Haciz işlemi sırasında avukata silahla saldıran şüpheli tutuklandı

Ankara'nın Sincan ilçesinde 4 gün önce haciz işlemi sırasında Avukat Doğan Polat'ı (28) tabancayla vurarak yaraladıktan sonra kaçan Halim Hakan Ş. (47), polis ekiplerince yakalanıp, çıkarıldığı mahkemede tutuklandı.
Ankara'nın Sincan ilçesinde 21 Temmuz'da bir iş yerinde haciz işlemi yapıldığı sırada, İstanbul Barosu’na kayıtlı Avukat Doğan Polat, silahlı saldırıya uğradı. Yaralanan Polat, hastanede tedaviye alınırken, Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili soruşturma başlattı. Yürütülen çalışmalar sonucunda, saldırıyı gerçekleştirdiği tespit edilen Halim Hakan Ş. yakalandı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüpheli, çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliği’nce 'Kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan tutuklandı.
İstanbul Barosu'ndan yapılan açıklama şöyle;
ARTIK YETER!
MESLEKTAŞIMIZ AV. DOĞAN POLAT'A YAPILAN MENFUR SALDIRIYI LANETLİYORUZ!
"Bugün Ankara'nın Sincan ilçesinde haciz işlemi için bulunan ve İstanbul Barosuna kayıtlı olan meslektaşımız Av. Doğan POLAT ve haciz ve muhafaza işlemi için haciz mahallinde bulunan emekçilere, çok sayıda kişi tarafından silahlı bir saldırı yapılmıştır. Saldırıda Av. Doğan POLAT ve üç emekçi yaralanmış; ağır yaralanan meslektaşımız, Sincan Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ameliyata alınmıştır.
Saldırı ardından, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Yönetimi, Ankara Barosu Yönetim Kurulu ile Ankara Barosu mensubu meslektaşlarımız, meslektaşımızın durumu ve olayın tüm boyutuyla aydınlatılması konularıyla yakından ilgilenmişlerdir.
Gerçekte birer savunma örgütleri olan Barolara kayıtlı olan avukatlar da, yurttaşların savunma hakkı başta olmak üzere, tüm haklarını koruyan en önemli sujedir. Bu bağlamda, yargının kurucu unsurlarından bağımsız savunmayı temsil eden ve kamu hizmeti gören avukata saldırı, aynı zamanda hukuk devletine ve yurttaşın savunma hakkına da saldırıdır.
Yetkilileri uyarıyoruz: Avukatların yüzyıllar boyu mücadele ederek kazandıkları yasal haklarını yok sayarak ortaya koyduğunuz uygulamalar, avukatlara saldırı olarak geri dönmektedir. Avukatlara yapılan saldırıların bir nedeni de budur! Bu bağlamda, avukatların yasal haklarının istisnasız olarak uygulanmasını talep ediyoruz.
Avukatlara karşı işlenen suçlarla etkin şekilde mücadele edilmediği acı gerçekliği, Sincan saldırısı ile bir kez daha teyit edildi. Bu saldırı, biz avukatlar açısından bardağı taşıran son damla olmuştur. Bu saldırıdan sonra ARTIK YETER diyoruz! Avukatların güvenliği tamamıyla sağlanana kadar, Türkiye'deki tüm baroları gerekli tepkileri göstermeye ve eyleme çağırıyoruz!
Baromuz üyesi saldırıya uğrayan meslektaşımız Av. Doğan POLAT'a ve haciz ve muhafaza işlemi için olay yerinde olan emekçilere yapılan menfur saldırıyı lanetliyor; meslektaşımıza, yaralanan emekçilere ve ailelerine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.
Tüm sürecin TBB ve Ankara Barosuyla birlikte etkin şekilde takip edildiğini, olayın tüm boyutlarıyla açığa çıkarılıp tüm faillerin yakalanarak hak ettikleri cezaları alana kadar da hukuki sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygıyla bildiriyoruz."
"AVUKATA YÖNELEN HER SALDIRI DOĞRUDAN ADALETİ HEDEF ALMAKTADIR"
Türkiye Barolar Birliği tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı; "İstanbul Barosuna kayıtlı meslektaşımız Av. Doğan Polat ve haciz mahallinde birlikte bulunduğu emekçiler, Ankara’da silahlı saldırıya uğramışlardır. Meslektaşımızın ve diğer yaralıların sağlık durumu ile yürütülen soruşturma Türkiye Barolar Birliği, İstanbul Barosu ve Ankara Barosu tarafından yakından takip edilmektedir.
Avukata yönelik şiddetin engellenmesi, adalet ve hukuk devleti meselesidir. Mesleki faaliyetlerini yürüten avukatların saldırıya uğradığı bir ülkede hukuk devletinden söz edilemez.
Bugüne dek yaşanan saldırıların ardından yapılan tüm uyarılara ve çağrılara rağmen, sorunun çözümüne ilişkin yeterli ve somut adımların atılmamış olması, avukata yönelik şiddetle mücadelede yapısal ve sistematik bir yaklaşımın zorunluluğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Türkiye Barolar Birliği, bu alanda etkili çözüm önerilerini farklı platformlarda defalarca kamuoyuyla ve yetkililerle paylaşmıştır. Bir kez daha vurguluyoruz: Avukatlara yönelen her saldırı, doğrudan adaleti hedef almaktadır. Ve adalet toplumun temelidir. Bu gerçeğin görülmediği bir zeminde, kalıcı ve etkili politikaların geliştirilmesi mümkün değildir.
Meslektaşımıza, saldırıya maruz kalanlara ve ailelerine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor; avukata ve adalet sistemimize yönelik saldırılarla mücadele kararlılığımızdan vazgeçmeyeceğimizi kamuoyunun dikkatine sunuyoruz."
BU KURŞUN HEPİMİZEDİR!
Ankara Barosu'ndan yapılan açıklama ise şöyle; "İstanbul Barosu mensubu bir meslektaşımız, Ankara’da yürüttüğü mesleki faaliyet sırasında haciz mahallinde silahlı saldırıya uğramıştır.
Bu menfur saldırı, yalnızca bir avukata değil, savunma makamına, adalete ve hukuk devleti ilkesine yönelmiş açık bir tehdittir. Unutulmamalıdır ki avukatlar, yurttaşların hak arama özgürlüğünün güvencesidir. Bir avukata görevini yaparken yönelen her saldırı, toplumun tamamına yönelmiş bir gözdağıdır.
Bu tür saldırıların önüne geçilmesi, yalnızca baroların ve meslektaşlarımızın omuzlarına bırakılamaz. Başta siyasi iktidar olmak üzere yasama, yürütme ve yargı makamlarında görev yapan tüm yetkililer, savunma mesleğine yönelen bu sistematik tehditler karşısında açık, kararlı ve koruyucu bir tutum sergilemelidir. Sessizlik ya da duyarsızlık, saldırganlara cesaret vermekten başka bir işe yaramayacaktır.
Olayın ilk anından itibaren Baromuz Yönetim Kurulu ve Avukat Hakları Merkezi, adli süreç ile meslektaşımızın tedavi sürecini, TBB ve İstanbul Barosuyla dayanışma ve koordinasyon içinde yakından takip etmektedir.
Hiçbir tehdit, hiçbir kurşun, bizi savunma görevimizden, adaleti savunmaktan alıkoyamaz.
Savunmayı susturamayacaksınız.
Avukatlar yalnız değildir."