye ...
e-imza
Üye ...
e-imza
Katip ...
e-imza